2 Nisan 2010

Eleştiri diye ırkçı söylem geliştirmek


Kadir Çetinçalı: Rijkaard'ın hal ve tavırları, G.Saray’ı hâlâ pek içine sindiremediği izlenimi veriyor. Florya’ya mesai gibi gelip gidiyor. Oysa G.Saray’ın bu dağınık görüntüsünü toparlamak için antrenman saati dışında da mesai gerektiği ortada. Ama uyuşuk yapısı canlanacak gibi değil. Rijkaard’a ciddi bir elektro şok gerek. Bu haliyle kusura bakmayın ama sevgili başkan Polat, Rijkaard bir devrim değil. Gösterişli, iri, kara bir balon gibi duruyor.

Kadir Çetinçalı, Rijkaard'ı eleştirmiş. İşte bu ülkede, tam da bu yüzden eleştiri ve iğrençliğin sınırları birbirine karışıyor. Rijkaard için 'kara bir balon' diyor. Bu ifade dünyanın her yerinde ırkçılıktır, ciddi yaptırımları da beraberinde getirir. Hele ki, gazeteci sıfatıyla bunu dillendirmek daha da ciddi yaptırımları beraberinde getirir.

Yarın, öbür gün, "Ben aslında bunu demek istemedim" der. Fakat bilinç altından su yüzüne çıkan bu iğrenç ifade, nasıl bir anlayıştan süzülerek geldiğini açık açık ortaya koyuyor.

Ne yazık ki, kimse buna tepki bile veremeyecek. Daha iki gün önce Adnan Polat, "Bu tip haberleri yapanlara Florya'nın kapılarını kapatırız" demişti. Doğrusu, bu çinkin yazının sahibine kapıların kapatılmasından çok daha fazlası gerekir ama o kapıların kapatılmayacağını da gayet iyi biliyorum.

Türkiye'nin kendisine 'spor yazarı' diyen, bu adamlardan acilen sıyrılması gerekir. Karalık vicdanlarında çünkü bu gibi adamların. Her gördüğü şeye hep olumsuz yanından bakmak, "Ben söylemiştim" demek, kendisinin ciddiye alınmasını beklemek tüm ümitleri.

Herifin derdi, Rijkaard'ın bunu, bir gün olsun karşısına alıp, adam yerine koyup konuşmamasından kaynaklanıyor. Rijkaard'dan bir özel röportaj koparsa, methiyeler düzer.

Demek "Kara bir balon" Kadir Çetinçalı. Senin zaten balon olduğunu biliyoruz da, ırkçı ve faşist olduğunu da belgelemiş oldun.

Unutmadan, 'kara'lık senin beyninde ve kalbinde.