31 Temmuz 2009
Havalanında karşılama terörü
Galatasaray'ın yeni transferi Elano Blumer'in İstanbul'a gelişi sırasında yaşananlar, aslında Türkiye'nin vazgeçilmez gerçeklerinden biri.
Hep şikâyet ettiğimiz, Avrupalıların bize yakıştırdığı 'barbar' kelimesinin tam karşılığı (Kimsenin ne söylediğinin önemi yok aslında tablo zaten kendini ele veriyor), her ismi parlak oyuncunun Türkiye'ye gelişi sırasında yaşanıyor. Bir futbolcuya, ismi ve değeri her ne olursa olsun bu derece önem atfetmek, kabul edilebilir bir davranış değil.
Türkiye'nin en büyük havalimanının içine sokulan meşaleler, birtakım ne olduğu belli olmayan adamların futbolcunun kollarına girmesi, yine birtakım insanların önüne geleni itmesi-vurması, basın mensuplarının işlerini yapmasına engel olmak.... Bu görüntülerin hangisine, bir Avrupa kulübünde rastlayabiliriz ki?
Kimdir bu adamlar, kim bu görevi vermiştir bunlara, hangi güç ve hangi hakla önüne gelen herkesi itip kakabilir, şaşırtıcı gerçekten de. Bu görüntüler ne Galatasaray'a ne de diğer kulüplere yakışmıyor.
"Bizim Avrupa'daki diğer kulüplerden farkımız yok" diye bağıran insanlar, aslında bizim onlardan ne kadar farklı olduğumuzun, farkında değiller. Aramızdaki fark medeniyet. Ve tüm bu sportif geyiğin içinde kocaman ve yüzümüze tokat gibi çarpa çarpa kendisini belli ediyor.
Ancak biz hamasi duygularımızı ve egolarımızı bastırıp, bunu açık yüreklilikle yüksek sesle ifade edemiyoruz. Çünkü biz hâlâ duygularımızı ifade etmekte güçlük çekiyoruz. Bunu da, "Akdeniz kanına" bağlayıp, işin içinden sıyrılıyoruz.
Ya bunu kabul edelim, yani medeni olmadığımızı, toplum düzenine uyamadığımızı, duygulamızı ifade etmeyi beceremediğimizi; ya da artık insan gibi yaşamayı, insan gibi konuşmayı, duygularımızı insani bir biçimde gösterebilmeyi öğrenelim. Aksi halde "Barbar Türkler" barbar apoletini omuzundan söküp atamayacak.
Sir Robson kansere yenik düştü
İngiltere tarihinin gelmiş geçmiş en büyük hocalarından kabul edilen Sir Bobby Robson 76 yaşında kanserden hayatını kaybetti.
İngiltere Milli Takımı teknik direktörlüğünü de yapan Robson kariyerinde Barcelona, PSV, Porto, Newcastle United gibi takımları çalıştırmıştı.
Hayatının son yıllarını kanserle mücadeleye adayan Bobby Robson, kanser hastaları için yüklü miktarlarda baışlar yapıp, para topladı. Newcastle'de adını taşıyan bir kanser araştırma merkezi kuruldu.
BOBBY ROBSON KİMDİR?
1933 yılında doğan Robson, futbolculuk kariyerinde Fulha ve West Bramwich Albion formalarını giydi.
Teknik direktörlük kariyerine 1967 yılında Kanada'nın Vancouver Whitecaps takımında başlayan Robson, 1968 yılında ise formasını ıslattığı Fulham'ın başına geçti.
Fulham'da istenilen düzeyden uzak olan Sir, bir sonraki sezon Ipswich Town'un başına geçti. Tam 13 yıl boyunca mavi-beyazlıların başında bulunan Bobby Robson, Ipswich'le Bir FA Cup bir de UEFA kupası şampiyonluğu yaşadı.
Sıradan bir İngiliz kulübü olan Ipswich'teki performansı O'na İngiltere Milli Takımın Teknik Direktörlüğü'nü getirdi.
İngiltere Milli Takımı'nı 1990 İtalya Dünya Kupası'nda ilk dörde sokarak, 66'daki şampiyonluk sonrası ilk kez dereceye soktu.
