13 Ağustos 2009
Ümit korkutma bizi artık
Bundesliga takımlarından FC Köln'de antrenörlük yapan Ümit Özat'ın bu akşamki antrenmanda yeniden fenalaştığı haberi akşam akşam can sıktı.
Futboldan, bu yüzden kopmak zorunda kalan Ümit, bir kalp kliniğine kaldırıldı. Umarız, Ümit Özat, sağlıklı bir biçimde yeniden dönebilir.
Yapma be Ümit, korkutma bir daha bizi. Geçmiş olsun büyük kaptan...
Premier Lig'in talihsiz transferleri
Massimo Taibi: Venezia-Man.United / 4.5 milyon sterlin
Unutulmaz kaleci Peter Schmeichel'ın halefini bulmak için kimler gelmedi ki, bu takıma. Bunlardan biri de İtalyan kaleci Taibi oldu. 4.5 milyon sterlinin karşılığında sadece 4 maçta oynayabildi. Bizim basının sevdiği matematikle anlatmak gerekirse; maç başına 1.125 milyon sterline mal oldu.
Bosko Balaban: Dynamo Zagreb-Aston Villa / 6 milyon sterlin
Aston Villa'ya büyük umutlarla gelen Hırvat futbolcu Balaban, 2001-2004 yılları arasında sadece ve sadece 8 maçta forma giydi.
Faustino Asprilla: Parma-Newcastle United / 6.7 milyon sterlin
Kolombiya futbolunun yetiştirdiği en özel yeteneklerden biri. Serie A'da gösterdiği performansla Premier Lig'in yolunu tuttu ancak tutunamayanlardan biri oldu. Newcastle sonrası Palmeiras, Fluminense, CF Atlante F.C., Atlético Nacional gibi pek çok kulüpte oynadı.
Francis Jeffers: Everton-Arsenal / 8 milyon sterlin
Arsene Wenger'in nadir transfer hatalarından biri. Everton'dan 8 milyon sterlin karşılığında Arsenal'in yolunu tuttu. 2001-2004 yılları arasında 22 maçta oynayabildi sadece.
Chris Sutton: Blackburn Rovers-Chelsea / 10 milyon sterlin
Başka bir Chelsea mağduru golcü. 1999 yılında gittiği Chelsea'da sadece bir sezon oynayabildi. Yeniden doğmak için İskoçya'nın yolunu tuttu. "Kariyerimin en büyük hatası" dediği Chelsea'da 28 maçta 1 gol attı.
Rebrov: Dynamo Kiev-Tottenham Hotspur / 11.5 milyon sterlin
Dynamo Kiev'de Shevchenko ile birlikte Şampiyonlar Ligi'nin altını üstüne getiren takımın yıldızıydı. Fenerbahçe'ye kiralık gelene kadar 4 yılda 60 maçta forma giydi ve 10 gol attı.
Steve Marlet: Lyon-Fulham / 11.5 milyon sterlin
Pazarlama dehası Lyon'un ilk büyük transferinden biri Marlet. Tigana'nın başında olduğu Fulham'a 11.5 milyon sterline transfer oldu. Takımın sahibi Muhammed El Fayed ile Tigana'nın arasını açan, hatta iki ismi mahkemelik yapan Marlet, 4 yılda 54 maçta forma giydi ve 11 gol attı.
Adrian Mutu: Parma-Chelsea / 15.8 milyon sterlin
Stamford Bridge mağduru bir golcü daha. Üstelik o epey mağdur oldu. Sadece bir sezon Chelsea forması giydikten sonra İtalya'ya geri döndü. Ancak Chelsea'de oynarken, kokain kulllandığı gerekçesiyle geçtiğimiz günlerde CAS'ın da onadığı 17 milyon Euro cezayı ödemek zorunda.
Michael Owen: R.Madrid-Newcastle United / 16 milyon sterlin
Şimdilerde Manchester United'da yeniden varolma savaşı veren Owen'ın durumu biraz daha farklı. 4 yıllık Newcastle macerasında 63 maçta 30 gol kaydetti. İstatistik olarak gayet iyi bir rakam. Sadece sezon başına 15 maç oynaması dışında.
