Bu herifi kaç kez yazdım bilmiyorum. Milyon kez kurduğum cümleyi tekrarlayacağım; "Futbolculuğuna tek bir lafım yok. İzlediğim en iyi futbolculardan biridir."
Yazıyı okurken, bu argümanı aklınıza getirin sürekli. Çünkü bir noktadan sonra "O efsanedir, kimse dil uzatamaz" deniyor. Efsane diye götümüzü sikse, ağzımıza verse sesimizi çıkartmayacağız sanki.
Bu herif milletvekili seçildi. Siyasete atıldı yani. Birtakım gerekçeleri var elbet. Herifin kariyerinden ötürü acayip bir popülaritesi var. Bunu milletvekili yapanlar, bu popülaritenin kaymağını yemişlerdir muhakkak. Tabii bir de hocası var. Kız istemeye bile onay veren, enerji ihalesi filan alırken, kapıların kolay açılmasını sağlayan meşhur Pensilvanya Müftüsü.
Milletvekili oldu, seçilmiş birtakım milletvekilleri cezaevine girdi. Herife soruyorlar, Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin düşürülmesi konusunda ne söylersiniz? diye. Bizimkisi yanıt veriyor; "Gündemi takip edemedim. Bunun değerlendirmesini bizim büyüklerimiz, bakanlarımız, tecrübeli büyüklerimiz yapıyordur. Ben bu konuda henüz erken olduğu için bir şey söylemek istemiyorum."
Hadi hayvanlık bizde kalsın, bu konudan eleştirdiğimizden ötürü, konuya hakim olmayabilir, taze vekil diye bunu unutalım.
Ulan, Türkiye'yi yerinden oynatan bir şike hadisesi yaşandı. Bu olaydan ötürü TBMM'de Şike Yasası görüşüldü. Arkadaş, futbolun içinden gelmişsin, bu olayları yüzde yüz yaşamışsın, şahit olmuşsun çık bir kelime konuş. Konuyla alakalı, alakasız her partiden insan konuştu. Bizim vefa manyağı, efsane futbolcu, taze milletvekili konuyla ilgili tek açıklama yapmadı.
Birader bu konu hakkında yorum yapmayacaksan hangi konu hakkında yorum yapacaksın merak ediyorum. Sporun, futbolun içinden gelmiş bir adam başka hangi konuda konuşabilir ki!
Milletvekili olmadan önce TRT'de yorumculuk yapıyordu. Aylık 56 bin TL kazanıyordu. Bir yıl için kazandığı para 728 bin TL'ydi. Bıraktın bu işi milletvekili oldun.
Milletvekilliği yetmedi. Sorulan sorulara, bir tek "Bilmiyorum", "O konuya çalışmadım", "Akşam elektrikler kesildi" şu yanıtları vermedi.
Birader, sen futbolcuyken, çatır çatır mesaj vermiyor muydun? "Kutlu Doğum Haftası'na yakışır derbiler" dilemiyor muydun? Her konuda lafın yok muydu? Al sana top, al sana zemin. TBMM'den başka yer mi bulacaksın konuşacak, edecek. Ne oldu? Dilin içeri mi kaçtı da, tek bir yorum bile yapamadın "Üzüldüm", "Keşke olmasaydı"dan başka.
Aradan zaman geçti, eleman bu kez Lig TV'yle sözleşmi imzaladı yorumculuk için. Bu görev için aylık 150 bin TL alacak. Ya küfür etmek istemiyorum ama ebenin amı dememek için de kendimi zor tutuyorum yeminle.
Bu nasıl bir açgözlülük, bu nasıl bir maymun iştahlılık, bu nasıl bir doymazlıktır.
Hayatının belli bir döneminden sonra insanlara, öğütler veren, sevgi tomurcuğu modelini alan adam, futboldan milyon dolarlar kazanıyor yetmiyor, TRT'de yorumculuk yapıyor yetmiyor, enerji ihalesi alıyor yetmiyor, Meclis'e giriyor yetmiyor ve sonunda aylık 150 bin TL'ye Lig TV'ye yorumcu oluyor. Yeter mi? Yetmez amına koyayım yetmez. Bu da yetmez, bu da kesmez kralı.
Ben böyle diyorum ya, tonla adam küfür edecek, "Kral Hakan Şükür, seni çekemeyen, bütün ibnelerin suratına tükür" filan yazacaklar. Lan; hadi ben ibneliği kabullendim, hadi kendisini çekemiyorum da ama suratıma tükürmesi için taşaklarının fil kadar olması lazım. Şu kadar olaya rağmen çıkıp bir de eleştirenlerin yüzüne tükürecek. Ama bu ülke öyledir, yüzüne tükürülecek adamlar, yüzüne tükürür.
Oğlum azıcık samimi olun lan. "Biz dini hassasiyetlerinden ötürü, Pensilvanyalı Amca'dan olduğu için seviyorum" deyin. Yok futbolmuş, yok golmüş. Kimi yiyorsunuz!
Taraftarlık denen olgu bu yüzden gereğinden fazla boktan oluyor. Herif Galatasaraylı diye ne yapsa savunacağız sanki. Nesini savunayım bu herifin, neresinden tutup da savunayım. Gol attığı, şampiyonluklarda imzası olduğu için 'eyvallah' mı diyeceğiz her şeye.
Benim için dünyanın en bok adamı, senin için kıymetliyse öyle düşünmeye devam et. Kimsenin fikrini değiştirmek gibi bir niyetim yok ancak kendi fikrimi de ifade ediyorum işte.
Herifin yaptığı bir tane iş, elle tutulmuyor. Dokuz sülalesine yetecek dünyalığı yapıp, bir adam doymuyorsa, kimse bana onun iyi, güzel, dürüst, namuslu bir adam olduğunu anlatmasın.
Bu fikriyattaki heriflerin alayı zaten böyle. Konuşurken, hoşgörü, iyi niyet, karşılıklı sevgi, saygı zart zurt ama iş akçeli işe gelince yemedikleri nane kalmıyor. Bunların hepsi ağızlarından neyi düşürmüyorsa, bil ki, o değerlerin eksikliğini çekiyordur.
Kimse kusura bakmasın da, sikerler böyle efsaneyi. Benim efsanem değil, olmadı, olamaz, olamayacak da. Kim istiyorsa alsın evinin baş köşesine buyur etsin efsane olarak.
Bir de arkadaş, o bantla mı doğdun amına koyayım!