Altan Tanrıkulu diye bir arkadaş var. Bugün bomba açıklamalarıyla gündeme damgasını vurmuş. Hem de ne açıklamalar! Her cümlesi Türkiye spor tarihine damga vurabilecek nitelikte. Neler demiş bir bakalım, valla lan acayip canım çekti.
Selçuk İnan'ın transferinin yapıldığı günden bu yana, birtakım arkadaşlarda ciddi bir hazımsızlık söz konusu. Paraydı, puldu derken, artık son söylem "Fenerbahçe isteseydi Selçuk İnan'ı alırdı" oldu.
Wiki Altan diyor ki, "Ben alınan oyuncuların doğru tercihler olduğunu düşünüyorum. Sadece bir isim alınamadı. Alınamadığı için de çok fazla üzüldüm. Bu isim de Selçuk İnan. Çok iyi bir transfer olurdu. Fenerbahçe, Galatasaray’la görüştüğü için Selçuk İnan’ı almak istemedi. Buna da saygı duymak lazım. Fenerbahçe isteseydi Selçuk İnan’ı alırdı."
Hocam bak şimdi, insan aptal olur da bu kadar olmaz. Hem "bir oyuncu alınamadı" diyeceksin, hem "isteseydi alırdı" diyorsun. Hangisi doğru a.k.? İstiyordu ve alamadı mı? İstedi ama isteseydi alırdı mı? İki cümle söylüyor, içinde 4'ten fazla çelişki var. Ama bok atacak ya, alttan alta Fenerbahçe'nin daha büyük olduğunu ima edecek ya, o yüzden "isteseydi alırdı" demezse olmaz.
Arkadaşın Alex konusundaki fikirleri de, pek parlak (!) Diyor ki, "İkinci yarıda gözüktü ki Alex gerçek kimliğini bulunca hem golde hem de asistte lider oldu. Bu zaman kadar olan Alex’in bir yansımasıydı. Bunu da hep beraber gördük. Çünkü yansıması olmasaydı Fenerbahçe, Chelsea’yi de elerdi. Chelsea iki defa Fenerbahçe kalesine geldi ve 2 gol attı. Fenerbahçe’nin başarısını Aykut Kocaman, Aziz Yıldırım diye ayırmamak gerekiyor."
Haaa gel Altan şimdi geçmişe dönelim seninle. Dönme dedin mi Altan'ı hatırlayacaksın hep. Bu Wiki Altan demiş ki, Lille maçı sonrasında "Alex büyük oyuncu. Ama Avrupa’da iş yapmayı hayal eden bir takımın büyük oyuncusu değil. Çünkü Alex fiziksel olarak bu tempoyu kaldıramıyor ve kaptan olarak camiaya büyük zarar veriyor."
Lan oğlum, biz hangi dediğine inanacağız? Bir rahat dur yerinde. "İstedi ama alamadı, isteseydi alırdı." Bak yine aynı şey.
Fenerbahçe maç kazanmış, bu Altan demiş ki; "Geldiğinden beri basına verdiğin her karede inanılmaz görüntü sergilemen. Saygınlığın, eşine bağlılığın, özel hayatındaki dengen. Adamlığın. Kendine bakman. Profesyonelliğin. Fenerbahçeliliğin. Alex de Souza, dendiğinde hiçbir zaman unutulmayacak özelliklerinden birkaçı sadece."
Fenerbahçe maç kaybetmiş, bu Altan demiş ki; "Fenerbahçe tarihinin en başarılı yabancısı Alex. Ama sırf bu yüzden 40 yaşına kadar oynayacak hali yok. Artık ayakları beyninin her isteğini yerine getiremiyor."
Bunlar, herkesi aptal sanıyor, tıpkı kendileri gibi. Söylediklerinin, yazdıklarının uçup gideceğini zannediyorlar. Bir gün ak demi, bir gün kara. Skor neyse ona göre yazmışlar.
Neyse Alex hadisesini bir kenara bırakalım. Efsane iddiaya gelelim. Eleman aynen şunu söylemiş ve bildiğin söylemiş, "Bana Drogba mı Eto’o mu Emenike mi deseniz ben Emenike derim"
Ben de sana "Yok artık ebenin amı Altan" derim. Hatta bununla da yetinmez, "Siktir git oğlum" derim.