1990 yılında PSV Eindhoven ile iki şampiyonluk tadan İngiliz hoca, Portekiz'de Sporting Lizbon ve Porto takımlarını çalıştırdı. Porto'ta iki şampiyonluk yaşamasının ardından 1996'da Barcelona'nın başına geçti. Barcelona ile 1997'de İspanya Kupası ile Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nı kazandı.
Bobby Robson son olarak, 1999-2004 yılları arasında Newcastle United'ı çalıştırdı.
RAKAMLARLA BOBBY ROBSON
1950: Fulham'da forma giymeye başladı. 152 maçta 68 gol attı. West Brom'da ise 239 maçta 56 gol attı.
1967: Kanada'nın Vancouver Royals takımının başına geçti.
1968: Fulham'ın başına geçti ancak 3-4 ay sonra görevden alındı.
1969: Ipswich Town menajeri oldu.
1978: Ipswich Town, FA Cup finalinde Arsenal'i 1-0 yenerek tarihinin ilk büyük kupasını kazandı.
1981: UEFA Kupası'nda AZ Alkmaar'ı penaltılarla 5-4 yenen Ipswich tarihi bir zafer kazandı.
1982: İngiltere Milli Takımı'nın başantrenörü oldu.
1984: Dünyanın sayılı babetlerinden Maracana'da İngiltere, Brezilya'yı 2-0 yendi.
'Efsanevi' sportif 'dönüşler'
Michael Schumacher'in, Formula 1 pistlerine dönmesinin ardından efsanevi isimlerin spora dönmeleri uluslararası basında konu oldu. Bunlardan birkaç örnek....
BJORN BORG
6 Roland Garros, üst üste 5 de Wimbledon şampiyonluğunu yaşayan İsveçli raket, 1991 yılında emeklilikten sıkıldığı gerekçesiyle tenise yeniden başladı.
NIKI LAUDA
1975 ve 1977 yıllarında Ferrari ile F1 şampiyonluğu kazanan Avusturyalı sürücü Lauda, geçirdiği ölümcül kaza sonrası pistlere veda etti. 1982 yılında McLaren'le F1'e geri dönen Niki Lauda 1984 yılında 3. dünya şampiyonluğunu kazandı.
LANCE ARMSTRONG
Fransa bisiklet turunu ard arda 7 kez kazanan efsane isim, 1996 yılında kansere yakalandı ve zorunlu bir ayrılık yaşadı. 1.5 yıl süren kemoterapi tedavisi ardından 1998 yılında yeniden seleye oturan Armstrong 1999-2005'te Fransa bisiklet turunda aralıksız şampiyon oldu.
JAYNE TORVILL&CHRISTOPHER DEAN
Buz pateninin gelmiş geçmiş en iyi ikilisi kabul edilen Jayne Torvill ve Christopher Dean, 1984'te Saraybosna'da yapılan Kış Olimpiyatları'nda altın madalya kazanmalarının ardından, 10 yıl sonra 30'lu yaşlarını aştıkları dönemde 1994'teki Olimpiyat Oyunları'nda bronz madalya alarak bir dönüş yaptılar.
GEORGE FOREMAN
Boksun gelmiş geçmiş en iyilerinden sayılan Foreman, 1974 yılında Muhammed Ali'ye Zaire'de yenildiği maç sonrası emeklilik kararı aldı. 1973 yılında Joe Fraizer'ı yenerek Dünya Ağır Sıklet Boks Şampiyonu olan George Foreman tam 20 yıl sonra yani 1994 yılında 45 yaşındayken boksa dönüş yaptı ve kendinden 19 yaş küçük Michael Moorer'a knockout'la devirdi.
MICHAEL JORDAN
Sadece basketbolun değil dünya spor tarihinin en büyük ikonlarından biri Michael Jordan. 1991-1993 yıllarında Chicago Bulls'la 3 şampiyonluk yaşamasının ardından, babasını silahlı bir soygunda kaybetti ve aktif basketbol hayatına son verip, beyzbol sahalarına geçiş yaptı.
