31 Ağustos 2012
Akp, Sarıyer Belediyesi'ni nasıl fişliyor?
İsimleri vermemde bir sakınca olmadığı için açık açık yazacağım. Aşağıda okuyacaklarınız, 'demokratik' Türkiye sınırları içinde yaşanmış ve gerçekleşmiştir. Her gün darbelerden, ezilmişlikten, mağdurluktan dem vuranların, nasıl bir zihniyet olduklarını göstermesi açısından da ibretlik.
SARIYER'DE YAŞANANLAR
Sarıyer Akp İlçe Başkanı Hüseyin Özdemir ve Akp Sarıyer Gençlik Kolları Başkanı Yusuf Turan, henüz 18 yaşında olan Selçuk Kabil isimli genci, iş bulma vaadi ile partiye üye yapıyor.
Sarıyer Akp İlçe Başkanı Hüseyin Özdemir, bu 18 yaşındaki gence verdiği iş ise "fişlemek"
Selçuk Kabil ismindeki bu gencin eline bir fotoğraf makinesi veriliyor ve 'görevi' de, CHP'li Sarıyer Belediyesi'ne giriş-çıkış yapan herkesi fotoğraflamak. Fotoğraflamak diyorum ama bunun karşılığı 'fişlemek'tir.
18 yaşındaki Selçuk Kabil, sivil bir araçla Büyükdere'de bulunan Sarıyer Belediye Başkanlığı binasının hemen karşısındaki otoparkta gizlice pusuya yatıyor. Gün boyunca Sarıyer Belediye Başkanlığı binasına giren ve çıkan herkesi fotoğraflamak suretiyle fişliyor. Tabii kendisi bunun bir fişleme olup olmadığını bilmiyor.
Selçuk Kabil, bu 'görevi' yerine getirirken, belediyenin koruma amiri tarafından suçüstü yakalanıyor. Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç'in koruma amiri emekli polis Ragıp Sezgin arbede sırasında kalçasından yaralanıyor.
Olay yaşanırken, olay yerine yakın bir yerde saklanan Akp Sarıyer İlçe Gençlik Kolları Başkanı Yusuf Turan "Selçuk sen bin arabana git, bu adamın seni durdurmasına izin verme" diyerek, 18 yaşındaki genç kaçıyor ve koruma amirine arabayla vurarak yaralıyor.
Yaşanan tüm bu olaylar güvenlik kamerası tarafından kaydediliyor. Hadiseden sonra 18 yaşındaki gencin yakınları, tepkisini dile getirmek için Akp İlçe Başkanı Hüseyin Özdemir ve Gençlik Kolları Başkanı Yusuf Turan'a gidiyor. İkili bunlara "Önemli bir şey yok, biz o çocuğu belediyeye giren çıkanı fotoğraflasın diye gönderdik. Bunda abartılacak bir şey yok. Biz onu koruruz" diyerek, yasadışı bir işi kendi ağızlarından kabul ediyorlar.
Aile Akp İlçe Başkanı ve Gençlik Kolları Başkanı hakkında suç duyurusunda bulunacağını da açıklamış.
Şimdi, bugün mahkemelerdeki andıç davaları neden görülüyor diye insan sorguluyor ister istemez. Son 4-5 yılımız bu davalarla geçiyor. Akp ve onun temsil ettiği iğrenç zihniyet, yıllar yılı nasıl ezildiklerini, nasıl fişlendiklerini, nasıl hor görüldüklerini anlatıp dururken, bir taraftan da fişlemenin, andıcın kitabını yeniden yazıyor.
Tabii akla ilk gelen şu oluyor: "Sarıyer'de yapılan bu uygulama, ülkenin her yerinde uygulanıyor olmalı."
Bak şimdi, bunu savunmaya çalışacak bir orospu çıkartması varsa, baştan söyleyeyim hiç yeltenmesin bile. Bunun savunulur tarafı yok çünkü. Her kim yaparsa, her kim uygularsa, bunun adı faşizmdir.
Fakat öyle bir noktaya geldik ki, Akp ve onun taraftarları, yapılan her şeyin, 'çektikleri çile'nin karşılığı olduğunu düşünüyorlar ve kendilerini haklı görüyorlar.
İktidarda kalmak için her türlü iğrenç oyuna başvurmakta hiçbir beis görmüyorlar. En akla gelmez yöntemleri bile kullanıp, sonra haklılıklarından dem vuruyorlar. Ülke faşizmle yönetiliyor ve televizyon ekranlarına çıkıp demokrasi nutukları atılıyor.
Bu yapılanlara bir isim verebilmek zor ancak şunu söylemek kolay; ülke kuşatılmış durumda ve bu kuşatma er ya da geç yıkılacak.
Bu yukarıda okuduklarınız, herhangi bir basın-yayın kuruluşunda yer alacak mı?
Haber olacak mı?
Fişleme yaptıranlar hakkında dava açılacak mı?
Olay kapatılacak mı?
İşte bu kadar demokratiğiz ve bu kadar güveniliriz (!)
Fotoğraftaki kişi Akp Sarıyer İlçe Başkanı Hüseyin Özdemir.