18 Nisan 2010
Sizi gidi Makyevel çocukları
Çok şey gördüm 25 yıldan bu yana futbol sahalarında ama bu denli rezil bir şeye tanık olmamıştım, bu gözler bunu da gördü.
Bütün sezon "Hakem, hakem" diye ağlayanlar, birkaç haftadan bu yana neden bülbülün dut yemiş haline bürünmüşlerdir merak konusu.
Şimdi bu pozisyonun, Kadıköy'de değil de, Ali Sami Yen'de olduğunu düşünelim, yapanı da Bilica değil de, Emre Güngör olarak hayal edelim. Ettiniz mi? İyi.
Kimbilir nasıl kıç yırtarcasına feryat figan edecek kitleler, nasıl kendini paralayarak televizyonlarda suratları maymun götü kırmızısı almış bir biçimde konuşacaklar.
Şimdi ne oluyor? Tabii ki, hiçbir şey.
Şampiyonluk gider, kupa gider, o gider, bu gider v.s. Hiçbiri önemli değil. Önemli olan kazanmak için her yolu mübah sayan zihniyettir. Sorsan kendilerine, bu olayı anımsamayacaklar bile, Lugano'nun elini anımsamayacaklar bile. Hafızalarından silecekler, her kötü anıyı alt belleğe attıkları gibi.
Kim şampiyon olursa uğurlar ola ama böyle şampiyon olmayı içine sindirecek zihniyetteki insanlar olsa olsa Makyevel çocuğu olur. Ne demek istediğimi de anlayan anladı.
Bilica'ya da önerim, herhangi bir belediyede yol çalışma ekibinde hayatını sürdürmesi. Bu yetenekte, bu zihniyette, bu aşağılık tavırlarda biri futbol oynamasın.
İçine sindiren varsa, sözüm yok. eyvallah!