29 Ocak 2010
Dos Santos'un babasını görünce aklıma gelenler
İtiraf ediyorum şekilciyim, itiraf ediyorum önyargılarım var ama ne yapayım Dos Santos'un babası Francisco Gerardo Dos Santos'u görür görmez iki tipleme geldi aklıma.
Birincisi bende uyandırdığı uyuşturucu satıcısı intibahı. Sanki malı Atatürk Havalimanı'ndan alıp gidecekmiş gibi. Böyle düşündüğüm için utanıyorum kendimden ama ne yapayım ki düşündüm.
İkinci tip ise babacan Hispanic polis. NYPD'de en boktan işlerle ilgilenen, hiçbir pisliğe karışmamış ama filmin ortalarına doğru adresi şaşırmış bir kurşunla ortağının kucağında ölen polis. Ortağı filmin sonunda intikamı mutlaka alır ama.
Acayip film izlemişim ben. Bunu çıkarttım postun sonunda.
Kamyon altında can çekişmeniz dileğiyle
Bu iki fotoğraf Kenya'deki Masai bölgesinden. Çitalar, yavru antilopla oyun oynarken ve severken. Genelde vahşi doğada görülmesi zor anlardan biri.
Not: Olay sonrası çitalar, antilopa herhangi bir işlemde bulunmamış ve antilop çekip gitmiş.
Aşağıdaki fotoğraf ise Trabzon Vakfıkebir'den. Nesli tükenmek üzere olan Karacaları öldürüp kar altına gömmüşler. Genelde Türkiye'de sıkça görebileceğimiz anlardan biri.
"Hangisi hayvan?" rutinine girmeden direkt söyleyeyim. Şu Karacalara kıyan yavşaklar, umarım bir kamyon altında geberip gider.