8 Haziran 2011

15 Ocak 2011'i unutmamak lazım


Balık hafızalı olduğumuz için bir dönüş yapalım 15 Ocak 2011'e.





"Sporu siyasete karıştırmayalım" diyecek arkadaşlara şimdiden, her ilde verilen stadyum sözleriyle karşılık vereceğimi söylemek isterim.

Ülkede her bokun içinde siyaset varken, spordan soyutlamak mümkün değil.

Kimse kusura bakmasın ama "kuş beyinli, sefil, aciz, gerizekâlı, nankör, kahpe, şerefsiz, bunların babası belli değil" diyenlere değil oy, yağmurlu havada bir damla su vermem. Ha, bunları söylemeseler de oy vermeyecektim, o da ayrı mesele.

Gayet normal bir protestoyu terörizmle eş tutan, bir zihniyete (Örnekleri sadece sporla kısıtlı değil) bir şamar indirmek gerekir.

Bir kişi bile, o gün olanlara bir yanıt verirse kârdır. Gerçi o gün yaşananlara gelene kadar, cevap verecek çok şey var. Bir de bu eklenmiş oldu böylece.

Minibüsten indim


5 dakikalık haber portalları gezintisi -sadece başlık bazında-, hiçbir şey bilmememe karşın şu faydalı bilgileri öğrendim:

1- Caroline'yi hamile bırakmışlar.
2- Pascal Nouma ile Asena aşk yaşamaya başlamış.
3- Cihan Ünal ile Hande Ataizi, tiyatro oyununda fışırdamış. Hande, 'taciz var' demiş.
4- Gülben Ergen, çocukları ile yatmadan önce kitap okuyormuş, fotoğrafını paylaşmış.
5- İsmail Türüt'e telefon açıp küfürü basmışlar.
6- Seda Sayan rayting için Nihat Doğan'dan faydalanmış.
7- Hürrem saraydan kaçabilirmiş.
8- Serenay Sarıkaya diye bir karı alışveriş yapmış.
9- Lady Gaga, götü başı açmış.
10- Khloe Kardashian frikik vermiş.
11- Bilimum hatun, poz vermiş, sevişmiş, birliktelikler yaşamaya başlamış.

Bu ülkede 4 gün sonra seçim var değil mi? Sokarız seçime, bize ne. Seçim karın mı doyuruyor?

"Pascal kime çaktı?", "Hürrem kime verdi", "Caroline'i kim yavrulattı?"

Budur bizim gündem, bundan ötesi umrumuzda olmaz. Misal, sabah servisi kaçırdım minibüse bindim, öndeki iki hanım abladan biri şunu söyledi; "Sen kime verecen kız?"
Hafif kıkırdamalar eşliğinde diğer hanım abla yanıtı verdi "Ötekiler hep yapacaklarını söylüyor, bunlar en azından yaptıklarını söylüyor."
"Ay boşver anam. Ay bugündü değil mi Muhteşem Yüzyıl."
"Evet, bir haftayı nasıl geçirdim bilemezsin, en de heyecanlı yerinde kaldı."
"O Hürrem, tam malın gözü. Erkekler öyle karıları seviyor ama."

Daha geleceğim yeri varmadan, yürümeyi göze alarak, indim minibüsten.

Yürürken, öküz gibi bir yokuştan, kırık bir bebek arabası içinde 5 koli suyu yola çıkartmaya çalışan 11-12 yaşlarında bir çocuk gördüm. Arabayla çıkartmaya çalıştı, olmadı. Sonra tek tek çıkartmaya çalıştı ama iki adım atıyor, bayırımsı yokuşta zorlanıyor.

Yanına gittim, "Eleman yardım lazım mı?" dedim. Utangaç, mahçup, hafif de korkarak "Vallaha mı?" dedi. Ama veledin gözlerinin içi parladı, bunu söylerken. İkimiz bir olduk, yola kadar çıkarttık suları.

Babası böbrek hastası, annesi temizlik yapıyormuş. 4 kız kardeşinden biri yatılı okuldaymış, biri intihar etmiş, ikisi evliymiş. Ağabeyi varmış bir de. "Ortacı, tekstilde" dedi.

Şu yaşananların amına koyayım. Neresinden tutarsan tut, elinde kalıyor.