Veron: Lazio-Manchester United / 28 milyon sterlin- MANU-Chelsea / 15 milyon sterlin
İngiltere ona pek iyi gelmedi. Önce Manchester'da geçen iki yıl sonra Chelsea'deki felaket 4 yıl. Ülkesi Arjantin'e gidene dek 6 sezonda toplam 58 maçta 8 gol attı.
Andriy Shevchenko: AC Milan-Chelsea / 30.8 milyon sterlin
İtalya'da büyük bir kralken, İngiltere'ye düştü yolu. Fena başlamayan Chelsea kariyeri yaşadığı sakatlıklar sonrası kabusa dönüştü. İki sezonda 75 maçta 29 gol kaydetti.
Feliz cumpleaños de Fidel
Bugün 13 Ağustos 2009. Kübalı Marksist devrimci Fidel Castro'nun 83. doğum günü. ABD'nin dünya üstünde boyun eğdiremediği, Vietnam'la birlikte yediği en büyük tokat olan 'Domuzlar Körfezi Çıkartması'nın ünlü stratejisti Fidel bundan tam 83 yıl önce doğdu.
Yaklaşık 3 yıldan bu yana görevini, kardeşi Raul'a bıraktı ama tüm dünya devrimcileri ve Küba halkının gözünde yıkılmaz bir çınar.
En sevdiğim konuşmasından bir pasaj: "Ülkemiz insanlara maddesel zenginlikler sunmak için çok yoksul olsa da, onlara eşitlik duygusu, insanlık onuru sunamayacak kadar yoksul değildir."
O dünyanın yaşayan en büyük devrimci lideri. Feliz cumpleaños de Fidel (Mutlu yıllar Fidel)
Yaklaşık 3 yıldan bu yana görevini, kardeşi Raul'a bıraktı ama tüm dünya devrimcileri ve Küba halkının gözünde yıkılmaz bir çınar.
En sevdiğim konuşmasından bir pasaj: "Ülkemiz insanlara maddesel zenginlikler sunmak için çok yoksul olsa da, onlara eşitlik duygusu, insanlık onuru sunamayacak kadar yoksul değildir."
O dünyanın yaşayan en büyük devrimci lideri. Feliz cumpleaños de Fidel (Mutlu yıllar Fidel)
Nottingham Forest'in efsanesi Hooijdonk
İngiliz Times gazetesi, bir zamanların efsane takımı Nottingham Forest'in en iyi 50 futbolcusunu yazmış.
Yeni nesil pek bilmez Nottingham Forest'i. Sadece İngiltere'nin değil Avrupa'nın da en büyük kulüplerinden biriydi.
Brian Clough'lu dönemlerde şimdinin Şampiyonlar Ligi olan Şampiyon Kulüpler Kupası'nı 2 kez kazanmıştı. Bir nevi Rüya Takım, sizin anlayacağımız. Clough tam 18 yıl çalıştırdı NT'yi.
Önce 1993 yılında 2. lig yolunu gördüler, bir yıl sonra yeniden Premiership'e yükseldiler. Sonra 'asansör' takım görevini üstlendiler. İnişler-çıkışlar birbirini izledi. 1998 yılında iki tanıdık isim Hooijdonk ve Kevin Campbell'la birlikte "grev" yapan oyuncular olarak tarihe de geçtiler.
İşte Times gazetesi Pierre van Hooijdonk'u "En iyi 50 Nottingham Forest Oyuncusu"ndan biri seçmiş.
Celtic, Fenerbahçe, Feyenoord Rotterdam. Hepsinde de efsane olarak anılıyor. Hiçbiri unutmuyor. Güzel duygu olsa gerek. Son yıllarda Fenerbahçe'de izlediğim en iyi futbolcuydu. Sadece futbolcu değil insandı da, aynı zamanda.
Çirkeflik yapmadan, kendini yerlere atmadan, topunu oynayan bir güzel insan. Hep böyleleri gelse ya şu ülkeye. Alex geldi unutuldu, sonunu getiren Daum oldu. Yoksa 3-4 yıl daha izleyebilirdik.