3 Aralık 2010
2010 yılın takımı tercihlerim
Geçen yıl, alttaki takımı seçmişim, bu yılsa üstteki fotoğrafta görülen takımı. Evet, kabul ediyorum ki, Dünya Kupası etkisinde bir liste olmuş ve ben de tercihlerimi o yönde kullandım. Doğrusu listede başka isimler bulunabilirdi.
Bakalım, bu isimlerden hangileri yılın listesinde olacak. 7'sinden eminim ama 4'ünden pek emin değilim.
UEFA.com'a girerek, siz de tercihlerinizi kullanın.
Nasıl geldi, nasıl gitti?
Böyle gelmişti Elano. Havaalanında adeta terör yaşanmıştı. Giderken yanında tercüman Mert'ten başka hiç kimse yoktu. Günlük yaşıyoruz, her şeyimiz günlük. Sevgimiz, nefretimiz, tepkilerimiz.
Türkiye'de ciddi anlamda taraftar yok. Bir golde omuzlara alıp, iki maçta ana-avrat dümdüz gidiyoruz.
Mantık süzgecinden geçirdiğimizde, ne böyle karşılamaları hak ediyor hiç kimse, ne de böyle yapayalnız gidişleri.
Brezilyalıları hiç sevmedim, Galatasaray'a özel bir durum değil. Socrates ve Zico benim için son nokta oldu -Taffarel'i ayrı bir yere koyuyorum-.
Gidişi Galatasaray'a büyük paralar (!) kazandırdı. Kimbilir belki de; Messi'yi, Ronaldo'yu, Xavi'yi, Lampard'ı, Gerrard'ı ve Iniesta'yı almayıp kulübe milyarlarca dolar kazandırabilir Galatasaray yönetimi.
Sezonun ikinci yarısı tüm Galatasaraylılar için eziyetten başka bir şey olmayacak. Herkes bir an önce sezonun bitmesi için dua etmeye başladı zaten.
Held döneminden bu yana Galatasaray'dan hiç bu kadar soğumamıştım. Garip ama ilk kez bir Galatasaray Başkanı'ndan böylesine nefret ediyorum ve tabii ki ekürisi Sezgin'den. İkisinin gittiği gün, Galatasaray'ın kurtuluş günü olarak tarihe geçer.
Elano'nun yolu açık olsun. Umuyorum bir daha bu kulübün hiçbir Brezilyalı ile yolları kesişmez.