14 Kasım 2010
Emeği geçen herkesin ta amına koyayım
Pembe hayaller, büyük düşler vardı değil mi Antalyaspor maçından sonra. Şampiyonluk hesapları, Hagi-Tugay gazı, Rijkaard gönderilince mutlu olacak futbolcu topluluğu.
İşin sportif yönünü geçtim, umrumda değil hep söylüyorum. 25 yıl da beklerim şampiyon olunmazsa, ömrüm yeterse 45 yıl da. Serdar Özkan diye bir herif alınmış, yavşak futbolculuğu ek iş olarak yapıyor, menajerlik yapıyor. Bu ortaya çıkıyor, biletini bile kesemiyorlar. Daha neyi tartışacağız ki biz. Bülent Uygun olunca sövüyoruz ama Serdar Özkan olunca sesimizi bile çıkartamıyoruz.
Şimdi açık açık konuşalım. Feldkamp'ın futbolcuların isteği ile gönderildiği gün, Galatasaray'ın şu güne gelmesinin en büyük nedenidir. Haa, bu iş Lucescu'nun olduğu dönem Ankaragücü maçında otobüste Jardel'in tartaklanması ve soyunma odasında Lucescu'nun tehdit edilmesine kadar gider. Ama daha yakın tarihe gelecek olursak, son şampiyonluk Galatasaray'ın bugünkü çöküş tablosunun temel nedenidir.
Hagi maç sonunda "Saha içinde bazı futbolcuların tavırları normal değil, gerekeni yapacağım" diyor. Ah be güzel abim, sen nasıl getirildin o koltuğa peki. Saha içinde bazı futbolcuların tavırlarının normal olmamasından ötürü.
Bu isimler kimse çık söyle, biz de kim ne yapmış bilelim. Bunun böyle olduğunu zaten görüyoruz.
Ulan herkes söylüyor, herkes yazıp, çiziyor şu Adnan Sezgin meselesini. Bu herif hâlâ görevde. Herifi aklamak için Galatasaray TV'nin şifresini kaldırdılar bir programlığına. Lan nasıl iştir bu? Herifin getirdiği bir tane futbolcuda hayır yok. Lisansı olup, bedava her futbolcuyu kolundan tuttuğu gibi Florya'ya getiriyor.
Ya yemin ederim, Musa Çağıran'ın fotoğrafını herhangi bir yöneciye gösterelim, tanırsa adam değilim. Bırak yönetimi, bu takımı deli gibi takip eden, her maçına giden taraftara gösterelim tanımaz.
Yabancı futbolcu getirir, getirdiği bir adamın bu takıma katkı sağladığını görmedim. Ne iş yapar bu adam? Ya cidden çıksın Adnan Polat anlatsın. Bunu yapar, şunu yapar diye.
İsim isim söylemenin anlamı yok ama bir takım götverenlerin bu formayı giymemesi lazım. Sezon bitti, havlu atıldı çıkartın A2 ile takımı sahaya. Nasılsa her şekilde yeniliyoruz, bari çocuklar tecrübe kazanır.
Bu işin transferle çözüleceğine filan inanmıyorum. Galatasaray çok ciddi bir zihniyet değişikliği yaşamalı. Bu berbat tablodan çıkabilecek en olumlu şey ancak ve ancak budur.
Galatasaray tüm asalaklarını silkelemelidir. En başta yönetimi olmak üzere. Sırlar Kapısı'na döndük yemin ediyorum. Rijkaard, bazı futbolculardan şikâyet eder, yerine gelen Hagi aynı şeyi söyler. Kimse bunlar kadrodan siktir edin ama önce ifşa edin.
Haftalarca aynı şeyi söyledim, yine söyleyeceğim. Galatasaray kulüp olarak ciddi bir yapılanmadan geçmezse bunun daha dibini görecektir. Çünkü halen dibi bulmadık. Bulduğumuzu sanıyoruz ama bulmadık.
Adnan Polat geldiğinden beri bana bir tane başarısını gösterin. Rica ediyorum, kendisini seven, kendisine güvenen biri çıkıp desin ki, "Adnan Polat şu konularda başarılı olmuştur." Tribünde beslediği piçlerden biri de olabilir.
