4 Kasım 2011
Bitmeyen u dönüşleri
Tarih 18.03.2011
Recep Tayyip Erdoğan: Parası olana bedelli var, olmayana yok. Bunu adalete oturtamazsınız.
Tarih 01.11.2011
Recep Tayyip Erdoğan:: Bedelli askerlik gönlümüzde yer alan bir uygulama. Bir an önce neticelendireceğiz.
En son Libya'da örneğini yaşadık, "NATO'nun Libya'da ne işi var?" dedikten bir gün sonra Türk gemilerinin Libya açıklarına konuşlandırdıldığı ortaya çıktı.
Deniz Feneri sanıklarından Mehmet Gürhan'ı tanımadığını söyledi, akabinde, kendisiyle çektirilmiş fotoğraflarını hepimiz gördük.
İçinde helikopter pisti olan, oturduğu havuzlu villada kiracı olduğunu söyledi, baktık ki tapu kayıtlarında villa oğlunun üstüne çıktı.
İlk seçildikleri 2002 seçimlerinde dokunulmazlıkların kaldırılacağını söyledi, aradan 9 yıl geçti, hâlâ bekliyoruz ki, adi suçlarda milletvekilleri için dokunulmazlıklar kaldırılsın diye.
YÖK'ü kaldıracağız dediler, kaldırmak bir yana, YÖK Başkanı'nı dokunulmaz hale getirip, yetkilerini genişlettiler.
U dönüşleri, yalanlarla 9 yıl geçti. Devlet kasası boşaldı, bedelli askerliğe karşı çıkanlar, şimdi gönüllerinde olan bir uygulama olduğunu söylüyor.
Çok adi, aşağılık, kirli, yalan dolan üstüne kurulu bir siyaset yürütülüyor. 'Elhamdülillah' dedin mi, iş bitiyor.
Son yılların favori kontralarısı "Siz zaten yıllarca böyle düşündüğünüz için Akp iktidarda. Halkı anlayamadınız" oldu.
İktidarı eleştirdin mi, karşında direkt bu cümleyi buluyorsun. Elbet, haklılık payı var ama şu cümleyi söyleyenler, savurulan yalanlara kulaklarını tıkamış, ortada olan biten her şeyi görmezden geliyorlar.
Erdoğan, gemisini yürüten kaptan şeklinde ilerliyor. Gemi dediysem, 'gemicik' işte anlayıverin.
Bu kadar yalanla nereye kadar gidecekler bilmiyorum. İnsanlar garip bir biçimde "Bunlar iktidardan gitmez" deyip duruyor.
Hangi koltuk, kime kaldı acaba? Öyle ya da böyle gidecekler. Yarattıkları tahribat ve zarar ile ceplerine koydukları yanlarına kâr kalacak tabii.
Anlayacakları dilden bitirelim; "Yalana iyice kulak verirler, haramı tıka-basa yerler. Sana geldiklerinde ister aralarında hüküm ver, ister onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirirsen sana hiçbir şekilde zarar veremezler. Ama aralarında hükmedersen, adaletle hükmet. Allah, adaletle hükmedenleri/adaleti ayakta tutanları sever."
Söyleyebilecek küfür bile yok
Adana'da 40 yaşındaki K.H., cinsel ilişkiye girdiği iki erkeğe 12 yaşındaki kızı F.H.’yi 5 lira karşılığında pazarladığı iddiasıyla yakalandı.
İlköğretim 7’nci sınıf öğrencisi H.D.’nin dedesi yaşındaki erkeklerden gördüğü cinsel istismar, hamile kalınca ortaya çıktı.
Yüreğir İlçesi'nde yaşayan F.H. okulda rahatsızlanınca öğretmeni eve gönderdi. Mide bunaltısı ve baş dönmesi olan küçük kızı, annesi K.H. Adana Çocuk Hastanesi’ne götürdü.
Doktorun muayenesinde F.H.’nin bir aylık hamile olduğu saptandı. Hastane yetkilileri durumu polise bildirdi. F.H. hastaneye gelen Çocuk Şube Müdürlüğü ekiplerine yaşadıklarını anlattı.
Psikologlar gözetiminde ifadesi alınan F.H. iki erkeğin kendisiyle cinsel ilişkiye girdiğini, annesi K.H.’nin de buna gözyumduğunu anlattı.
Küçük kızın ifadesi üzerine harekete geçen polis ekipleri, annesi K.H. ile tekstil mağazasında gece bekçiliği yapan 46 yaşındaki M.A.İ. ve özel temizlik firmasında çalışan 45 yaşındaki M.T.’yi gözaltına aldı.
"ANNEM ODADA YALNIZ BIRAKTI"
İfadesinde cinsel istismara ilk kez 2 ay önce uğradığını anlatan F.H. annesiyle M.A.İ.’nin evine gittiklerini, burada bir odada evsahibi erkekle ters ilişkiye girdiğini, aynı anda M.T.’nin de cinsel ilişkide bulunduğunu, bütün bunlar yaşanırken de annesinin mutfakta yemek yaptığını söyledi.
F.H. cinsel istismarın ardından odaya giren annesinin M.T. ile öpüştüğünü, 5 lira verdiğini ve bu parayla dolmuşa binerek evlerine döndüklerini ifade etti.
"SADECE ELLEMELERİNE İZİN VERDİM"
Sorguya alınan anne K.H., olayın taraflarından iki erkekle ilişkisi olduğunu doğrularken, kızının cinsel istismara uğradığını bilmediğini ileri sürdü.
Olay günü zanlılarla ilişkiye girmek için bir araya geldiklerini ifade eden K.H., "Bana kızımla birlikte olmak istediklerini söylediler. Ben de daha çok küçük olduğunu, buna izin veremeyeceğimi söyledim ama ısrar ettiler. Bunun üzerine ilişkiye girmemeleri şartıyla ellemelerine izin verdim. Kısa süreliğine baş başa kalmaları için mutfağa gittim. Geri döndüğümde kızım giyiniyor, onlar ise çıplaktı. Ne yaptıklarını bilmiyorum. Sadece ellediklerini düşündüm. Dolmuş parası olarak da 5 lira verdiler. Para karşılığı kızımı pazarlamadım" dedi.
CAMİ TUVALETİNDE DE CİNSEL İSTİSMAR
Şüpheliler M.A.İ ve M.T. küçük kızın verdiği ifadeyi doğrularken, zorla bir şey yapmadıklarını savundu. M.T. ilk olaydan sonra anne K.H. ve F.H. ile ilişkilerini aralıklarla sürdürdüğünü anlatıp, temizliğinden sorumlu olduğu caminin tuvaletinde temizlik malzemelerini koyduğu odada da ilişkiye girdiğini söyledi.
DEVLET KORUMASINA ALINDI
Dedesi yaşındaki erkeklerden cinsel istismara uğrayan F.H., devlet korumasına alınıp, bir çocuk yuvasına yerleştirildi.
Emniyet Müdürlüğü’ndeki sorgularının ardından adliyeye sevk edilen K.H., M.A.İ. ile M.T. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Polis, küçük kızın başka erkekler tarafından da cinsel istismara uğramış olabileceğini değerlendirip, soruşturmayı derinleştirdi.