Bu takım televizyonlarının hiçbirini sevmiyorum. Galatasaray, Fenerbahçe filan fark etmiyor. Son derece gereksiz ve son derece anlamsız geliyor bana.
Fenerbahçe teknik direktörü Daum, dün Fenerbahçe TV'ye çıkıp, hafif atıp tutmuş, öncesinde de Rijkaard bir benzerini yapmıştı. Ancak Daum, ipin ucunu kaçırıp, bu Antu şaklabanlığını sözlerine taşımış. Yani Keita'ya atılan su bardağının Galatasaray tribünlerinden atıldığı saçmalığını.
Dün de yazmıştım "Görüntünün başı yok" diye, haklı çıktım ve Lig TV görüntüleri ortaya çıkarttı bu embesilce iddiayı. Ama Daum'un henüz haberi olmamış olacak ki, kendisine sorulan "Derbi maçtan sonra Rijkaard, maç öncesi futbolcular arasında yaşanan gerginlik le ilgili, 'Bu Fenerbahçe'nin bir stratejisiydi' dedi. Keita'nın kırmızı kart görmesiyle ilgili, tribünlerden atılan cisimler olduğunu iddia etti.
Keita'ya isabet eden cismin televizyon görüntülerden Galatasaraylı taraftarlar tarafından atıldığı ortaya çıktı. Sizin böyle bir stratejiniz var mıydı. Rijkaard provakasyondan bahsediyor?" sorusuna "Hiçbir zaman öyle bir strateji uygulamam, hiçbir zaman futbolculardan böyle bir şey istemem. Tabii yenilgiden sonra büyüklük göstermenin ne kadar zor olduğunu biliyorum. Rijkaard ve Keita yanlış biliyor. Çünkü tespit edilmiş, su bardağı Galatasaray taraftarının olduğu tribünlerinden atılmış." yanıtını vermiş.
Eh, sen gidip, ne idüğü belirsiz bir sitenin iddiasına sahip çıkan, kendisine gazeteci diyen iki gerizekalının iddiasına sahip çıkmaya kalkarsan, böyle mal gibi kalırsın. Delinin biri kuyuya taş attı, ardından deli sürüsü gitmeye başladı.
DEZENFORMASYON
Bu arada Antu'nun dün yaptığı işi ABD ve medyası, Irak savaşı süresince yapmıştı. Adına dezenformasyon diyoruz. Türkçe ile ifade edeyim; yanlış bilgilendirme, yönlendirme.
Spor basınımız Galatasaray aleyhine ve Fenerbahçe lehine olmak üzere sıkça kullanıyor bu metodu. Bu verilen 3 şampiyonluk sözü ile paralel biçimde ilerliyor haberler. Yakındır "16" hareketini başlatmam..
3 yorum:
O ok işaretinin olduğu yerden izledim(son 5 yıldır olduğu gibi.!) ve bardak hemen arkamdan atıldı..!!
Keita,'nında 1 metre(ona hiç temas etmeden) uzağına düştü..!!
Zaten suratına gelmedi, bunu herkes açıkça gördü. Sorun suratına gelip gelmesi değil. Sorun, bunun atılması, Kadiköy'de, Sami Yen'de, İnönü'de v.s. v.s.
Ve benim açımdan esas büyük sorun, kamuoyunda yaratılmaya çalışılan çaba. Biz bir şey yapmadık, onlar yaptı çabası. Bütün Türkiye gördü işte hakemin kafasının yarıldığını. Bunu sonra "Aslında hakeme atmak istenmedi" gibi bir mantığa bürümek, ne derece doğrudur ki. Sonra Antu'nun yaptığı iş...
Biraz ayıp oluyor, bu kadarı da. Yaptığını, başkası üstüne yüklemek. Yaptıysan da adam gibi sahip çık. Yok, sahip çıkamıyorsan yapma.
Takım, renk değişiyor, tepkiler değişiyor mu? Hayır tabii ki değişmiyor. Benzerlerini Sami Yen'de de izleyeceğiz, daha sonra Kadıköy'de, sonra tekrar Sami Yen'de.
Uğur Meleke, çok güzel yazmış, bugünkü yazısını oku mutlaka..
hayretler içinde okuyorm koca koca adamlar biz atmadk onlar attı, önce o vurdu filan bu işten milyon euro kazanıyorlar ama en az taraftarlar kadar suçlular.. bu arada resim süper Koala =)
Yorum Gönder