7 Şubat 2013
Ziyaretçiniz var!
Alttaki isimleri dikkatlice oku.
Adnan Polat,
Fatih Terim,
Arda Turan,
Aziz Yıldırım,
Rıdvan Dilmen,
Abdullah Kiğılı,
Nihat Özdemir,
Fikret Orman,
Ercan Saatçi,
Haluk Ulusoy,
Hakan Şükür,
Emre Belözoğlu,
Abdürrahim Albayrak,
Ali Dürüst,
Yılmaz Vural,
Ersun Yanal,
Hıncal Uluç,
Yıldırım Demirören,
Mustafa Denizli,
Faik Gürses,
Ömer Üründül,
Elazığspor Başkanı...
Ben isimleri yazmadım ama Mustafa Koç'tan Ferit Şahenk'e kadar geniş yelpazede işadamları da ziyarete gitti. İş dünyasının da en sevilen isimlerinden olduğunu buradan anlıyoruz. Tabii Hikmet Çetin'den Hakan Tartan'a Akp'li CHP'li, MHP'li siyasetçileri de unutmamak gerekir ama konu futbol dünyası olduğu için konunun bu noktasına girmeyeceğim.
Şu üstteki isimleri herhangi bir biçimde yan yana getirebilecek kaç kişi vardır acaba? Ama işte güzide ülkemiz Türkiye'mizde Mehmet Ağar diye bir gerçek var. Herkes ona gidiyor, cevaevinde kendisini bir başına hissetmemesi için 'çorbada benim de tuzum olsun' diye herkes ona koşuyor.
Fatih Terim ziyarete gidince Fenerbahçeliler, Beşiktaşlılar "Biz zaten Galatasaray'ın 96'-00' arasında nasıl 4 kez üst üste şampiyon olduğunu biliyoruz. Fatih Terim diyet ödüyor" ziyareti eleştiriyor.
Aziz Yıldırım gidince, bu kez Galatasaraylılar, "Fatih Terim gidince yeri göğü inlettiniz, hadi konuşsanıza" diye rövanşı alma çabasına giriyor.
Fikret Orman'a gidince, sıra Fenerbahçe'liler ve Galatasaray'lılara geliyor, ziyareti alabildiğine eleştiririp, üste çıkmaya çalışıyor.
Futbol tutkalı gibi herif. Bir odaya atsan, birbirini gırtlaklayacak adamların hepsinin ortak kümesi gibi Mehmet Ağar. Kendisi, bir nevi futbolun birleştirici unsuru. Mübarek, siyasetçi değil Türkiye'de futbolun mucidi. Cezaevinden çıktıktan sonra Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı olsa, bırak 2014 Dünya Kupası'na katılmayı, Mehmet Ağar'ın sayesinde kupayı bile kazanır bu ülke.
Bu ülkede şike var değil mi?
Bu ülkede bahis çetesi var değil mi?
Şike sahaya yansımıyor değil mi?
Bir zahmet, yazının ana fikrini de sen çıkart. Direkt söyleyince suç unsuru oluyor, mahkemeyle uğraştırma beni. Çıkartamıyorsan öküzün önde gideni, sığırın bayrak taşıyanısındır.
Hepimiz bok dolu bir havuzda yüzüyoruz. Ağzımız, yüzümüz bok dolmuş. Sen bana "Ahahahaha ağzımı kapattım, ağzımı kapattım" diye gülüyorsun, ben sana "Ben en azından ağzımda bok olduğunun farkındayım, sen onun bile farkında olamayacak kadar aptalsın" diyorum.
He canım benim, sen temizsin ben kirliyim, ben temizim sen kirlisin, biz temiziz onlar kirli, onlar temiz biz kirli...
Cezaevini futbol dünyasının Kâbe'si haline getiren herkes sütten çıkmış ak kaşık. Hadi canım benim, sen şimdi uyu fakat kıçını her seferinde açık bıraktığın için sürekli rüya görüyorsun, mevsim kış üstüne battaniye ört.
Aslında tertemizdik ama bu olayla rezilleştik
Hasret Daşlı'yı tanıyan var mı?
Ya da Gülay Armağan'ı,
Esra Yaşar,
Ayşe Selen Ayla,
Fatma Demir,
Bediha Oral,
Hülya Işık,
Havva Erdoğan,
Pınar Ünlüer,
Marion Elizabeth Graham,
Cathy Dinsmore...
Bu isimleri tanıyan var mı? Ama Sarai Sierra yazsam, herkes seceresini döker ortaya değil mi?