1994-95'te yeniden Bulls'la dönüş yapan Jordan 1996-1998 arasında 3 şampiyonluk daha yaşadı. 99 yılında oyunculuk kariyerine son verdiğini açıklayan Mr. 23, 2001 yılında Washington Wizards'la basketbola bir kez daha döndü.
BJORN BORG
6 Roland Garros, üst üste 5 de Wimbledon şampiyonluğunu yaşayan İsveçli raket, 1991 yılında emeklilikten sıkıldığı gerekçesiyle tenise yeniden başladı.
NIKI LAUDA
1975 ve 1977 yıllarında Ferrari ile F1 şampiyonluğu kazanan Avusturyalı sürücü Lauda, geçirdiği ölümcül kaza sonrası pistlere veda etti. 1982 yılında McLaren'le F1'e geri dönen Niki Lauda 1984 yılında 3. dünya şampiyonluğunu kazandı.
LANCE ARMSTRONG
Fransa bisiklet turunu ard arda 7 kez kazanan efsane isim, 1996 yılında kansere yakalandı ve zorunlu bir ayrılık yaşadı. 1.5 yıl süren kemoterapi tedavisi ardından 1998 yılında yeniden seleye oturan Armstrong 1999-2005'te Fransa bisiklet turunda aralıksız şampiyon oldu.
JAYNE TORVILL&CHRISTOPHER DEAN
Buz pateninin gelmiş geçmiş en iyi ikilisi kabul edilen Jayne Torvill ve Christopher Dean, 1984'te Saraybosna'da yapılan Kış Olimpiyatları'nda altın madalya kazanmalarının ardından, 10 yıl sonra 30'lu yaşlarını aştıkları dönemde 1994'teki Olimpiyat Oyunları'nda bronz madalya alarak bir dönüş yaptılar.
GEORGE FOREMAN
Boksun gelmiş geçmiş en iyilerinden sayılan Foreman, 1974 yılında Muhammed Ali'ye Zaire'de yenildiği maç sonrası emeklilik kararı aldı. 1973 yılında Joe Fraizer'ı yenerek Dünya Ağır Sıklet Boks Şampiyonu olan George Foreman tam 20 yıl sonra yani 1994 yılında 45 yaşındayken boksa dönüş yaptı ve kendinden 19 yaş küçük Michael Moorer'a knockout'la devirdi.
MICHAEL JORDAN
Sadece basketbolun değil dünya spor tarihinin en büyük ikonlarından biri Michael Jordan. 1991-1993 yıllarında Chicago Bulls'la 3 şampiyonluk yaşamasının ardından, babasını silahlı bir soygunda kaybetti ve aktif basketbol hayatına son verip, beyzbol sahalarına geçiş yaptı.
1994-95'te yeniden Bulls'la dönüş yapan Jordan 1996-1998 arasında 3 şampiyonluk daha yaşadı. 99 yılında oyunculuk kariyerine son verdiğini açıklayan Mr. 23, 2001 yılında Washington Wizards'la basketbola bir kez daha döndü.
Onlar artık 'Mavi Şeytan
Manchester United'ın yeni sezonda giyeceği formalardan birinin tasarımı, planlanandan birkaç hafta önce açıklandı.
Yeni tasarımda dikkati çeken en önemli özellik, kurulduğu günden bu yana "Kırmızı Şeytanlar' olarak anılan ManU'nun siyah üzerine, mavi onbaşı nişanı oldu.
'V' şekilli siyah ağırlıklı formalar, İngiltere'de ezeli rakip Manchester City ile karşılaştırıldı.
Yeni sezon formaların tanıtımı Premier League'in başlamasından iki gün önce yani 13 Ağustos'ta gerçekleştirilecek.
Yeni tasarımda dikkati çeken en önemli özellik, kurulduğu günden bu yana "Kırmızı Şeytanlar' olarak anılan ManU'nun siyah üzerine, mavi onbaşı nişanı oldu.
'V' şekilli siyah ağırlıklı formalar, İngiltere'de ezeli rakip Manchester City ile karşılaştırıldı.
Yeni sezon formaların tanıtımı Premier League'in başlamasından iki gün önce yani 13 Ağustos'ta gerçekleştirilecek.