"Komşusu açken, tok yatan bizden değildir"
Bizim başbakan sürekli söyler bunu.
Üstteki Başbakan Erdoğan'ın yeni makam aracı. Hediyesi 500 bin TL.
Japonya'dan zenginiz biz, onların imparatoru Toyota Crown kullanıyor.
Rusya'dan da zenginiz, onların devlet başkanı 300 bin TL'lik Mercedes S serisi kullanıyor.
Almanya'dan daha da zenginiz, Angela Merkel 300 bin TL'lik Mercedes S serisi kullanıyor.
Brezilyalılardan zaten çok daha zenginiz, Lula da Silva'nın nın aracı Ford Fusion.
Avustralyalıların futbolcularını bile biz besliyoruz, onların başbakanı Holden Caprice kullanıyor.
Hepsinden zengin olduğumuz için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de 500 bin TL'lik BMW 760i Long, makam aracı.
O kadar zengin bir ülkeyiz ki, 25-30 milyar dolara İstanbul'u bile pasta gibi ortadan yarıveririz.
"Komşusu açken, tok yatan bizden değildir."
İşte biz de onu diyoruz ama anlatamıyoruz.
Gerçi Başbakan'la, Cumhurbaşkanı'nın komşuları aç yatmaz muhtemelen. Biri Çankaya Köşkü'nde kalıyor, diğeri arkadaşının cüzzi bir bedel karşılığında kiraladığı konakta kalıyor.
Süper zengin bir ülkeyiz. Misal ben eve gidince küvete şampanya dökeceğim -terbiyesizin önde gideniyim alkol alıyorum- ve banyoya saçtığım havyarlardan yiyeceğim.
Türkiye'nin yüzde 90'ı böyle yaşamıyor mu?
Zaten Başbakanımız da, senede ik-üç kez geri kalan yüzde 10'un gecekondularına gidip ihya etmiyor mu.
Türkiye'deki parayla Melih Ankara'ya deniz getirir, Özhaseki Kayseri'ye okyanus döşer, Başbakanımız da Türkiye'yi 10 parçaya bölebilir...
5 yorum:
Hocam ben şu çelişkiyi anlamıyorum. Belki de çevremdekilerden dolayı böyle düşünüyorum.
Sol görüşlü arkadaşların hepsi emek için savaş verdiğini söyler ama bi yandan da daha alt işlerde çalışan/çalışmak zorunda olanları aşağılayan halkın başörtüsü takmasına inanılmaz takıntılı bir grup oluyorlar. Sağcıları zaten söylemiyorum bile. Ya zaten sağ nedir sol nedir be kardeşim ya. Afedersin birileri götünü büyütecek cebini dolduracak ondan sonra benim genç kardeşlerim de onların oyunlarına gelecek birbirine dalacak. Merak ediyorum birgün seçimi kazanan partinin başkanı bütün partilerin bir temsilcisi ile oturup ona göre bir bakanlar kurulu oluşturacakmı. Nese mevzu derin. Kafanı şişirmeyelim daha fazla.
Mensup oldukları inancın başında "kendine" sıfatı olanların yaptıkları herşey de "kendine" caizdir, hatta kutsaldır.
Kendine saygısı olmayan her toplumun da bu "topluluğun" altında kalmak kendisi için en büyük mahkumiyettir.
@ selaminko;
1- alt işlerde çalışan ve çalışmak zorunda olan insanların tamamının başörtülü olduğunu mu düşünüyorsun? ya da sana bunu düşündüren şey nedir? son derece yanlış bir yargı.
çevrendeki insanları bilemeyeceğim ama hayatım boyunca türbanlı-türbansız ayrımı yapmadım. bu ayrımı çıkartan zaten düşündüğün çevre değil. isteyen başını örter, istemeyen de örtmez. örten insanların da hayatın her alanında olmaları gerektiğini düşünüyorum.
ben sağ ya da sol diye bir ayrım da yapmıyorum benim için emek ve sermaye vardır. aslında son derece basit ve bir o kadar da karmaşık.
ama yeşil ya da mavi sermaye diye de ayırmıyorum. bugün iktidardakileri dini gerekçelerinden değil, ülkeyi hortumladıkları için eleştiriyorum ve benimsemiyorum.
@ Yakup Sabri İNANKUR; bal tutan parmağını yalıyor, bu kadar basit. senelerce mazlumu oynadılar şimdi yiyebildikleri kadar yiyorlar, gidene kadar da yiyecekler.
@koala
arada sadece bir virgül unutmuşum. ikisi birbirinden ayrı kavramlar. Artık şunu anlamamız lazım. Kimse babasının hayrına milletvekili olmak istemiyor. Herkes cebini doldurma ya da kendini kurtarma derdinde. O nedenle partilerin pesinden kosan insanları hiç anlamamışımdır. Hayalimdeki türkiyede bütün partilerin ortak bir kararla kurdukları bir hukumettir. ama bu olmaz neden cunku herkes cebinin derdinde. Mesela hiç anlamadığım birşey de şu. Bu ülkeyi birlikteliği sağlayarak kurtaran adamların partisinin ben solcuyum diye ortaya cıkmasına anlam veremiyoum.
http://www.haberturk.com/yasam/haber/625992-3-ay-omru-kalan-bebege-9-ay-sonra-randevu
ya abi konuyla alakasız ama şu rezalet hakkında da bi iki kelime yazsan ne güzel olur. böyle birşey olamaz yahu, kanım dondu.
Yorum Gönder