15 Mart 2010

Bunları alıp kıçınıza sokun


İnsan, insan olmadığını bilmediği zamanlarda bu tip hayvansal davranışlarda bulunabiliyor. Buna taraftarlık kılıfını giydirmeye çalışmaksa hayvanlığın yanında ahmaklığı da beraberinde getiriyor.

Dünkü Galatasaray-Ankaragücü maçına gelen konuk takım taraftarlarının yani Başkent hayvanlarına ait otobüsten çıkmış bu alet-edavat (!)

Küfür edesim var sonra "Yahu ne gerek var" diyorum, kendi kendime.

Şimdi bu gerizekâlılara ne söylesem anlamazlar. Çünkü beyin taşımıyorlar, içgüdüleriyle hareket eden bir güruh.

Tek söyleyebileceğim bunları alın, götünüze sokun. Hep birlikte el ele verin, saplardan başlayarak -ki uçlardan olsa götünüz yarılır- hafif hafif, sonra tempoyu biraz daha artırarak sert biçimde kıçınıza sokun.

Herifteki sevgiye bak sen, döner bıçağının üstüne "Ankaragücü" yazdırmış. Bildiğin yazdırmış lan. Herif,0 uğraşmış, didinmiş kırtasiyeden çıkartma harf alıp o yazıyı yazmış döner bıçağı üstüne.

Bir diğeri havan tokmağı getirmiş. Muhtemelen tokmağı arkadaşlar arasındaki pijama partilerinde götünden böbreğine kadar sokuyordur, zevk almak için.

Bu kadar küfrettim, ben de gerizekâlıyım. Beynime sokayım, bu herifleri adam yerine koyup laf ettiğim için.

Ülkenin başkentinin takımının taraftarı bunlar. Sonra "Diyarbakırlı neden saha içine giriyor?" diye uzun uzadıya analizler yapıyoruz. Başkent lan, başkent. En medeni olması gereken yerin insanının otobüsünden çıkan şeyler bunlar.

Hepiniz bir otobüs gezisinde geberirsiniz umarım. Kardeş kardeş gebermeniz dileğiyle, yavşak güruhu.

NTV yalakalık sınırlarını aştı


Seneler önce "Bir gün mutlaka çalışacağım" dediğim yerdi, bunu söyledikten kısa süre sonra da çalışmaya başladım. Epey bir dönem o koridorlarda olmak beni rahatlattı, bana kendimi iyi hissettirdi. Ama sonra birdenbire değişmeye başladı.

Bir süre kendimi kastım o havaya alışmak için ama artık yaptığım haberlere müdahale edilmeye başlayınca ve dünyanın en cahil insanı üstümde çalışınca çok fazla kalmamam gerektiğini, en nihayetinde burasının bir işyeri olduğunu ve bir işyerine 'yuva' gözüyle bakmamak gerektiğini anladım ve ayrıldım.

Ayrılalı sanırım 3 yıl kadar oldu. O zamandan bu zamana daha da değişmeye başladı. İçeride halen arkadaşlarım ve sevdiğim insanlar mevcut, onlarla konuştukça isabetli bir karar verdiğimi düşünüyorum fakat şu var ki, artık mide bulandırıcı bir noktaya gelmeye başladılar.

İktidara sevimli görünmek için yapmadıkları şey kalmamaya başladı. İyice sevimsizleştiler ve daha da beter bir hale bürünüyorlar. Akp'nin 7 yıllık iktidarı boyunca en fazla büyüyen holdinglerden biri oldular.

İşte bu yüzden, medyaya; banka sahibi, tekstilci, bilmem neci gibi işlerle uğraşan insanların girmemesi gerekiyor. Girdiklerinde böyle iğrenç haller oluşuyor.

Şimdi nereden mi çıktı? Boşverin o da bende kalsın. Ama kişisel olarak artık hiçbir yayınını ve ürününü izlememe, okumama ve bakmama kararı aldım.

Unutmadan, "Ama yine de en iyisi bu" gibi bir düşünceyi de kabul etmiyorum. Ölümü gösterip, sıtmaya razı olmayı sevmem.