10 Ocak 2011
13 yaşındaki çocuktan tahrik olan zihniyetin ta amına koyayım
Nevit Kodallı Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi Müdürü İbrahim Tol, kız ve erkek öğrencileri birbirlerine 45 cm'den fazla yakınlaşmasını yasaklamış. Okul yurdunda erkekler ve kızların olduğu bölümler demir parmaklıklarla birbirinden ayrılmış. Yetmemiş, kızlar ve erkekler ayrı ayrı yemekhanelerde yemek yemeye başlamış.
Yurt binasına erkekler sağ taraftan, kız öğrenciler sol taraftan içeri alınıyor. Bu okul ismi üstünde Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi ud öğretmeni yokmuş ama haftada iki saat olan din dersi için 3 öğretmen varmış.
Kız öğrencilerin çizme giymeleri yasaklanmış ve etek giyen kız öğrenciler için sıraların önüne ek tahta yapılmış.
Haber budur.
Bu tip haberleri ne zaman görsem, bu hasta ruhlu pezevenklerin cinsel açlığının tavan durumunda olduğu aklıma geliyor. Hep söylerim, benim mantığım düz çalışır, alengirli bir beyne sahip değilim. 13-16 yaş aralığındaki kızlara, çizme giymelerinin yasaklanması, bacaklarının görünmemesi için ek tahtalar koymasının benim düz mantığımda tek bir anlamı var; Bu kararı alan hasta zihniyet demek ki, çizmeden tahrik oluyor, o yaştaki kızların bacaklarının 5 santimini görmeleri kendilerinde cinsel arzu uyandırıyor.
Şaşırmıyorum, bu orospu evlatları için tahrik olmak artık bir hayat biçimi haline gelmiş. Çocuk yaştaki kızlardan tahrik olurlar, eteklerinden tahrik olurlar, çizmelerinden tahrik olurlar. Yavşağın evladına şişme kadın göstersem, aleti eline alıp el arabası pozisyonuna girer muhtemelen. Nasıl bir cinsel iştah var yavşaklarda anlaşılır bir durum değil.
Bu haberlerde artık can sıkıcı olmaya başlayan şeyse, bu hasta ruhlu sapık pezevenklerin, birtakım toplumsal statülerle aramızda dolanmaları. Herif müdür, okul müdürü üstelik. Muhtemelen o kızları yaşındaki çocuklara iç geçirerek bakıyor, ufacık kızların bacaklarını gördüğünde kendisini odaya kapatıp 31 çekmeye başlıyordur. Yoksa niye tahrik olursun, bırak tahrik olmayı niye aklına gelir bunlar.
Çocuk yaştaki kızlarla evlenirler, evlerine eş diye sokarlar, gece yatağa sokup, koyunlarına alırlar, ardından ahlak ahlak diye yeri göğü inletirler.
Sapık ordusu yemin ediyorum. Şu heriflerin zihniyeti, inşaata eşek atıp siken 4 kişiden farklı değil.
Tabii bir de şu din öğretmeni olayı var. Pek çok okuldan bu tip haberler gelmeye başlıyor. Mantık, Sosyoloji, Psikoloji derslerini imamlar veriyor, sanat liselerine enstrüman öğretmeni yerine bolca sayıda din öğretmeni atanıyor.
Yasakçı zihniyetten hiç söz etmiyorum. Toplumsal alanda bu zihniyetin istemediği her şey yasak halini alıyor. Altı üstü okul müdürü herif. Sahip olduğunu sandığı yetkilere bak sen! Bir okul müdürü, okulda terör estirip, otu-boku yasaklıyorsa, yetkilerle donatılmış bazı kişilerin neler yapabileceğini kestirmek güç.
Sapık orospu çocukları, alayı sapık. Zaten zihniyetlerine baksan ne bok olduklarını görmek yeter. Ufacık çocuklarla evlenmeyi, içine sindirenden her bok beklenir.
Melih'in twitter'ı ve marksist org'un matematik bilgisi
Öncelikle belirteyim, ota boka dava açan Melih kardeşimle papaz olmamak için kelimelerimi özenli ve düzenli seçeceğim.
Büyük şahsiyet, Ankara'nın tüm spor kulüplerinin sahibi, Başbakan Erdoğan'ın 'ucube' dediği heykelin yaratıcısına yıllar önce "Tükürürüm böyle sanata" diyerek, ne denli ileri görüşlü bir vizyona sahip olduğunu kanıtlayan, oğlunu bir çırak gibi yetiştiren, kavga etmediği kimse kalmayan, muhteşem insan, şahane kişilik, ancak bin yılda bir gelecek nev-i şahsına münhasır insan Melih Gökçek de twitter sahibi olmuş.
