16 Ağustos 2010
İyi bakın
Yaklaşık 4 yıldan bu yana bunun gibi bir sürü fotoğraf gördüm. Karenin içinde tek bir Galatasaraylı ve yanında minimum 3 rakip. Mehmet Batdal orada donunu mu çekiştirir, jartiyerini mi ayarlar bilmiyorum. İzbandut gibi herifsin, takım arkadaşına posta koyarlarken, sen sırtını dönmüşsün.
Bu daha önce Kewell'a da yapıldı, Keita'ya da yapıldı, Meira'ya da yapıldı, Dos Santos'a da yapıldı.
Şu tabloya baktıkça için fazlasıyla sıkılıyor. Başarılı olursun ya da olmazsın o çok önemli değil ama sahada duruşun dimdik olur. İşin sportif yanına bakmıyorum.
Salt, futbolcuyla ilintili bir durum değil bu. Kıykırık bir kulüp haline çevirdiler Galatasaray'ı. Neredeyse ana-avrat söven gazetecilerle oturup yemek yemeler, yorumcusundan, hakemine ağzına geleni söyleyene kimse sesini çıkartamıyor.
Ulan harbiden acayip sinirleniyorum şu durum karşısında. Söylediğim şey kavgayı pompalamak değil ama kimse kusura bakmasın birlikte yiyip-içtiğim, neredeyse her günümü beraber yaşadığım kimseye böylesi muamelenin yapılmasına tahammül edemem. Gerekirse koyarım da suratının ortasına.
Bu takımda çok şey kaynıyor, dipten dibe. Misimovic'le filan düzelecek işler değil. Galatasaray'ın dibe vurması yakın. İşin kötüsü, görüntüye baktığımda dibi bulduktan sonra öyle tavan yapacağını da sanmıyorum. En iyi ihtimalle, birkaç metre yukarı çıkabiliriz.
Kötümser bir tablo çizmiyorum, gerçekleşeceklere işaret ediyorum. Kendini kandırmasın kimse.
Kimsenin umrunda değil ama Fenerbahçe Ülker, Galatasaray Cafe Crown birlikteliğine bakacak olursanız, demek istediğimi anlarsınız.
Akanları yalamak Galatasaray'a yakışmaz. Ya adam gibi sponsorluk anlaşması yaparsın, yapmıyorsan da, kendi başına halletmeye çalışırsın. Zaten halledemiyorsun, siktir git derler adama.
Galatasaray'daki yeniçeri sistemi yıkılmalı
Her tarafta Galatasaray tartışılıyor haliyle. Kimini göre futbolcu, kimine göre yönetim, kimine göre taraftar, kimine göre teknik ekip hatalı. Bazıları hepsini birleştirip, ortaya karışık şeklinde değerlendiriyor.
Bu kulübün iki kritik virajı vardır. Birincisi 4 yıl üst üste gelen şampiyonluk sonrası yıldaki Ankaragücü maçında, takım otobüsünde başlayan, soyunma odasında Jardel'in boynunu sıkmaya kadar giden ve Lucescu'ya Serkan Aykut'un oynatılması için yapılan baskıdır. Baskı diyorum ama direkt ayaklanmadır..
Diğer kritik viraj ise şampiyonluğa gidilirken, futbolcuların isteğiyle Kalli'nin gönderilmesidir.
Gelen yabancı futbolcuya tahammülü olmayan futbolcularımızın varlığını hepimiz biliyoruz. İyisi, kötüsü, fark etmez. Yıkıp atacaksın bendi. Galatasaray'daki yeniçeri sistemi yıkılmadığı sürece, öyle gündelik başarılarla eğleniriz hepimiz.
İyi niyetli olduğunu bildiğim yorumlar okudum ama artık '2000 ruhu' denilen olguyu anmamamız gerekiyor. Eyvallah, başarısıyla göğüsümüz kabaracak, mutlu olacağız ama hepsi o kadar.
Bu takım içindeki bazı yeniçeri ruhlu arkadaşlar temizlenmeli. Yoksa burnumuz boktan çıkmayacak. Bunu anlamak için daha kaç yılımızı yiyeceğiz.
Tabii bir de işin taraftar boyutu var. Girmeyeyim, girmeyeyim diyorum, sonra dayanamıyorum. Bu takımın taraftarı iğrenç bir topluluk olmaya başladı. Sen taraftarsın, gidersin desteklersin, gülersin, ağlarsın. Herkes teknik direktör, herkes yönetici oldu.
