TİMSAH MUCİZESİ: Hürriyet
EN BÜYÜK BURSA: Milliyet
ANADOLU'DA DEVRİM: Sabah
5. BÜYÜK BURSA: Star
YEŞİL-BEYAZ DEVRİM: Yeni Şafak
26 YIL SONRA FUTBOLDA 2. ANADOLU DEVRİMİ: Posta
SAĞLAM TARİH YAZDI: Bugün
16 MAYIS 16 DEVRİMİ: Fotomaç
YEŞİL DEVRİM: Akşam
HOŞGELDİN 5. BÜYÜK TAKIM: Takvim
5. BÜYÜK BURSA: Vatan
YÜREĞİYLE BİLEĞİYLE: Fotospor
ANADOLU İHTİLALİ: Habertürk
ANADOLU'NUN GURURU: Türkiye
TİMSAHLAR TARİH YAZDI: Güneş
Türk futbolunun devrimi Batalla'nın attığı golle eşdeğer. Valencia-Bursaspor maçında dakika şu an 79. Bursaspor'un grupta yaptığı 5 maçta attığı gol sayısı 1 -yazıyla bir- yediği gol sayısı ise 15.
Son 5 yıldır Türkiye'de garip bir futbol oynanıyor. 8-9 kişiyle orta sahaya kapanıp, sürekli rakibin hata yapması üstüne kurgulu, herkesin birbirine tekmeler savurduğu ve bunun da "Türkiye Ligi sert lig" teraneleriyle açıklanmaya çalışıldığı, hakemlerin kasaplara alabildiğine izin verdiği, futboldan çok kör dövüşüne benzeyen bir oyun. Milli Takım'ın geldiği noktayı da iliştirmek lazım bu tabloya.
Sert lig, kora kor mücadele diye diye ancak sığırların sergileyebileceği bir oyun sergileniyor yeşil çimler üstünde.
Estetikten uzak, izlenebilmesinin güçleştiği, bütün oyun kurgusunun "Ne yaparsan yap ama kazan, yenemiyorsan da yenilme" gibi aptal bir düşüncenin esiri olduğu futbolu izlemeye devam etmek istiyorsanız, Bursaspor'un düştüğü durumun benzerinin, seneye de -hangi takım gidecekse- yaşanacağını kabullenin.
Bu ülkede akil bir adam görüyorum o da, Bernd Schuster. Haftalardır Türkiye'deki futbolun "çağdışı" olduğunu haykırıyor ama futbolun çok bilenleri, karşılarında sanki cezai ehliyeti olmayan bir deli varmışcasına değerlendirmeler yapıyorlar. Oysa daha sadece 4-5 aydır bu ülkede bulunan bir Alman, senelerdir izlediğimiz kısır döngüyü gayet iyi tarif ediyor.
Tabii nasılsa sonuçlar böyle geldikçe, güzel söz söyleme yeteneği olmayan adamların ekmeğine yağ sürülmüş oluyor. Onlar için "Cana futbolcu değil", "Shaquille O'Neal adam değil", "Misimoviç'ten bu ligde çok var", "Güiza golcü değil", "Aragones hoca değil", "Rijkaard'ın Barcelona dışında başarısı yok", "Schuster takım bulamıyordu, Beşiktaş'a geldi" v.s. v.s
Türk futbolunun bugün geldiği noktada katilleri; televizyonlarda, gazetelerde yorum yapan futbolcu, hakem ve yönetici eskileridir. Olumlu hiçbir şeyi görmeyip, eksiklikler üstüne giden, tek bir yapıcı eleştiride bulunmayan, ağızlarından küfürler bile dökülen adamlar yani.
Bunlar daha Türk futbolunun iyi günleridir. Şerefli mağlubiyetler, ezilmiş ve mağdur edebiyatlarını çokça duyacağız.
Artık birilerinin kabul etmesi lazım. Bu ülkede futbol diye yutturulmaya çalışılan şeyin, büyük bir pastanın dilimleri için tutuşulan kavga olduğunu.
Buyurun size, yıllığı 80.5 milyon dolarlık, toplam tutarı 321 milyon dolar olan ligin şampiyonu. Neyse ki, Batalla Türkiye'nin futboldaki onurunu kurtardı.
2 yorum:
şuraya bak biz 2000lerde uefaya sevindik şlde şmapiyonluğa koştuk bu kadar sevinilmedi adma beşiktaşdan az yedi diye yada 1 gol attı diye seviniyor yazıklar olsun size
facebookda kavgalara cevabım beşiktaşlılar ile bursalılar arasında
rijkaard harcandıktan sonra schuster harcanmasın diye adamı koruyorum ve haklı düşüncelerinde adam çoğunluğun içinde azınlık adam bahane uyduruyor diye geçiştiriliyor bugün dedim ki türk futbolu dğzelicekse 10 yesin bursa ama yok bu kafayla daha çok sikiliriz biz
<<>>
Yayın ihalesinden bahsediyorsan; benim bildiğim ligin yıllığı 321M$... Durum daha da vahim yani...
Bu ligde devrim falan olmadığını, olan tek şeyin fener ve Galatasaray'ın boktan yönetimler elinde olmanın da katkısıyla yitirdikleri "büyük takım olma" titrinin, federasyonun cemaat gazlamalarıyla birleşince; ortada 5. bir şampiyon hata zamanında bir de aday (sivas) çıkarılmasına uygun ortam oluşturduğunu anladığımız zaman, avrupada 16. lığa gerilemiş, sadece şampiyonu (o da 3. ön elemede devlerden birini yiyebilirse) CL'ye gidebilen bir lig haline geleceğiz... Yanisi, 93-94 sezonuna geri döneceğiz...
Yorum Gönder