Özhan Canaydın'a senelerce söven, hatta öldüğü gün bile eleştirenlere iki çift lafım var. Alın size başkanınız, büyük başkanınız Adnan Polat.
Yavşağın biri iki yıldır konuşuyordu. Hani sana güvenilince iyi oynuyordun, Puyol'dan, Terry'den, Ferdinand'dan eksiğin yoktu, ne oldu?
Sahada adam satarsınız, milyon dolar alıp işinizi yapmazsınız sonra bulduğunuz her mikrofona yeni gelinin sike sarıldığı koşarsınız.
Sahada top oynayan adamlara bakın, götünü yırtan adamlara. Baros, Cana, Neill. İkisi de Florya'dan yetişme, 9 yaşından beri altyapıda oynuyorlar değil mi? İş ahlâkı bu kadar basit. Sahaya çıkıp kötü oynarsın sorun değil ama izleyene onu hissettirirsin. Yani uğraştığını, çabaladığını gösterirsin.
Her hafta televizyona çıkıp, bas bas bağırır ibnenin evlatları. "Bu yabancılardan çok var Türkiye'de" diye. Ulan, senin Türk futbolcunun alayında onur, gurur, şeref yok ki. Biri menajerlik yapar, öbürü bahis, şike ikilisi arasında gidip gelir, alayı teknik direktör kellesi kopartır. Diğeri iyi futbolcu olmasa da, götü başı oynamıyor en azından. Sahaya çıkıyor, işini yapıyor.
Bu heriflerin hiçbir yetenekleri yok milyon dolar para alıyorlar. Bu ülkede üniversite bitirmiş yüzbinlerce genç, işsizlikten kırılırken, asgari ücrete talim ederken, bu orospu çocukları ayda minimum 150 bin dolar para kazanacaklar sonra kelle kesecekler. Vay yavrum vay be işe bak.
Dergâh kurmuş ibneler Florya'ya. Yönetimiyle, futbolcusuyla, gazetecisiyle, taraftarının bir bölümüyle Florya'yı yeniçeri ocağına çeviren kim var, kim yoksa hepsinin amına koyayım. Hepiniz siktirip gidin düşün şu kulübün yakasından.
Not: Küfürsüz yazı okumak isterseniz, linki budur
Şenol Güneş'i sevmek için bir neden daha
Ya bu adamı cidden çok seviyorum. Her gördüğümde yüzümde bir gülümseme, içimde bir ferahlama hissediyorum.
Uzun zamandır bırakmıştım, maç sonlarında ne konuşuldu ne söylendi diye takip etmeyi. Nasılsa aynı kelimelerle örülü, birbirinin aynı cümleleri dinliyoruz. Akşam televizyonda gezinirken, Engin'in üçlü çektirmesini görmüştüm, Trabzonspor tribünlerine. İçimden "Gerek var mı?"diye de geçirdim.
Gazetelere bakarken Şenol Güneş'in açıklamasını gördüm; "Olayı görmedim ama çıkan tartışmalardan dolayı üzüldüm. Sevinmek herkesin hakkı ama bazen de dikkatli olmak gerekir. Cenaze evinin olduğu yerde düğün yapılmaz. Biz oyuncularımızı uyarırız gerekirse ceza da veririz." demiş.
Hakikaten sevilecek bir adam. Rakibine saygısı olan insanları hep sevmişimdir. Şu güne kadar, bu adamım falsosu olan bir tane açıklamasını, hareketini görmedim.
Çocukluğumdan beri futbolun hastasıyım ama hiç kimseden imza almamışımdır ya da kimseyle tanışma isteğim olmamıştır içimde (Abimle PSV antremanına gitmiştik, onun zorlamasıyla Gerets, van Breukelen, Lerby, Arnesen ve Koeman'dan aldığım imzalar dışında. Panini'nin şu meşhur çıkartma kitaplarından Mexico 86'nın ve fotoğraflarının üstüne attırmıştım hatta)
Ama şu adamla tanışmayı, birkaç kelime etmeyi çok isterim. Türk futbolunun bilge kişisidir benim için Şenol Güneş. Şimdiden kestirmek ve söylemek zor ama şampiyonluk yaşamasını çok ama çok istiyorum.
Şu boktan futbol ortamınının nadir güzelliklerinden biri. Güzel adamsın, iyi insansın vesselam.
Herkese iyi pazarlar...