26 Ağustos 2009

Herkes rahatladı mı beyler?




"Atatürk'ün Selanik'teki evi bombalanmış haydi gayrimüslimlerin evlerini ve dükkânlarını yağmalayalım."

"Sivas'ta Aziz Nesin dinimize küfretti. Haydi otele gidip kafirleri yakalım."

"TAYAD'lılar açıklama yapıyor. Haydi gidip öldüresiye dövelim."

"Komünist gazeteleri dağıtılıyor. Haydi gidip bir güzel pataklayalım."

"Diyarbakır'da İstiklal Marşımızı ıslıkladılar. Diyarbakır'ı haritadan silelim."

"Topkapı Sarayı'nda verilen konserde şarap içiliyor. Ey Türk gençliği göreve."

"Taksim'de Lübnan'a asker gönderme protestosu var. Kafa göz dalıp, hepsini dağıtalım."

"Eşcinseller her yanı sardı. Bulduğumuz yerde ağızlarını burunlarını kıralım."

Ulan bu kadar mı, hassas bir toplummuş bu? Bu kadar mı linç kültürü işlemiş içimize? Bu kadar mı kafatasçı ve farklılıkların karşısında bir toplumuz biz? Sonra Türk toplumu misafirperver, Türk toplumu yardımsever, Türk toplumu mazlumun yanında hikâleyeri anlatılsın.

Herkes atıp tuttu, Diyarbakır'da şöyle oldu, Diyarbakır'da böyle oldu diye. Şu yazıp çizen iki kişi de çıkıp "Özür dilerim, bir dolduruşa geldim. İzlemeden yorumda bulunmuşum" diyemiyor.

İnsanız lan biz, hepimiz hata yapıyoruz işte. Çıkıp hatanızı kabul edin. Herkes kafasını gömmüş kuma; olmamış, yaşanmamış, söylenmemiş gibi davranıyor. Sonra ahlaktan, faziletten nasıl bahsedeceksiniz?

Herkes kinini kustu, eteğindeki taşı döktü nasılsa orta yere. Nasıl bir toplum olduk ya biz. Bu derece mi, karşısındakine söz hakkı vermeden kalem kırıp, racon kesiyoruz ve yargısız infaza gidiyoruz?

Hiç yorum yok: