3 Ağustos 2010
Sizin yanınızda oturan kim?
Her hafta sonu gittiğimiz maçlarda, yanımızda oturan taraftar tiplemelerinden birkaç örnek...
FANATİKLER
Bu gruba grinlerin yaş ortalaması 17-35 arasıdır. Her maça giderler, bu yüzden de belirli gruplara aittirler. Maçtan önce stad yakınlarındaki buluşma yerlerinde içerler, geçmiş maçlardan, kavgalarından ve anılarından söz ederler.
Saat 21.00'deki maç için evden sabah 10'da çıkarlar. Aralarında evlenmiş olanlar, eşleriyle bu yüzden kavga eder. Tribünler onların ikinci evidir.
TESADÜFÇÜLER
Bunların futbolla ilgili bilgi ve altyapıları çok azdır. Patron hediyesi kombineyi değerlendirirler. Tribüne yastık, termos, bir kilo çekirdek ve bulmaca kitabı ile gelirler. Gol anında bile ayağa kalkmanızı istemezler, tersleyecek olursanız polis çağırabilirler.
Bu kişiler için tiyatro ya da sinemadan farkı yoktur, futbol maçlarının. Ailenin tek evladı olma ihtimalleri yüksektir.
BİLMİŞLER
Tipik teknik direktör örneğidir bunlar. Kimin oynayıp, kimin oynamaması gerektiği, taktikleri, oyuncu değişiklikleri bunlardan sorulur. Hiçbir teknik direktörü beğenmezler.
Bir maçta herhangi bir yorumu tutarsa "Ben söylemiştim" cümlesi, ağızlarından dökülüverir. Aslında maçına gittikleri takım onların çok da umrunda değildir. Önemli olan kabul görmeleri, pohpohlanmalarıdır.
Haftanın 7 günü futbol üstüne konuşurlar, hatta başka bir konu üstünde konuşma yetisine sahip değildirler. Genelde ciddiye alınmazlar ama onlar vazgeçmez.
HOLİGANLAR
Aslında Türkiye'de holiganizm denen olgu yoktur. Çünkü gerek anlamda holiganizm, bir yaşam felsefesidir. Türkiye'de holigan olarak anılan kişiler, hayatı ıskalamış, bir gruba aidiyet hissi yaşamak isteyen kişilerdir. Bu yüzden bu grubun gerçek anlamda Türkiye'de olmadığını varsayarak, esgeçiyorum.
VAZGEÇMEZLER
Bu gruba dahil olanlar, asla ve asla takımlarından umutlarını kesmezler. Bir nevi vafakâr taraftar tiplemesidir. Takımı 3-0 geride bile olsa, maçı kazanacaklarını söylerler. Yenildiklerinde de, "önemli değil" derler.
Her maç onlar için ayrı bir şölen, ayrı bir lezzettir. Olumsuz durumda ve aleyhte bağıranlara büyük tepki gösterirler. İstenilen, arzu edilen taraftar tiplemesinden sayılabilir.
Başka bildiğiniz tip varsa, siz de söyleyin...
gueneslipazartesiler mutlaka okunmalı
Kendisini "Bir göçmenin penceresinden hayata bakış" diye tanımlamış.
Bloğunun hedefini, "Günlük yaşamımda artık yer bulamayan Türkçe'yi kullanmak ve artık Türkiye'de yaşamadığım için kopmakta olan arkadaşlık bağlarımı tazelemek, burası üstünden bir şekilde iletişimi canlı tutmak olarak belirlemişim" şeklinde anlatıyor.
Hayata karşı duruşu, yazdıkları ve düşünceleri kesinlikle boş değil. Okuduğunuz zaman içi boş kelimelerle karşılaşmayacağınıza emin olabilirsiniz.
Sadece şu cümle için bile okumaya değer diye düşünüyorum: "Önünüzde iki seçenek var: ya gözlerinizi yumup dünya gerçek değilmiş gibi yapabilirsiniz ya da elinizden geldiğince dik durmaya çalışırsınız, çünkü boğazınıza kadar boka battığınızın bilincindesinizdir."
gueneslipazartesiler
Bir göz gezdirin, pişman olmayacaksınız...