Dakika 1, gol 1 mantığından hareket eden Melih Gökçek, "Lan oğlum adam gibi konuşmayanı oyarım" mantığı ile daha ilk twit'inden mesajı vermiş.
Resime, heykele, müziğe, sinemaya bakışı belli olan siyasi iktidarın sosyal medyaya bakış açısı da ancak bu kadar oluyor.
Bayılıyorum bunların özgürlük anlayışına. Referandum süreci boyunca "Özgürlük, özgürlük, özgürlük" dediler, referandum bitti öz'ü gitti, gür'ü kaldı ancak. O da kendilerine yumurta atan üniversiteli kıza dava açmak, eylem yapan öğrencilere tekme tokat girişmek ve üzerlerine biber gazı ile saldırmak, heykelleri 'ucube' olarak değerlendirmek olarak. 'Gür' sesleri ile işin özünü belli ettiler.
Gerçi bu özgürlük çağrılarını bir kısım solcu arkadaş pilavüstü nohut kıvamında yetmez ama evet'le karşılamışlardı.
Konu alakasız yerlere gidiyor ama söylemezsem ölürüm. Bu pilavüstü nohutçular var ya, bunların bir sitesi var; marksist.org diye. Bunları ara ara takip ediyorum. Bayım bayım bayılıyorum hepsine. Sitenin ismi Marksist ama kendilerinin ne olduğunu henüz kavrayabilmiş değilim. Arada gerizekâlı olduklarını çözebiliyor insan.
Bir yazı yazmış bu gençler "Küçük burjuva gericiliği neden Yetmez ama Evet'e saldırıyor?" diye. Yazıyı bulup okursunuz, ben sadece bir pasaj sunacağım içinden, "Türkiye'nin en önemli sorunu Kürt sorunu, Kürtlerin aşağıdan mücadelesi ile çözüme ulaşıyor. 12 Eylül referandumunda PKK ve Öcalan'la hükümetin görüşmesine 'evet' diyen yüzde 58 ve boykot edenlerin oranı yüzde 65'e yaklaşıyor. Yüzde 42 ise bu çoğunluktan nefret ederken Kürt sorununun demokratik temelde çözümünü engellemek, Kürtlerin eşit haklara sahip olmasının anayasal güvenceye kavuşturulmasını sabote etmek istiyor."
Yüzde 65 ve yüzde 42 bir araya gelince yüzde kaç yapıyor? Hah işte bu malak emzirmeleri bu kadar zekiler. Başka yorum yapmayacağım haklarında. Unutmasın kimse, Türkiye halkı yüzde 107'de oluşur. Biz yüzdenin 100 olduğunu sanıyorduk yıllarca...
Başa dönelim mi? Bu elemanlardan sosyal medyayı anlamasını beklemiyorum çünkü daha medyayı bile anlayabilmiş ve algılayabilmiş değiller. Yoksa bir başbakan çıkıp da, "Bunları boykot edin, bunları okumayın" der mi? Misal bunu İngiliz Başbakanı söylese, yemin ediyorum kuş gibi öttürürler adamı ama burada artık alışılagelmiş hadiselerden sayılıyor.
En başa döneyim mi? Melih, senin hakkında neler söylüyorum bir bilsen, içimden buradan köye yol olacak güzellemeler yapıyorum. Hani dedim ya "Muhteşem, şahane" diye, şaka lan onlar. Öyle şeyler der miyim sana? Sana söylediklerimi uç uca eklemeye başla sen şimdiden. Seni twittercı seni, seni sosyal medya meraklısı seni, seni tükürükle heykel boğan seni. Seni .....
Avukatların blog da takip etsin. Benden iş çıkmaz ama.
Bu arada profil fotoğrafındaki yumurta ile mesaj mı vermiş kendisi, onu da merak etmedim değil...
Bu ucube, bunlar da dünya güzelleri
Bu heykeltıraş Mehmet Paksoy'un, Başbakan Erdoğan tarafından 'ucube' olarak adlandırdığı İnsanlık Anıtı.
Aha bunlar da Akp'li dünya güzelleri.
Tarım Bakanı Mehdi Eker.
Egemen Bağış -Buna Hakan Peker zamanında şarkı yapmış. 'Barda durur barmen minik'-
İçişleri Bakanı Beşir Atalay.
Akp Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ.
Akp Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu.
Akp Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi.