Şimdi Sivasspor puanını aldı eyvallah. Hatta galibiyeti de kaçıran taraftı bana göre.
Ancak Sivasspor yedek kulübesinde gözlüklü bir yavşak (bu bulabildiğim en hafif deyim) vardı ki, Rijkaard'ın boynundaki atkısından çekerek, fiili bir müdahalede bulundu.
Bu yavşak kimse, Galatasaray kulübü bir yaptırım uygulatmazsa, daha bir hafta önce seçilen yönetim fazla kasmadan görevini bıraksın.
Bu kadarını söylüyorum, daha fazla yazmayacağım. Bir kulübü şamar oğlanı haline getiremez hiç kimse ve bu duruma seyirci kalamaz.
Hemen ekleyeyim, koskoca Galatasaray futbol takımı ve idari kadrosunda bir tek adam herkesin laf söylediği Mert çıktı. Helal olsun...
5 Nisan 2010
Acı ama gerçek!
Eveleyip, gevelemeden direkt olarak söyleyeceğim. Galatasaray dakika 50'den itibaren kendi sahasına hapsoluyorsa, şapkalar öne alınsın; isteyen düşünsün, isteyen 'taşınsın'.
Keita'nın çıkmasıyla birlikte Sivasspor tek kale maç tadında bir oyun oynadı. Kalede Aykut değil de Leo Franco olsaydı skor 3-1 ya da 4-1 olurdu. Aykut yapabileceği her şeyi yaptı ama golde de hata yaptı. Yine de zerre üzülmedim ve kızmadım.
Analiz filan işin hikâyesi, o çok klasik söz vardır ya "Önümüzdeki maçlara bakacağız". İşte artık "Önümüzdeki sezona bakmanın zamanı geldi."
Benim açımdan hayal kırıklığıyla geçmedi sezon (şimdi herkes 'Lig daha bitmedi' diyecek). Beklemiyor değildim doğrusu. Oyuncu yapısı itibariyle bu denli sert bir lige hazırlıklı değildik. Neredeyse tüm sezon oynayan stoperimiz Servet sarı kart cezalısı durumuna bile düşmüyorsa biraz düşünmek ve bu ligin doğrularıyla hareket etmek lazım. Söz ettiğim şey kazmalar ordusu değil, umuyorum yanlış anlaşılmam.
Kaldı 6 maç. Artık lig ikinciliği Galatasaray için başarı konumuna gelmiştir. Acı ama gerçek.
Bu arada, Mesut Bakkal, Galatasaray'dan topladığı kadar puan topladı. Ligin değişik takımlarında Galatasaray'la berabere kalma konusundaki başarısından ötürü tebrik ederim.
Neye yarar?
İnsanın yazmak içinden gelmiyor. Poljac geçirdiği kaza sonrası büyük ihtimalle bundan sonraki yaşantısını tekerlekli sandalyede geçirecek.
Sıradan bir insan için bile berbat bir durumken, hayatını koşarak kazanan bir insan için inanılmaz boktan bir durum.
Konyaspor'un başına gelen ikinci talihsizlik bu. Tevfik Lav'ı da, bir maç sonrası trafik kazasında yitirmiştik.
Geçmiş olsun demekten bir şey gelmiyor insanın elinden. Neye yarar ki, galibiyetler, mağlubiyetler şimdi? Neye yarar?