4 Temmuz 2012
Parası neyse verirsiniz
Samsun'da yaşanan sel felaketi, 6'sı çocuk 8 kişinin ölümüne neden oldu. İnsanlar evlerinde, boğularak can verdi.
Samsun'da TOKİ tarafından yapılan konutlarda ölen bu insanların hesabı da verilmeyecek. En fazla "Ne var canım, tazminatlarını ödedik" diyerek, dini imanı para olan şerefsizlerin, insan hayatının karşılığının maddi olarak karşılanabileceğini düşünerek işin içinden çıkacaklar.
Kadercilik oynayacaklar, belki maden emekçilerinin cinayet gibi ölümlerinde olduğu gibi, "Güzel öldüler, o konuda ben acı çekmediklerini ve fizik olarak da güzel öldüklerini rahat söyleyebilirim." denilecek.
Ama suçlu onlar olmayacak, her türlü bilimsel veriyi hiçe sayıp, konunun ehli kimseyi dinlemeden 'biz yaptık oldu' zihniyetiyle hareket edip, iki dere yatağına konut dikenler, suçlu olmayacak.
Ülkenin başbakanı, İstanbul Belediye Başkanı olduğu zaman ne diyordu, "Derelerin intikamı ağır olur." Şimdi bu sözü hatırlatmaya yüreği olan bir tane gazeteci çıkmayacak, bu soruyu soramayacak.
Kendizi zaten hiç mi hiç anımsamayacak bu cümlenin ağzından çıktığını. Vicdanını bir askıya bırakıp, ülkeyi pazarlamaya başlayalı çok oldu.
Samsun'da 8 kişiye mezar olan TOKİ konutlarını, dönemin TOKİ Başkanı şöyle anlatıyor: "Dünya ile kucaklaşmaya çalışan Türkiye'de 120 belediye ile toplu konut anlaşması imzaladık. Projelerimizi büyük bir başarıyla yürütüyoruz. Türkiye'nin gerekli imar şartlarını taşımayan binalardan artık kurtulmasının zorunlu olduğunu düşünüyoruz. Canik'te halkımız için çağdaş bir yaşam alanı oluşturacağız.
Bu projede sadece konutlar yaklaşık 350 milyon TL'ye mal olacak. Ticaret merkezleri, okullar, camiler, parklar, diğer tesisler ve cezaevinin yeniden inşa edilmesi de dikkate alındığında beldede yaklaşık 500 milyon TL'lik bir yatırım gerçekleşecek."
Bunlar söyleyen adam (adamlığı lafın tamamen gelişi) şu an Çevre ve Şehircilik Bakanı. Altında imzası bulunan karardan zerre rahatsız olmayacak.
Bu ülkede insanlar madenlerde ölüyor, tersanelerde ölüyor, cezaevlerinde ölüyor, sokaklarda ölüyor. Bunların hiçbiri yetmiyor, artık evlerinde ölüyor.
Bilimi hiçe sayıp, uzmanları 'yanlı ve taraflı' olarak niteleyip, onları safdışı bırakarak, istedikleri kararları istedikleri gibi alanlar, bu insanların katilidir.
Tek umudum, can çekişerek, götünüzden kan gele gele gebermeniz. O gün, hayatımın en mutlu günü olacağı kesin.