Kendisini solcu olarak niteleyen birtakım dangalakların Akp iktidarına verdiği desteği unutmuş değilim. 'Yetmez ama evet' diyerek, referandumda oy vermelerini de. Televizyon ekranlarında, gazetelerde eski solculuklarının ekmeğini yiyen yavşakların, "Akp gerçekten demokratik" diyerek, övgü yağdırmalarını da.
7 tane gencecik, savunmasız üniversiteli genci infaz edenlerin salıverilmesini sağlayan iktidara, yukarıda ismi geçenler ne kadar teşekkür etse azdır. O kadar 'demokrat' bir iktidar ki, eli kanlı katillerin serbest kalmasını sağlıyor, onlara özgürlük veriyor.
Bayılırız suçluya tapmaya. Herif karısını öldürür, namus cinayeti işledi diye, 'abi' muamelesi görür. Öteki şike yapar, milyonlarca insanı aptal yerine koyar, birilerinin hakkını yer omuzlarda taşınır.
Bu eli kanlı katilleri de, MHP yöneticileri karşılamış. Ehh tabii 'dava arkadaşları' bu götverenler.
Baklava çalan çocukları hapse tık, poğaça çalan adama 12 yıl ver, katliam yapanı sokağa sal. Adaletinizi siksinler sizin.
CİNNET GETİRMEYE AZ KALDI
İstanbul'da yaşayıp da, trafik çilesinden söz etmemek olmaz. İnsanlar 15-20 dakikada alabilecekleri yolu 4-5 saatte gidiyor. Üstüne hava sıcaklığı ve nem de eklenince cinnet getirmemek mümkün değil.
"Bu ülkenin başbakanıyım, her konu beni ilgilendiriyor" diyen başbakan, konu hakkında halen bir yorum yapmış değil. Tüm dertleri 3. köprünün yapılmasını sağlamak. Nasılsa kimse sesini çıkartmıyor, kuzu kuzu yolda gidip geliyor.
Bu mantıkla, nükleer enerjinin gerekliliği için kışın doğalgazın vanası kapatılırsa, kimse şaşırmasın. Çünkü bunlar en adi ve en aşağılık yöntemleri kullanmakta hiçbir beis görmüyorlar.
TOKİ SUÇLU DEĞİLMİŞ!
Samsun'da büyük bir acı yaşandı. Doğayla oyun olmayacağını algılama sorunu yaşayan TOKİ'nin, dere yatağını değiştirdiği ortaya çıktı. Yani ölen 12 kişinin sorumlusu bu kurum ve onun başındaki insanlar.
Ancak Türkiye'de istifa denen zaman zaman şerefli olabilen mekanizma hiç çalışmaz. Az önce ülkenin başındaki şahıs, "Dere yatağına bina inşa etmek gibi TOKİ ile ilgili bir şey söz konusu değil. TOKİ suçlu değil" diyerek, her zaman yaptığı gibi topu taca attı.
Bugüne dek, suçlu, haksız oldukları tek konu dahi olmadı. Çünkü biliyorlar ki, bir kişiyi yedikleri an devamı gelecek, o yüzden de kimseyi kurban etmiyorlar. Bunun en belirgin örneğini YÖK Başkanı'nda yaşadık. O yüzden şaşırmıyorum.
POLİS İŞKENCE YAPAR, ADAM ÖLDÜRÜR AMA TRAVESTİ OLAMAZ
İstanbul Güngören'de görevli bir polisin travesti olduğu haberi çıkar çıkmaz, Emniyet Genel Müdürlüğü, 28 yaşındaki F.B. isimli memuru görevden azledildi.
7 polis sokak ortasında, bir vatandaşı öldüresiye dövünce, üniversite öğrencisi öldürünce, haklarında soruşturma açılır ama travesti olunca jet hızıyla Emniyet'ten atılır.
Ahlak anlayışları bu kararları almalarına yol açıyor. Çünkü kurum olarak ahlaksız ve adiler. İnsan öldürmek, işkence yapmak konusunda sıkıntıları yok. Emniyetin tüm derdi, travesti bir polis memuru. Sen polis memurusun nasıl olur da travesti olursun, efendi gibi (!) toplan, sokağın ortasında önüne geleni döv, sonra da dövdüğün adam hakkında şikâyetçi ol, öyle değil mi!!!
REZALETSİZ SINAV GERÇEKLEŞTİRİLEMEZ
Akp iktidarının döneminde vukuatsız sınav olmamasına alıştık. Neredeyse her sınavda bir rezalet ortaya çıkıyor ama ya kimse suçlu olmuyor ya da kendilerini bağlamıyor bu mesele.
