17 Kasım 2009

Ne berbat bir duygudur kimbilir

Ankaragücü'nün başkanı Melih Gökçek midir yoksa yavrusu Ahmet Gökçek mi? Her tarafta Melih Gökçek konuşuyor, o yüzden kafam karıştı.

TFF'ye baktım başkan yavru Gökçek görünüyor fakat bütün spor programlarında, gazetelerde, radyolarda Hikmet Karaman kriziyle ilgili Melih konuşuyor.

Acı değil midir, 32 yaşındaki koskoca bir adamın, hâlâ babasının eteğinin dibinde oturması. Başkanım diye kasım kasım kasılırken, kimsenin onu kaale bile alıp konuşmaması.

Şahsen, kendimi yerine koyuyorum, yerin dibine girerim, insan içine çıkamam. O yaşa geleceğim, başkan olacağım ama hiç konuşma hakkım olmayacak; olduğunda da fasulyeden olacak. Bilerek ve isteyerek aşağılanmayı kabullenmek bu olsa gerek.

Şimdi Ankaralılara iki çift laf edeceğim, Ankara faşistleri ayağa kalkacak "Vay efendim, nasıl olur da Ankara'ya laf edersin. Millet ona aç kaldığı için oy veriyor. Sen açlık nedir bilmezsin" türünden zırvalara maruz kalacağım. O yüzden bu konuda bir şey söylemeyeceğim.

Zaten söylenmesi gerekeni Winston Churchill söylemiş: "Her halk layık olduğu şekilde yönetilir."

1 yorum:

  1. ya bu adamcıkları görünce bile sinirlerim altüst oluyor.Ne söylense ne anlatılsa boş bu mahluklar için!

    YanıtlaSil

yaz hadi yaz. naz yapma