30 Kasım 2011

1000 gündür zalimliğin kitabı yazılıyor


1000 gündür yargılanıyor, tecrit altında cezaevinde yaşamaya çalışıyor.

Tecavüzcüler, katiller ellerini kollarını sallaya sallaya toplumun içine karışırken, Mustafa Balbay, sadece ve sadece yargılanıyor 1000 günden bu yana.

Yazmak gelmiyor içimden. Böylesi bir haksızlığa, insan hakkı ihlaline, yaşam hakkına tecavüze ne denir bilmiyorum.

Oturun ve sadece bine kadar sayın. Sonunu getirebilecek misiniz acaba? 1000 günden söz ediyorum. Bir insanın hayatından çalınan bu süre, asla ve asla geri gelmeyecek.

Hak-hukuk-insan hakları-demokrasi gak guk diye geçiyor günler. Bu aşağılık sürece karşı hiçbir şey yapılamıyor.

4 ay cezaevinde yatan Başbakan Erdoğan, üniversitede iki saat gözaltına alınan devrimcilik oynayan genç gibi bunu bir kahramanlık edebiyatı olarak anlatıyor. Peki ya Mustafa Balbay ne yapsın o zaman? Ne anlatsın?

Onlarca kişiyi domuz bağıyla öldürenler ellerini kollarını sallayarak aramıza karıştı, insanları diri diri yakanlar ceza bile almadan dışarıda dolaşmaya başladı, milyonlarca Euro dolandıranlar el çabukluğu marifetiyle dışarıya çıkartıldı ama Mustafa Balbay, 1000 gündür cezaevinde.

3.5 yıldır toplanamayan delilleri karartabilir diye bir insanın hayatını çalmak ne vicdana ne de hukuka sığar.

Açık açık sistemle hesaplaşma peşindeler. Yerine getirmek istedikleri sistem, varolan sistemden daha kokuşmuş, daha boktan bir düzeni getirmeye çalışıyorlar.

Biz mi ne yapıyoruz? Şike diye yeri göğü inletenler, sokaklara çıkanlar, Mustafa Balbay için iki mesajla elinden geleni yaptığını sanıyor. Televizyonlarda, gazetelerde her gün çarşaf çarşaf şu konu konuşuluyor, tartışılıyor.
Ama kendisine gazeteciyim diye etiket basan, journalist sıfatıyla ortalarda caka satanlar, Mustafa Balbay için kılını bile kıpırdatmıyor. Kendi 'meslektaş'larına sahip çıkamayan insanlar, 'yanındayız' diye, haybeden delikanlılık yapıyor.

Hüseyin Üzmez olmak varmış bu hayatta. İnsan öldür, çocuk yaşta bir kıza tecavüz et, rahat rahat televizyonlara çık, sokakları arşınla.

Bir gazeteci 1000 gündür içerideyse sikerim öyle demokrasiyi, sikerim öyle insan hakkını.

3 yorum:

  1. sen bu haksızlığa sesini çıkarıyorsun abi, ne güzel..

    peki özgürlükçü, hümanist, sosyalist, barış ot bok kisvelerinin altına sığınıp süper hassas bir imaja bürünen yavşakların adeta üç maymunu oynaması ne olacak? adam ulusalcı ya, chp'den aday oldu ya, her türlü aşağılama, görmezden gelme, siklememe için yeterli sebep.. bazı solcular çok aşırı derecede ikiyüzlü.. aşırı.. bu memlekette bazı kıstaslara uyuyorsan ancak o kesim seni savunur..

    YanıtlaSil
  2. @ Barakuda; yarın aynı şey Erdoğan'ın başına gelsin onu da savunurum. herkes fikre ve adama göre savunuyor ne yazık ki

    YanıtlaSil
  3. ben savunmam :) bazı "hakeden" kişilere en ağır cezaların verilmesini, hatta bazı durumlarda kısasa kısas kuralını savunan eski bir kafa yapım var :) herkes bu dünyada yaptıkları kötü şeylerin cezasını çekmeli.. ve yapanların çok büyük bölümü bu cezayı çekmediğinden yöntem olayına pek kafa yoramıyorum şahsen.. neyse.. geçmiş olsun sayın başbakanım :(

    YanıtlaSil

yaz hadi yaz. naz yapma