Meriç Tunca diye bir tetikçi var. Arada spekülatif ve sinir harbi yaratacak yazılar yazar.
Bunu daha önce de söyledim, yine söyleyeceğim: İstediğin takımı tutabilirsin, ama takımdaşlığın işinin önüne geçmeye başlıyorsa ve birileri seni gazeteci sanıyorsa orada duracaksın. Bir yazı yazmış okumayanlar boşuna tıklamasın, ben kısa bir pasaj geçip, altına da yorumumu yazacağım.
"Yıllardır bakıyorum, Galatasaray kendi işini kendi göremez, kendi göbeğini kendi kesemez bir hale geldi..
Aslında eskiden de böyleydi ama bu olay son yıllarda gittikçe çevreye rahatsızlık vermeye başladı..
Galatasaray stat yapacak. Sırtını devlete dayamış, TOKİ'den medet umuyor..
Galatasaray Kadıköy'de 10 yıldır maç kazanamıyor. Fenerbahçe'yi yenmek için hakemden, federasyondan yardım bekliyor..
Galatasaray Avrupa'da bir üst tura çıkacak, rakip takım, öbür takımı yensin diye dua ediyor. (Bakınız geçen sene Bordeaux'un Olimpiakos'u Yunanistan'da yenerek Galatasaray'ın grubunda ikinci olması gibi)
Galatasaray vergi borcunu ödemiyor. Maliye bu borcu silsin diye uğraşıyor..
Galatasaray 100 bin dolar veremediği için Ribery'yi elinden kaçırıyor. Sonra UEFA'dan, FIFA'dan falan kıyak bekliyor..
Galatasaray Yönetimi taraftarının ilgi göstermediği telefon kartı ve satılmayan ürünleri için Fenerbahçe'yi örnek gösterip, duygu sömüsü yapıyor..
Galatasaraylı futbolcular ve de Galatasaraylı yazarlar hemen hemen her maçta lehlerine penaltı çalınsın, rakip 8-9 kişi kalsın diye hakemlere baskı yapıyor..
Galatasaray, asronomik paralar ödeyerek kurduğu bayan basketbol takımı şampiyonluğa ulaşsın diye tüm etik değerleri hiçe sayarak ezeli rakibinin kupa canavarı coachını sezonun orta yerinde ayartmaktan rahatsızlık duymuyor."
Sabaha bırakmadan 'sulamak' lazım bu elemanı. Yazdıklarının hepsini kahvedeki adam, sokaktaki simitçi de söylüyor. Ama bu herifin titr'i ne yazık ki gazetecilik.
İşin ilginç yanı, medyada bu minvalde yazı yazan Beşiktaşlı ya da Galatasaraylı 'gazeteci' yoktur. -bu minvalde yazan herkes aynı kefededir benim için- Fakat iş Fenerbahçelilik ekseninde olduğu zaman böyle yazı yazan, küfreden bir ton adam var.
Meriççiğim bak bizde bir söz vardır, ben yumuşatıp yazacağım sana: "Kaşınan saça, Bağdat'tan tarak gelir." Tarak isteme saçına, olur mu?
Bu yıl gerçekten çok garip bir lig bizi bekliyor. Savaşı çok önceden başlattılar ve bunların hepsinin nedeni; şu meşhur "3 yıl şampiyon olacağız" sözü.
Yine birileri Passat'lanacak...
Özel not: Bu nasıl bir düşünce biçimidir bilmiyorum, kulübün asbaşkanı çıkıp "Çocuklarım başka takımı tutsa onlar hakkındaki fikrim değişir" diyor. Bu ciddi bir psikolojik rahatsızlık, gerçekten.
2 yorum:
Ben bu tark fotoğrafından derin mânalar çıkarırım :D
@ arif; anlam çıkart diye koydum zaten :)
Yorum Gönder