Ve Barcelona yıkıldı. Yıkılmak işin ironisi ama her zaman her takıma bir tokat gerekir, kimi zaman. Bu kez tokadı tanıdık bir isim Gökdeniz attı.
Maçı bölük pörçük izleyebildim ne yazık ki, Star TV adındaki kuruluşun yüzünden. Aleni olarak yayın kurallarını çiğniyor ve çiğnemekle kalmayıp, yerlebir ediyor.
Senelerden bu yana, böylesi sıkıntılar yaşamadı futbolseverler. Her Şampiyonlar Ligi maçında minimum 1 maç gösterilirdi çünkü. İsteyip istememekten ilintisiz bir durum bu. Yayıncı kuruluşun olmazsa olmazıdır, Şampiyonlar Ligi yayın kuralları açısından.
Ne yapmak istendiği konusunda bir fikrim yok ama birkaç dandik dizi yayını yüzünden bu maçları bir biçimde izleyemiyor futbolseverler.
Gerilere gitmeyi seviyorum yine öyle yapacağım. Adanademirspor-Livorno maç yayını için bildiri yazan ve bildiri yayınlayanları anımsadım. Bu konu hakkında herhangi bir girişimde bulunup bulunulmayacağını merak içinde beklemekteyim.
Belki tarihi maçlar değil ya da anlam açısından Adana'daki maç kadar önem arzetmiyor olabilir ama 3-4 dakikalık özetlerle yetinmek istemiyorum, kişisel açıdan. Yayıncılık açısından da tongaya düştüler. Bir Türk'ün Barça'yı devirmesini izlettiremediler. Emin olun ikinci maç canlı yayınlanacak ama...
Yani dilim gitmiyor, söylersem kendime saygısızlık yapmış olacağım ama "Cem Uzan neredesin?" demek geçiyor içimden. Yok, Fransa'da onu biliyorum da, el değiştirmeden önce böyle değildi bu televizyon. Söylemim o yüzden...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder