9 Ekim 2010

Al sana Türk futbolu, al sana başındakiler


Bucaspor Teknik Direktörü Samet Aybaba: Kazanmak adına hiçbir şey yapmadık.

Antalyaspor Teknik Direktörü Mehmet Özdilek: Milli Takım'da iştah yok.

Kasımpaşa Teknik Direktörü Yılmaz Vural: Avrupa futbolu ile Türk futbolu arasındaki fark dün görüldü.

Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam: Gerekli dersler mutlaka alınmıştır.

Manisaspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman: İki takımın oyuncularının atletik özellikleri arasında büyük fark var.

Güvenç Kurtar: Bence genel olarak 2 oyuncu dışında milli takımda büyük bir sorun yoktu.

Rıza Çalımbay: İstediklerimizi sahaya yansıtamadık, her şey daha farklı olabilirdi.

Bu adamlar değişken olarak her takımın başına geçiyor. Bir tane adam gibi yorum var mı? Biri dünkü maç adına, Türk futbolu adına bir şey söyleyebilmiş mi? Al birini vur ötekisine. "İştah yoktu" demiş Mehmet Özdilek, iştah ne merak ettim. Diğeri "Mutlaka ders alınmıştır" diyor.

Türk futbolunun bugünlere gelmesinin en büyük nedenlerinden biridir şu isimler. Sağdan sola, yukarıdan aşağıya, bulmaca gibi herifler. Bir gün orada, bir gün burada. Söyleyebilecekleri hiçbir şey yok. Takılmış plak gibiler. Türk futboluna ne getirmişler cidden merak ediyorum.

Sadece Yılmaz Vural'ı biraz dışında tutuyorum. Onun da derdi ağız ishali olması.

Türk futbolunda adam gibi bir şeyler yapılması bekleniyorsa bu adamların futbol ortamından yok edilmesi şart. Televizyonlarda yorumcu, gazetelerde yazar, sahalarda teknik direktör v.s. v.s.

Yeteneğin yoksa yapmayacaksın bir işi. Zorlamanın mantığı yok. Yapmayın birader, bu işi yapmayın.

O değil de, harbiden "İştah yok" ne lan...

Giren çıkan Oğuz Çetin ve Hiddink'e, ayağına sağlık Almanya


Öyle adamı ezim ezim ezerler. Mesut golü attı daha bir mutlu oldum.

Hele götveren Volkan'ın bacağının arasından geçen topta mest oldum. Ayağınıza sağlık. İstanbul'da da çakmanız dileğiyle.

Yemin ediyorum içimin yağları eridi.

Not: Küfür edecekler yormasın kendini. Edecekseniz içinizden edin.

Maça dair: Bu kadar laf ettim maça dair de birkaç söz söylemek gerekir. Berbat bir kadro seçimi vardı. Sadece sahaya çıkan adamlardan söz etmiyorum, alınmayan oyuncular da dahil bunun içine.

Türk futbolu 30-40 yıl öncesine koşar adımlarla ilerliyor. Hem de hiç hız kesmeden. Berbat futbol, oyuncu seçimleniyle ülkeyi bölmüş bir O.Ç., ne yaptığı belli olmayan simsar bir teknik direktör, sahada futbolla uzaktan yakından ilgisi olmayan futbolcular, hiçbir yeteneği olmayan adamların 90 dakika forma giymesi... Daha uzun uzun yazılır aslında ama sıkıldım burada bırakayım.

Kimse kusura bakmasın da, bu milli takımdan bir bok olmaz. Teknik direktörlerin açıklamalarına bak anlarsın zaten ne halt olduğunu.

Löw'e soruluyor maçtan iki gün önce, "Bastian Schweinsteiger'ın eksikliği sizi nasıl etkiliyecek?", Türkiye'den paket yaptığımız adam yanıt veriyor, "Kimin oynayıp oynamadığı sorun değil. Önemli olan sistem ve bu sistemin işlemesi."

Simsar teknik adam Hiddink'e, "Arda'nın yokluğu takımı nasıl etkileyecek?" diye soruluyor, herif hâlâ, "Oynayıp oynamayacağı ya yarın ya da yarından sonra belli olur" diyor.

İşte aramızdaki fark bu. 8-0'lık İngiltere maçında tribündeydim. Gayet net söyleyebilirim ki, bugün oynadığımız futbolun o günkü futboldan hiçbir farkı yoktu. Yeniden dönüyoruz, bekleyin Türkler fark yemeye geliyor.