Yüzbinlerce insanın umut bağladığı KPSS'de de benzeri bir rezalete tanık olduk. Bu kez belli ki hazırlıklılarmış, olayı KCK üstüne yıkıverdiler. Nasılsa hazırda suçlular var (!) Bundan sonra bir rezalet ortaya çıkarsa ya KCK ya da Ergenekon'un üstüne atıver, sen aradan sıyrıl. Sınavı düzenleyenlerin hiçbir kusuru yok, onlar her zamanki gibi pir-ü pak. Sütte leke olur, Akp'nin bürokratlarında leke olmaz.
Milyonlarca insanın hakkını yediler ve yemeye devam ediyorlar, bu hiç mi vicdan azabı yaratmak bir insanda? Cidden şaşırıyorum, bunlar nasıl kafalarını yastığa koyup uyuyabiliyorlar diye.
ONE LOVE FESTİVAL
14–15 Temmuz'da santralistanbul'da düzenlenecek olan One Love Festival'in 11.sinin iptali için yoğun bir kampanya yürütülüyor.
Bak 11, diyorum lan, 11. Bugüne kadar 10 kez yapılmış, kimse rahatsız olmamış. 11.sinin yapılmasına kısa süre kala, Eyüplüler diye bir grup "Eyüp Sultan'da bira festivaline HAYIR diyoruz" demeye başlamışlar.
Lan oğlum, bugüne kadar aklınız neredeydi sizin? Birdenbire mi Eyüplü oldunuz? Ayrıca bira festivali nedir?
Bu ülkede başkalarının yaşamlarına karışmak, bazı Sünni Müslümanların asli görevi haline geldi. Kendi hayatlarına saygı gösterilmesi adı altında, başkalarının yaşamlarınıa burnunu sokmaya bayılıyorlar. Daha önce milyon kez yazdım, üstünden tekrar tekrar geçmek istemiyorum ama yetti ulan, yetti. Siktirip gidin yaşamak istediğiniz bir ülkeye, orada koloni halinde ne sik isterseniz yapın.
TAZMİNATLARA ELVEDA
Çalışanın güvencelerinden birine tecavüz edildi. Halktan yana olduğunu ileri süren Akp iktidarı, işvereni kollayarak, kendisine de fon yaratmış olacak. Gelir kaynağı sadece vergi olan bir ülke devletinin, bu tip emekçi düşmanı planları uygulamaya geçirmesi çok da şaşırtıcı değil.
Şaşırtıcı olan, milyonlarca çalışanın bu konu hakkında tek bir protesto yapmaması, sendikaların kuru gürültüden başka kılını kıpırdatmaması. Sanırsın ki, götverenlerin hepsi işveren. Ulan işte senin, benim hakkımı yiyorlar, senin çoluğunun çocuğunun hakkını devlet gaspediyor. Sesini çıkartsana, sokağa çıksana.
Ne gerek var ama! Twitter'dan iki bağırıp, facebook'a da fiyakalı bir mesaj yazdın mı, gönül rahatlığıyla hayatına devam edebilirsin.
Bu kadar aptal bir halkı arasan bulamazsın. Her yaptıklarıyla ağzımıza sıçıyorlar, "Yezmez sikin bizi" diye bağırıyoruz.
11 Temmuz 2012
'Olsa iyi olurdu'
Mahatma Gandi'nin, "Batı uygarlığı hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusuna verdiği yanıttır, "Olsa iyi olurdu."
Bundan 17 yıl önce, Birleşmiş Milletler koruması altında bulunan Srebrenitsa kentine, Sırplar girer ve 20 bine yakın insanı katleder. Bütün dünya izler ama kimse kılını bile kıpırdatmaz.
Her yıl yüzlerce ceset daha ortaya çıkıyor. Yapılan araştırmalarda, insanların yakılarak, kurşunlanarak öldürüldüğü hatta ve hatta diri diri toprağa gömüldükleri ortaya çıkıyor.
Binlerce kadına tecavüz edildi, onbinlerce çocuk öldürüldü, milyonlarca insan evinden edildi.
Bu dünya Hıristiyanların da, Müslümanların da, Yahudilerin de katliamlarını gördü, görüyor da.
Bu dünya kendisine en 'uygar' diyenlerin, ne denli canavarlaştığını gördü.
İnsanlığı elden bırakmamak lazım, bunun dışında hiçbir şeye inanmıyorum.
Srebrenitsa dünya tarihinin, 'modern batı'nın en büyük katliamlarından biri. Ne unutmak lazım, ne de unutturmamak. Unuttuğunuz her katliam, yerini bir yenisine bırakacaktır çünkü.