10 gündür Türkiye'de öldürülen bir ABD'li kadını okuyoruz. Ülkenin gündemi tek bir kadına bağlandı. Önce gazetelerde, sonra televizyonlarda Sarai Sierra bombardımanına tutulduk. Sanki biz Norveç'te filan yaşıyoruz, ülke insanı olarak hayatımızın en büyük endişesi de boz ayıların neslinin tükenmesi.
Bu ülkede her gün kadınlar öldürülüyor, tecavüze, saldırıya uğruyor. Bunların hiçbiri manşet değeri taşımıyor, televizyonlarda yer bulmaya değer görülmüyor ama Sarai Sierra isimli bir kadının öldürülmesi, memleketin en önemli meselesi haline geliyor. Öldürülmesinin önemsiz olduğunu söylemiyorum ancak bu denli yoğun gündem oluşturmasının anlamızlığına anlam veremiyorum.
Kendi ülkende 13-14 yaşındaki küçücük kızlar tecavüze uğrarken sessiz kal, kadınlar öldürülürken "Adana'da kadın cinayeti" diye sıradan bir haberle geçiştir, sıradan bir ABD'li kadın öldürülünce yeri göğü inlet! Mesele yabancı olması diyeceğim ama bu ülkede öldürülen tek yabancı kadın Sarai Sierra değil, al işte üste yazdım iki isim, onlar da yabancı. O iki İrlandalı kadın bu kadar gündem yaratmamışken, Sarai Sierra'yı farklı kılan nedir?
İşi 'Geceyarısı Ekspresi' tadına kadar getirdiler. İstanbul güvensizmiş, kadın olmak zormuş, turistler ne yapacakmış? Eeeee, yeni mi fark ettin bunları? Aptal mısın sen? Gerizekalı mısın? Mal mısın sen lan!
Türkiye'de son 10 yılda 5 bin kadın öldürüldü, boktan sebeplerden ötürü. Boşanmak isteyen kadın öldürülür, arkadaşlık teklifine olumsuz yanıt veren kadın öldürülür, töre diye öldürülür. Sebep mi arıyorsun, yumurtasını rafadan yapmadı diye karısını öldüren var bu ülkede. Bunların hiçbiri yaşanmamış gibi davranacaksın, hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam edeceksin, sıradan ABD'li bir kadın öldürülünce belediye başkanın çıkacak "İstanbul güvenli şehir" diye açıklama yapacak, köşe yazarların "Eyvahh! Rezil olduk" diye tutuşacak, ülkenin medyası sanki 25 yıldır ilk kez bir kadın cinayete kurban gitmiş gibi haber yapacak.
Ülkede herkes Sarai Sierra cinayeti üstünden "Biz nasıl insanlar olduk? Yazıklar olsun" diye hayıflanıyor. Nasıl insan olduğunun şimdi farkına vardın yani.
Doğru ya, ülkenin aydınları sokakta öldürülürken güzel insanlardık, otellerde insanları yakarken şahane insanlardık, vatan-millet sevgisiyle binlerce insanı öldürürken fantastik insanlardık, 14 yaşındaki kıza toplu tecavüz edilirken şirin insanlardık ama ABD'li bir kadın İstanbul'da öldürüldüğü için apansız boktan insanlar haline geldik.
Haa işte bak; basının gücü tam da böyle bir şey oluyor. Sana istediğini okutuyor, istediğini izlettiriyor. Tabii tam tersi olarak, istemediğini okutmuyor, bilgi almanı sağlamıyor. Sana sıradan ABD'li bir kadını sanki dünyanın en ünlü kadın yıldızı öldürülmüş gibi allayıp pullayıp satarlar (Bunu yanlış anlamayın ancak sıradan insanın ölümü ile bir dünya yıldızının ölümü haber olarak farklı değerler taşıyor).
Şu ağzının ortasına sıçtığımın ülkesinde, ilköğretim okuluna giden 7 küçük kıza, defalarca tecavüz ediliyor, kimse bir şey olmamış gibi davranıyor ama ABD'li bir kadın öldürülünce dünya ayağa kalkıyor. Sadece bu bile ne denli rezil insanlar olduğumuzu ve boktan bir ülkede yaşadığımızı gösteriyor.
Bir de arkadaş, iPad'la fotoğrafçılık yapmak nedir? Hakikaten biri bunu bana anlatsın. Ebesinin örekesinden Türkiye'ye geleceksin, isminin başında sıfat olarak 'fotoğrafçılık' olacak ama iPad'le çekeceksin. Harbi siktirin gidin!