22 Ağustos 2010

Hepiniz siktirip gidin


Adnan Polat kapıları tekmeleyeceğine, önce Adnan Sezgin'in götüne sonra da başarabiliyorsa kendi götüne bir tekme atsa daha iyi olur.

Seyretmeyeceğim dedim seyrettim, yazmayacağım dedim yazıyorum. 90 dakikalık maç boyunca aynen şunları gördüm:

Hakem, her Galatasaraylı futbolcuya posta atıyor.
Rakip, her Galatasaraylı futbolcuya posta atıyor.
Maçı sunan spiker, Galatasaray'ın antrenöründen futbolcusuna kadar hepsine posta atıyor.

Vakti ya da imkânı olanlar maçı yeniden izlesin. Sıradan bir Anadolu takımından farkı yoktu Galatasaray Futbol Takımı'nın oyuncularının. Gördüğü muameleden tutun da, oynadığı futbolu kadar her şey, Galatasaray'ın sıradanlaştığının kanıtıdır.

Her şeyi bir kenara geçtim. Melih Gümüşbıçak denen yavşak, 90 dakika Galatasaray'a saydırıyorsa, bu kulübün tepesinden tırnağına yönetim olarak değişmesi gerekir. Herif bildiğin saydırdı Baros'a, Neeskens'e, Elano'ya...

Ama hata konuşan yavşakta değil. Sen gidip, "Nasıl siktik ama?" diyerek, sırıtan Ercan Saatçi'nin masasına oturursan, spikerin algısını da değiştirirsin. Koskoca Galatasaray Kulübü Başkanı gidecek, senin yüzlerce yıllık camian hakkında ana-avrat küfür edecek, ayağına kadar gidip röportaj vereceksin, sonra "Ben Galatasaray Başkanı'yım" diye ortalıklarda dolanacaksın.

Söylemiştim ama bir daha söyleyeceğim. Bunlar daha iyi günleridir Galatasaray'ın. Basketbolundan, voleyboluna kadar üç kuruş için ona buna el açarsan, adamı dibine kadar domaltırlar, sen de öyle oturup ah'larla vah'larla izlersin.

Futbolculara lafım yok. Zaten birçoğu bir Anadolu kulübünde oynadıklarını içlerine sindirmişlerdi çoktan.

Yakın bir dönemde, bir de İmparatorlarını getirdiler mi, siz eğlenceyi görün.

İstanbul'daki OFK maçından sonra "Bu takımdan bir bok olmaz" demiştim, özür dilerim düzeltiyorum. "Bu kulüpten bir bok olmaz."

Sondu, izlemeyeceğim artık Galatasaray'ı filan. Ne güzel kafam rahattı Karpaty maçını izlemediğim için. Gereksiz yere iki saatimi verdim.

Türkiye'nin en büyük kulübünü, şamar oğlanına çeviren yöneticisinden, başkanına her kim varsa hepsi bir an önce siktirip gitsin. Biraz onur, şeref sahibiyseler.

Taraftar mı? Onlar hâlâ transfer yapıldığı zaman her şeyin biteceğini sanıyor.

Futbolcular mı? Birçoğu haftadan haftaya rengi değişen formalarının hangi kulübe ait olduğunu karıştırıyor.