19 Şubat 2011

Özlenen Galatasaray

Çok olumsuz yazıyorum, yazdıkça da tepki çekiyorum. O yüzden yeni başlangıç yapıyoruz.

Zapata; Buffon, Casillas, Cech ayarında olmasa bile birinci kalitenin hemen altında Galatasaray'a yakışan bir kaleci. Hem bugün o kurtarışı görmediniz mi?

Ya defans, defansa ne demeli? Serkan Kurtuluş, yıllardır aranan sağ bek olduğunu her maç üstüne koya koya gösteriyor.

Avrupa kulüplerini peşinden koşturan Servet'e ise toz bile kondurmam.

Unuttum sandınız değil mi? Çağlar kalibresinde kaç tane sol bek var bu ülkede? Bir de eleştirdi herkes "Ulan PAF takımın tamamını verdik neredeyse" diye.

Cana'yı yazmayacağım, Galatasaray'a yakışan bir futbolcu olmadığını her maçta gösteriyor. Bir an önce gönderilmesi gerekir ve o bölgeye Servet kalitesinde bir oyuncu alınması lazım.

Ya o orta sahamız? Futbol değil adeta şiir gibiler. O alanı daraltan ince zekâ ürünü oyunlar, derinlemesine muhteşem ve şairane paslaşmalar, uzaktan çekilen zımba gibi şutlarla, Sabri'sinden Culio'suna Neill'ından kanatlardaki COK'undan Stancu'suna kadar hepsi ama hepsi muhteşem oyunculardan oluşuyor.

Baros'tan özellikle söz etmiyorum. Karaktersiz herif, yakışmaz Galatasarayımıza. Yakında sakız da çiğnemeye başlar. Golcü filan değil, ne pres yapar, ne kafa vurabilir, nu kaleye top gönderebilir.

Evet teknik direktörümüz ise bundan önce başına geçtiği tüm takımları başarıdan başarıya koşturmuş, her gittiği takıma kendinden bir şeyler aşılamış, disiplin abidesi teknik direktörümüz.

"6 aya ihtiyacım var" dedi, 6 ne be Hacı, biz Rijkaard gibi kimsenin peşinden koşmadığı, bugüne kadar tek başarısı Barcelona'ya kupa kazandırmış bir adama bile 67 maç tahammül etmedik mi? Herif Ledesma, Kalstrom gibi futbolcu olmayan adamları istedi. Anla artık ne kadar futboldan anladığını. 6 ay değil 6 yıl kalmalı Hagi bu takımda.

Ve tabii ki muhteşem başkanımız Adnan Polat. Galatasaray'la uğraşmaktan saçlarına ak düşmüş; genç, yakışıklı işadamı portresinden ak sakallı dede kıvamına gelen büyük başkan Adnan Polat.

Ona çok ihtiyacımız var, stat yaptırdı, GS Bonus, GS Bilyoner gibi işlere imza attı. Sportif başarı da er ya da geç onunla gelecek ve ismi Ali Sami Yen'le birlikte anılacak.

Ayrıca yanından sakın ama sakın adaşı Sezgin'i de eksik etmesin. O tezlere konu olacak transferler yapan, o Galatasaray'ı taktikleriyle şampiyon yapan, o genç futbolcunun götünü kokladığında ne olduğunu anlayan, o Galatasaray'ın bir kuruş parasını boşa harcamayan muhteşem insan yani.

Galatasaray artık Bucaspor'la başabaş mücadele ediyorsa, tünelin ucundaki ışık görünmüş demektir.

Bu takımı oluşturan herkese teşekkür ediyoruz.

4 yorum:

Ozan dedi ki...

ya abi ben eskiden bir saat önce galatasaray maçlarını izlemeye hazırlanırdım şimdi eski heves yok içimde maçı izlemeye çeken birşey yok şuan lig tvde kapalı ama galatasaray maçı oldumu izleyecek bir yer bulurdum şimdi o hevesim alındı sanki benden sezon başı birşey dedim birazda bu sebebten galiba ortada takım yokki üzüleyim geçen sene iyi kötü bir takım vardı kaybettimi kabullenemezdim o galatasarayı çaldılar bizden adı galatasaray olan bir takım ama takım demeye yürek ister

WarBlood dedi ki...

Durum iyi değil,geleceğe dair umudumuz yok,her maç sinir krizi geçiriyoruz,ama yine de Galatasaray güzel,Galatasaray'lı olmak güzel.

Adsız dedi ki...

Blogunu çok başarılı buluyorum. Özellikle nefret dolu yazıların beni benden alıyor. Her yazın ayrı bir heyecan ayrı bir macera.

Teşekkürler.

Berk İncever

Adsız dedi ki...

Özlenen Galatasaray Skibbe zamanı Galatasaray'ıdır.Kim ne derse desin.Keşke hiç gönderilmeseydi de yanına Adnan Sezgin dışında becerikli bir yönetici verilip 5-6 sene takım senin,istediğini yap denseydi.O kadara bile gerek yoktu ya neyse.

Bu yönetimle de hangi teknik direktör olursa olsun başarısız olacak.O yüzden Polat yönetimi gitmeden Mourinho bile gelse bi bok olmaz bu takımdan.