Ezelden beri şu forumlarda yapılar 11'ler, 'şu alınsın, bu alınsın' tarzındaki yorumlar bana süper aptalca geliyor. Şu FM-CM'ler çıktı, mertlik bozuldu. Tamam iyi güzel, herkesin fikri var, isteyen söylesin de, bir süre sonra gerçeklik-sanallık birbirine giriyor.
Haa, tabii bir de 'Adnan's faktörü' var. Şu Adnan Sezgin denen herifin ivedilikle gönderilmesi gerekir. Ben futbolcu olsam, o suratı görsem zaten oynama isteğim gider. Donuk, asık bir surat. Zaten işini ne kadar iyi yaptığını da görüyoruz. Sabah sabah (10 gün boyunca gece çalışacağım için şu saat sabah oluyor bana) aklıma geldi şarkıyı yollayayım kendisine. Sözleri uymuyor ama şarkının ismi cuk oturuyor. Alta tıklayın, duygularınıza tercüman olsun şarkının o kısmı...
Adnan'ım Sezgin'ime
Şarkıyı beğenmezseniz, olmazsa bunu dinleyin.. Linklemeyle uğraşmayacağım, bir zahmet copy-paste yapın, nasılsa bütün basın yapıyor. http://fizy.com/#s/1ai28k
Bu kulübün iki kritik virajı vardır. Birincisi 4 yıl üst üste gelen şampiyonluk sonrası yıldaki Ankaragücü maçında, takım otobüsünde başlayan, soyunma odasında Jardel'in boynunu sıkmaya kadar giden ve Lucescu'ya Serkan Aykut'un oynatılması için yapılan baskıdır. Baskı diyorum ama direkt ayaklanmadır..
Diğer kritik viraj ise şampiyonluğa gidilirken, futbolcuların isteğiyle Kalli'nin gönderilmesidir.
Gelen yabancı futbolcuya tahammülü olmayan futbolcularımızın varlığını hepimiz biliyoruz. İyisi, kötüsü, fark etmez. Yıkıp atacaksın bendi. Galatasaray'daki yeniçeri sistemi yıkılmadığı sürece, öyle gündelik başarılarla eğleniriz hepimiz.
İyi niyetli olduğunu bildiğim yorumlar okudum ama artık '2000 ruhu' denilen olguyu anmamamız gerekiyor. Eyvallah, başarısıyla göğüsümüz kabaracak, mutlu olacağız ama hepsi o kadar.
Bu takım içindeki bazı yeniçeri ruhlu arkadaşlar temizlenmeli. Yoksa burnumuz boktan çıkmayacak. Bunu anlamak için daha kaç yılımızı yiyeceğiz.
Tabii bir de işin taraftar boyutu var. Girmeyeyim, girmeyeyim diyorum, sonra dayanamıyorum. Bu takımın taraftarı iğrenç bir topluluk olmaya başladı. Sen taraftarsın, gidersin desteklersin, gülersin, ağlarsın. Herkes teknik direktör, herkes yönetici oldu.
Ezelden beri şu forumlarda yapılar 11'ler, 'şu alınsın, bu alınsın' tarzındaki yorumlar bana süper aptalca geliyor. Şu FM-CM'ler çıktı, mertlik bozuldu. Tamam iyi güzel, herkesin fikri var, isteyen söylesin de, bir süre sonra gerçeklik-sanallık birbirine giriyor.
Haa, tabii bir de 'Adnan's faktörü' var. Şu Adnan Sezgin denen herifin ivedilikle gönderilmesi gerekir. Ben futbolcu olsam, o suratı görsem zaten oynama isteğim gider. Donuk, asık bir surat. Zaten işini ne kadar iyi yaptığını da görüyoruz. Sabah sabah (10 gün boyunca gece çalışacağım için şu saat sabah oluyor bana) aklıma geldi şarkıyı yollayayım kendisine. Sözleri uymuyor ama şarkının ismi cuk oturuyor. Alta tıklayın, duygularınıza tercüman olsun şarkının o kısmı...
Adnan'ım Sezgin'ime
Şarkıyı beğenmezseniz, olmazsa bunu dinleyin.. Linklemeyle uğraşmayacağım, bir zahmet copy-paste yapın, nasılsa bütün basın yapıyor. http://fizy.com/#s/1ai28k