8 Haziran 2010
1000 -yazıyla bin-
Yaz sıcağında evde bilgisayar başında otururken, bir anda karar verdi. Galatasaray'ın yeni çıkan mor formaları üstüne bir yazı yazarak çıktı yola.
O güne kadar, herhangi bir bloğu takip etmiyordu, öyle özel bir durum da yoktu, sizin anlayacağınız. Ama yazmak istedi ve yazmaya başladı.
1 yıla az kaldı (onu kutlamayız) ama biraz önce dikkat ettim ki, tam tamına 999 post olmuş. Sinirli, kavgacı, bazı hassasiyetleri olan, ağzı bozuk bir adamı okudunuz.
Belki birçoğunuz fikirlerinden ötürü sinir oluyorsunuz, birçoğunuzun onaylamadığı tonla şey yazdı bu adam.
Daha ne kadar yazar bilinmez ama yazmadığı günlerde, sanki ihanet hissi uyanıyor içinde. Garip bir sorumluluk duygusu. Çok kez, gündüz tonla haberle uğraştığı sırada bloğu açıp, o sorumluluk duygusundan ötürü bir şeyler yazıp çiziyor.
Okuyan, takip eden, geçerken uğrayan, bir biçimde yolu kesişen, seven, sevmeyen, kızan, takdir eden herkese teşekkürü borç bilir bu adam.
Asaletin bize yeter
Gülüşüne bak şu adamın. Seni gönderenler taş olsun lan.
tenten'in yorumu şu oldu okunmalı: Dun aksam uzeri havaalaninda Haldun Ustunel ile karsilastim. Elinden telefon dusmuyordu. bir ara telefonu kapattiginda yanina gittim. soyledigim ilk sey Kewell oldu. 6+2+2 geldi madem birakin tribunde otursun gitmesin dedim. Benim soyledigim butun Galatasaraylilarin istegidir dedim. Sakatligi bizi cok dusunduruyor ama dunya kupasi kadrosuna girerse gondermeyecegiz dedi. kendiside kalmak istiyormus. Girmesede gondermeyin dedim seviyoruz adami... bir ise yarar mi bilmiyorum ama en azindan yonetimden birine yuz yuze soyleme sansim oldu...