Lan, insan yalar, yutar, sıvazlar eyvallah da, bu kadar aşağılık, bu kadar iğrenç, bu kadar berbat bir şekilde yapmaz ki. Duracağın nokta olur. Yok anasını satayım, heriflerde sınır yok.
Tamam birader, sen yine yalayıp yut ama üslubunca yap, iki cin kelime et, öyle yap. Herif bodoslama yalıyor. Lan dil dayanmaz bu kadar yalamaya. Heriflerdeki dil sığır dili gibi.
Bir de artık şu işin boku çıkmaya başladı. Volkan Demirel, Gökhan Gönül Fenerbahçe'de kalsın, hangi dönemde hangi Galatasaraylı parlasa "Artık Avrupa'ya gitmesinin zamanı" geldi teranesi.
Cidden bu spor basını; bilgisiz, cahil, aptal adamlardan oluşuyor. Ne yazdıkları yazı yazıya benzer, ne eleştirileri eleştiriye benzer, ne övgüleri övgüye. Fenerbahçe 5 tane mi attı, sınırsız yala. Fenerbahçe berabere mi kaldı, sınırsız salla.
Her şeyi geçtim, "Wikipedia'da Kalström'ün kulübü Galatasaray yazıyor. Bunlar resmi kayıtlardır. Hayırlı olsun" diye bir cümle kursam, yemin ediyorum bir daha futbolla ilgili tek kelime etmem.
Kendimi Curling'e, Badmington'a veririm, ortalarda görünmem. Cidden lan siktirin gidin, konuştukça batıyorsunuz.
Bu arada "Chelsea, çok önemli bir kulüp değil" demiş ya, beni benden alan cümle budur. Haklısın çok önemli bir kulüp değil.
Bu heriflere gazeteci deniyor ya, sayfa veriyorlar ya, hakikaten helal olsun. Ülkenin yeni dalgası yalamak. Kim güçlüyse, diller hazırola geçip şapır şupur yalıyor.
Bu kadar güç köpeği bir halk daha olamaz...
Aldığım ibretten elim ayağım titriyor
YanıtlaSilbu arkadaslar ne kazaniyorlar acaba bu konusmalar sonucunda... emenike ile drogba'yi karsilastiran zihniyete ne denir ki?
YanıtlaSil(Prekazi8) Al sana bir tane daha Üstad, birde bu çıktı şimdi Turgay Demir,
YanıtlaSilhttp://www.fotomac.com.tr/Yazarlar/turgay_demir/2011/06/28/denizlide-sike-varmis
Bu Emenike'ninkini görmüş ondan onu daha çok beğeniyor.
YanıtlaSilstoch'a niye salça oldunuz be.
YanıtlaSil@ Adsız; Stoch ne alaka, yazıda bir satır geçmiyor
YanıtlaSilKoala, maalesef kumaş bu. Nasıl kesersen kes, nasıl dikersen dik döt hep açıkta kalıyor. Son moda yandaşlık hastalığı memleketin her köşesine sirayet etti. Kanser gibi birşey bu.
YanıtlaSilsuç bu döneklerde değilki bunların gazetesini alanlarda
YanıtlaSilHofstede,diye bir adam var. Ve bu adamin akademik bir calismasi var. Buna gore Turk toplumunda guc mesafesi fazla. Yani yonetenle yonetilenler arasinda bariz bir mesafe var. Zaten; Basbakan Erdogon'in oncesinde de Turgut Ozal'in Turkiye'nin en seksi erkeleri secilmesinin baska bir aciklamasi olamaz. Bu kisiler basbakan degil de kapici Recep, bakkal Turgut olsalardi Turkiye'nin en seksi erkekleri olamayacaklardi.
YanıtlaSilercan saatci, meric tunca'dan hallice; farki kufur etmiyor. En azindan ben duymadim.
YanıtlaSilcurling'e, badmington'a yazik degil mi...
YanıtlaSilayarın böylesi.
YanıtlaSilmuazzam vallahi.