Dün akşamki maçta çıkartılmış bir pankart. Gelişme var ama eskiden 90 dakika boyunca asılı kalırdı, "G...üzden s..tik mi" diye. Şimdi işi direkt "Ana" hadisesine çevirmişler. Pankarta asanlara, hazırlayanlara 'Anne'nin kutsallığını öğretecek değilim. Çünkü kişi kendi gibi bilirmiş, karşısındakini.
Çok sevdiğim Fenerbahçeli arkadaşlarım var, gerçekten de birlikte ölüme gideceğim adamlardır. Ancak bu insanların hepsi garip bir başkalaşım geçiriyor Galatasaray maçlarında. Hepsi ortak bir dil kullanıyor. Bunu nasıl yapıyorlar bilmiyorum. İzmir'deki arkadaşımla İstanbul'daki arkadaşım birebir aynı cümleleri kurup konuşuyorlar ve bu iki insan birbirini tanımıyor.
Diyorlar ya, "Fenerbahçe Cumhuriyeti" diye, cidden başka bir galaksinin ürünü birçoğu. Bugün işyerinde konuşmalara kulak misafiri oldum, bazılarına ortak oldum. Bir tane Fenerbahçeli'den ofsayt ya da penaltı golle ilgili bir şey duymadım.
Hepsi "nihohoohhoho!" şeklinde gülüyorlardı, hepsi şampiyon olmuşcasına konuşuyorlardı, hepsi sanki ligin bitimine bir hafta varmışcasına konuşuyorlardı.
İyi ki, Fenerbahçeli değilim. Tanrı'nın bir insana verebileceği başka bir ceza yoktur sanırım.
8 yorum:
Şampiyon olmussasına nasılda ayaklandılar..
ayaklanmaya devam etsinler. gayet memnunum bu durumdan..
Çok acımasızsın. Her camiada benzer kalitesizlikte adamların nefes aldığı aşikar. Fenerbahçe'de de şüphesiz var, aynı formayı giyiyoruz diye sözlerinin altına yatacak halim yok. Biraz empati istiyorum yalnız. Skoru, oyunu, hakem hatasını, taraftar günahını bırak bir kenara. On yıldır bir biçimde galip gelemeyen bir Fenerbahçe düşün. Ali Sami Yen'i dar etmez mi Galatasaray taraftarı, sevinçten, "nasıl koyduk ama"cılıktan saçmalamaz mı? Kanımca saçmalar. Büyük bir haltmışçasına. Bizimkiler de o hesap, hepsi aslında o "talı" olduğuna inandığım rekabetten köpüren hadiseler. Sınır nedir pek bilmediğimizden, bu hususta da aşıyoruz ama çıtaları, ona sözüm yok. Beni rahatsız eden bir şey var ki o da kişinin, kişilerin kendi yaptığını aynada değil de başkasında görür olması. Örneğin geçen sene Semih'in gözüne tuttuğu lazeri bu sene Franco'nun yüzünde görünce mi sarsıldı da kendine geldi titreyerek bu insancıklar? "Abi konsantrasyondu bik bikti" diye diye konuşmak şimdi mi akıllarına geldi? "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın, yılanın yolunu bile açarım ben!" cengaverliği ve "adi" taraftarlığı bana gelmiyor. Rengi ne olursa olsun.
@ Aslı; bunun renklerle ilgisi yok ki. Ali Sami Yen'de pet şişelerinin atıldığı maç en büyük utancımdır kişisel açıdan. Ama ben o statta koltuklara bok sürülüp, sidik torbaları atıldığını da biliyorum, koridorlarda futbolcuların dövüldüğünü de. Hangi taraftan "Rıza Efendi iki ekmek bir süt" gibi iğrenç bir pankart açtı bugüne kadar. "Gö..nüzden s..tik mi" hangi taraftarın anlayışıdır.
Lazer filan işin hikayesi. Stadınızda daimi bir terör havası var Aziz Yıldırım'ın başkanlığından bu yana. Kusura bakmayın ama biraz kendinizle yüzleşin ve yaptıklarınızı görün.
Bu kadar laf Galatasaray taraftarının yaptığı terbiyesizliği ya da yapacağı terbiyesizliği perddelemez. Bunun renkle ilgisi yok eyvallah ama Kadiköy'de bunun limiti hep mi maksimumdur anlamıyorum ki.
Müthiş bir tespit.Katılmamak elde değil...
Ya ben anlamakta güçlük çekiyorum bu federasyonun yaptıklarını.Bir Anadolu takımının maçında grubun adının yazdığı 1 metrelik "Alkarlar,Gecekondu vs." gibi pankartlar güçlükle stada alınırken(çoğu zaman alınmıyor bile),böyle maçlarda ana avrat düz gidilen pankartlar rahatlıkla içeri sokulabiliyor ve asılıyor.Asıldıktan sonra da içinden hiç bir insan evladı çıkıp buna dur demiyor.
Dediğin gibi bunlar Galatasaray maçlarında acaip derecede farklılaşıyor.
Yıllarca ezilmişliğin verdiği siniri de bu yolla çıkarıyorlar herhalde ne diyelim kendi bilecekleri iş...
Başlığa bayıldım...
gol ofsayt değil ki zaten. yani alex ofsaytta değil. (ehhe futbol ne ya?) derbiymiş, sadece bize derbi zaten:)
Yorum Gönder