8 Şubat 2010
Medeniyet böyle bir şey işte çağ dışı zihniyet artıkları
Malatya Galatasaray Futbol Okulu’nda iki yıldan beri top oynayan 10 yaşındaki Arif Gültekin, Galatasaray’ın İstanbul Florya Metin Oktay Tesisleri’ndeki seçmelerinde takımın altyapısına seçilmiş.
"Bunda ne ilginçlik var?" diye sorabilirsiniz. Evet, hiçbir ilginçlik yok. İlginç olan bundan sonra başlıyor.
Arif, seçildiği için çok mutlu olduğunu söylemiş ve eklemiş, "Fenerbahçeliyim, kendime ise Galatasaraylı Arda Turan’ı örnek alıyorum. İlerde iyi bir futbolcu olmak istiyorum."
Bunda da hiçbir ters durum yok. Galatasaray altyapısında futbola başlarsınız ama Beşiktaş, Fenerbahçeli ya da Trabzonsporlu olabilirsiniz.
Bu ufacık çocuğun gönlünde yatan takımı söylemesi kadar doğul bir durum olabilir mi? Hayır, olamaz. Keşke bu ülkede herkes tuttuğu takımı dilediğince söylesi.
Daha geçen günlerde Hasan Şaş'ın bir TV programında "Fenerbahçe'de oynayan Galatasaray'ı tutan futbolcular var" açıklamasından sonra Fenerbahçe Kulübü'nün resmi internet sitesinde, "Profesyonel Futbol Takımımız oyuncularından bazılarının Galatasaraylı olduğuna dair bir takım 'çağ dışı' iddialar yer almaktadır." açıklaması yapıldı.
Asıl çağ dışı olan bu açıklamayı kaleme alan zihniyetin ta kendisidir. İşte Arif Erdem. Bugün sorsanız, hiçbir Galatasaraylı arkasından kötü konuşmaz ama Beşiktaş'lıymış. Peki, işini aksattı mı? Hayır. O zaman problem ne? Yok.
Çağ dışı zihniyetlerin acilen kazınması gerekiyor bu ülkeden. Kendisine Fenerbahçeli'yim diyen 10 yaşındaki Arif'in koca koca adamlara, öğretmesi gereken çok şey var. Aynı şekilde Arif'in Fenerbahçeli olduğunu açıklamasına karşın, onu Galatasaray altyapısına seçenlerden de çok şey öğrenilmesi gerekir.
Bir insanın hangi okulu bitirdiği, ne gibi eğitimler aldığının çağ dışılıkla ilgisi kalmıyor bir noktadan sonra. Tıpkı, Fenerbahçe Kulübü'nden yapılan açıklamaya sesini çıkarmayanlar gibi.
Kupa maçına Bünyamin verilmiş
Galatasaray-Antalyaspor mazçına Bünyamin Gezer atanmış. Her yönettiği maç, bir öncekinden berbat olan Bünyamin Gezer'e karşı önyargı oluşturmuş bulunuyorum.
Umarım, o gün stadın kapanmasına yol açacak aptallıklar yapılmaz. Çünkü hangi maçı yönetse, doğru düzgün düdük çalmıyor. Unutmadık daha dumanı üstünde tütüyor Kadıköy'de verdiği ve vermediği kararların...
Evet, kötü niyetliyim ama skandal kararlar bekliyorum kendisinden, Çarşamba günü.
Mesut Özil ilk kez sevgilisiyle
Werder Bremen'in yıldızı Mesut Özil, kendisinden 7 yaş büyük sevgilisi Anna Maria Lagerblom'la ilk kez görüntülendi.
Mesut, tanınmış pop şarkıcısı Sarah Connor’un kız kardeşi olan Lagerblom ile, Werder Bremen'in 111. kuruluş yıldönümü gecesine katıldı.
Werder Bremen’in eski oyuncusu Pekka Lagerblom ile 2005 yılından bu yana evli olan Anna Maria Lagerblom, 2009 yılı başından bu yana eşinden ayrı yaşamasına rağmen henüz resmi olarak boşanmış değil.
Bilmediğin işi yapmayacaksın
Önce bu fotoğraftaki arkadaştan söz edeceğim. Hayat böyledir, eğer bir işi yapamıyorsan bıraktırırlar. Misal, işimi yapamadığım gün ben zorlasam bile, birileri sepetler beni.
Hakemlikte de böyle olması gerekir. Fenerbahçe-Diyarbakırspor maçında Koray Gencerler, maçın daha başınad Bilica'nın son adam Bebbe'yi düşürmesine ancak sarı kart verebildi.
Sonra Güiza'nın ceza alanı içinde çekilmesine penaltı veremedi, ki net penaltıydı.
Emre denen insan görünümlü canlının, maçı 90 dakika bitirmesine neden oldu.
Bu herif ayrı bir kez konusu olur. Rakibinin ayağını kırarcasına giriyor, pozisyon net kırmızı kart ama bu herif, neden faul verdin diye isyan ediyor. Haklı ya da haksız her pozisyona bir insan itiraz etmez ki. Tribünleri galeyana getiriyor, oyunu geriyor, yapılmaması gereken ne varsa onu yapıyor. Adli vaka olma yolunda ilerliyor.
Maça gelince, tempo açısından gerçekten harikaydı. Hem Diyarbakırspor, hem de Fenerbahçe delice bir tempoda oynadılar. Özellikle ikinci yarıda Fenerbahçe'nin golü bulma telaşıyla ailecek hücum etmesi, çok sayıda pozisyonu kalesinde görmesine neden oldu.
1 kişi dışında, sahadaki tüm oyuncuları tebrik etmek gerekir, izlettikleri bu güzel oyundan ötürü.
Bu beraberlik gösterdi ki, kimse öyle elini kolunu sallaya sallaya şampiyonluğa ulaşamayacak.
Edit: O saha zemini, daha çok futbolcu sakatlar. Yazık oluyor...
Hakemlikte de böyle olması gerekir. Fenerbahçe-Diyarbakırspor maçında Koray Gencerler, maçın daha başınad Bilica'nın son adam Bebbe'yi düşürmesine ancak sarı kart verebildi.
Sonra Güiza'nın ceza alanı içinde çekilmesine penaltı veremedi, ki net penaltıydı.
Emre denen insan görünümlü canlının, maçı 90 dakika bitirmesine neden oldu.
Bu herif ayrı bir kez konusu olur. Rakibinin ayağını kırarcasına giriyor, pozisyon net kırmızı kart ama bu herif, neden faul verdin diye isyan ediyor. Haklı ya da haksız her pozisyona bir insan itiraz etmez ki. Tribünleri galeyana getiriyor, oyunu geriyor, yapılmaması gereken ne varsa onu yapıyor. Adli vaka olma yolunda ilerliyor.
Maça gelince, tempo açısından gerçekten harikaydı. Hem Diyarbakırspor, hem de Fenerbahçe delice bir tempoda oynadılar. Özellikle ikinci yarıda Fenerbahçe'nin golü bulma telaşıyla ailecek hücum etmesi, çok sayıda pozisyonu kalesinde görmesine neden oldu.
1 kişi dışında, sahadaki tüm oyuncuları tebrik etmek gerekir, izlettikleri bu güzel oyundan ötürü.
Bu beraberlik gösterdi ki, kimse öyle elini kolunu sallaya sallaya şampiyonluğa ulaşamayacak.
Edit: O saha zemini, daha çok futbolcu sakatlar. Yazık oluyor...