1 Aralık 2009

Rijkaard geldi O.Ç. tayfası (Olumsuz Çaba)

Hamile olan eşinin rahatsızlığı nedeniyle Bursaspor maçı öncesi Hollanda’ya giden ve hakkında binbir türlü spekülasyon çıkan Galatasaray’ın teknik direktörü Frank Rijkaard, İstanbul’a döndü.

Rijkaard'ın yokluğunda atılıp tutulmayan kalmadı; "Gitti, gelmeyecek, dönmez, devre arası gidici, Türkiye'yi kafasında bitirdi."

Eeeee, şimdi ne olacak, ne diyeceksiniz, kıçınızdan uydurduğunuz haberleri nereye çevireceksiniz.

Yıllardır basının içindeyim, ama Türk spor basını bu mesleğin yüzkarasıdır bunu gayet net bir biçimde söyleyebiliyorum. Hem de tabandan tavana kadar. (Kimse bu söz üzerine alınganlık yapmasın)

Rijkaard ve Neeskens'in futboldan anlamadığını, futbolu bilmediğini söyleyen Hıncal Uluç'a da tavsiyem; bilmediği konularda ahkâm kesmesin. Biz biliriz onun Derwall'e "Bu takım böyle oynamaz" dediğini, biliriz daha sonra yalayıp yuttuğu Terim'e "Bu takım sana 3 numara bol, derhal istifa et" dediğini, biliriz 4 forvet oynatan Gerets için "Korkak dediğini".

Hıncal futboldan zerre anlıyorsa.... Önce Bosman'ların arasındaki farkı öğrenecek, sonra yorum yapacak.

Her şey bitti halı sahalar kaldı


Annemin bir lafı vardır "Her boku yedik fıstıkiyesi kaldı" diye. Türkiye Futbol Federasyonu tam da bu söze uygun bir uygulama başlatmış. Bugünden geçerli olmak üzere artık halı sahaları denetmeyeceklermiş.

Türk futbolu şike skandalı ile sarsılıyor, Avrupa'da ortaya çıkan bu rezalette milli takımın ve oyuncularının bile adı geçiyor ama TFF halı saha denetleyecek.

Yahu, bu ülkede ne zaman doğru düzgün bir iş yapılacak, ne zaman hesap sorulması gereken kişi ve olaylara karşı harekete geçilecek. Eften püfte hadiselerle günü gün etme durumu ve günü kurtarma çabalarıyla nereye kadar gidilecek.

Önce milli takımına hoca bul sonra halı saha denetle...