5 Eylül 2009
İngiltere-Slovenya maçındayız
Bugüne yetişir mi bilmem. En geç yarın hazır olacaktır ama. Kuzen İngiltere-Slovenya maçında. Fotoğraflarla ve maçın atmosferiyle ufak bir hikâye yazılacaktır bilginize.
Wembley'de olmak güzelmiş ama atmosfer Türkiye'nin yarısı kadar bile değilmiş. Şimdilik bu kadarı yeterlidir sanırım...
Film izlerken öğrendiklerimiz
Öncelikle başta söyleyeyim. Burada zaman zaman spordan bağımsız birtakım haber-araştırma postları okuyabilirsiniz.
Şimdi okuyacağımız "Ulan bu tam Cumartesi günü okunacak" diye düşündüğüm bir post. Bakalım nasıl bulunacak.
TECRÜBELİ BİR SİNEMA İZLEYİCİSİNİN İZLENİMLERİ
Hepimiz biliriz ki sinemada seyrettiklerimiz, bir kurgudan ibarettir. Çoğumuzun sinemadan beklentisi, gerçek dünyadan kaçıp birkaç saatliğine eğlenceli bir hayal dünyasına sığınmak değil midir?
Genellikle başka türlü asla şahit olamayacağımız, nedenini nasılını başka şekilde anlamamızın mümkün olmayacağı bir sürü şeyi de onların sayesinde öğreniyoruz.
İşte film seyrederken en ön sıralarda oturarak öğrenebileceğiniz muhteşem bilgilerden bazıları:
SİNEMADA HASTANE VE TIP
- Bir hastaya iğne yapmadan önce şırıngayı havaya doğru tutarak yeter miktarda ilacı havaya fışkırtmanız gerekir.
- Malzeme dolabından alınacak bir hastabakıcı önlüğü ve koridordan kapacağınız bir tekerlekli sedye sayesinde giremeyeceğiniz hastane yoktur. Bu "sihirli" önlük size hastanedeki her odanın kapısını açacak hatta hasta kayıtlarının saklandığı dosya dolaplarına da ulaşma imkanı verecektir.
- Doğum yaptırmak basit bir iştir yeter ki elinizin altında kaynar su ve yırtılmış çarşaf parçaları bulunsun..
SİNEMADA VAHŞİ BATI
- Kovboylar zamanında bara girip içki istediğinizde barmen size her zaman bir viski şişesi ve bir de küçük kadeh getirirdi. Ve siz de barmene doğru başparmağınızla fırlattığınız ince bir madeni parayla ödeme yapardınız. Ama dikkatli olsanız iyi olurdu, çünkü o şişe eninde sonunda kafanızda kırılacaktı.
- Kovboylar bayatlamış bisküvi ve eyerin arkasına astıkları deri çantanın içinde sakladıkları kurutulmuş etleri yiyerek günlerce hayatta kalabilirmiş o zamanlar. Öteki deri çantada ise her zaman saf tütün bulunur ki kovboyumuz sarma sigarasını hazırlayıp ateşin başında keyif yapabilsin.
- Sadece atın yelelerini çekiştirmek suretiyle bir atınızın kaçıp gitmesine engel olabilirsiniz.
- Girdiğiniz her salonda iyi bir kumar masası ve şahane bir fahişe bulabilirsiniz.
- Omuza saplanmış bir ok, azıcık itmek ve ucunu kırmak suretiyle kolaylıkla çıkartılabilir. Hemencecik bir sargı ve hoop eskisi gibi sağlıklısınız.
SİNEMADA SUÇ VE SİLAHLAR
- İyi adamla kötü adam elde silahla boğuşmaya girişince silah ateş alır. Çiftimiz bir an durur ve kötü adam yarasından kanlar süzülür vaziyette yere düşer. Ama o son dakikada kötü adam derin bir huzura erecek ve ölmeden önce suçunu itiraf edecektir.
- Kemer tokası, cüzdan ve polis rozeti bir kurşunu durdurabilir. Makinalı tüfekle ateş açmışsanız birilerini vurmadan önce mutlaka bir kaç tane vazoyu, saksıyı ve aynayı parçalayacaksınız demektir. Ama gene de kötü adamı ıskalayacaksınız.
- Birisini bıçaklandığınızda kan sizin yüzünüze fışkırır.
- Elinizdeki dolu bir silahı birisinin kafasına dayayıp ondan bilgi almak durumunda kalmışsanız, silahın horozunu gürültülü bir KLİK sesi çıkararak adamı bülbül gibi öttürebilirsiniz.
- Eğer sapık bir katille silahlı kavgaya tutuşmuşsanız, sapık katil sizi öldürmeden hemen önce ölü ortağınız geri gelecek ve o manyak katili vuracaktır.
- Bütün bombalar birbirine siyah bir bantla bağlanmış bir kaç dinamit çubuğundan oluşur ve üstlerinde elektrik kabloları bulunur. Patlamadan önce kaç saniye olduğunu hep bilirsiniz çünkü kocaman dijital bir gösterge sizin için saniyeleri geriye doğru saymaktadır.
- Bir cesedi asla dürtmeyin, hatta ona dokunmayın bile... Çünkü ceset hemen canlanır ve sizi bileğinizden yakalar.
SİNEMADA ARABA SAHNELERİ
- Bir sürü kişi araba anahtarlarını arabanın içinde bırakır ve bunların hepsi de anahtarları güneşliğin arkasına saklamaktadır.
- Acil durumlarda arabalar asla çalışmaz. Ama tecrübeyle sabittir ki; gaz pedalını pompalayı deli gibi "Hadi, hadi bebeğim, lütfen çalış" diye bağırırken arabanın dikiz aynasına sinirli bakışlar atarsanız araba sizin sözünüzü dinleyecektir.
- Taksi çağırırken arabanın öteki tarafındaki heriften önce kendinizi arabanın içine atmaya dikkat edin yoksa öteki adam sizi dışarı atacaktır.
- Araba takiplerinde iki araba birbirlerine çok yaklaşmışlarsa birbirlerine yapışıp yamulmuş bir yığın oluşturacak şekilde kaza olmaz daha hızlı giden araba mutlaka bir varili devirir ve sonra meyve tezgahına çarpıp ortalığı dağıtır.
- Canlı tavuklarla dolu bir kamyonun hemen arkasında araba sürmek hiç iyi bir fikir değildir.
- Bir arabayı çalıştırmak mı istiyorsunuz? Hiç sorun değil! Panelin altından rasgele iki kablo alın, açık uçlarını birbirine sürtün. Böyle yaparak yalnızca motoru çalıştırmakla kalmayacak, direksiyon klidini de açmış olacaksınız. Aferin size.
VE DİĞERLERİ...
- Mesela bir helikoptere tırmanırken başınızı öne eğmeniz gerektiğini bilirsiniz yoksa dönen pervaneler kafanızı kanlı bir şekilde koparıp atabilir.
- Aceleniz varsa bir asansörün düğmesine 50 defa basmanızın hiç bir önemi yoktur, asansör asla normal hızından daha hızlı gitmeyecektir. Ve merdivenleri kullanmak her zaman daha hızlıdır, 50.katta olsanız bile...
- Bilgisayarın klavyesinde deli gibi yazılar yazıp kuvvetli bir şekilde ve defalarca ENTER tuşuna basmak suretiyle bu dünyadaki herkes hakkında en gizli bilgilere ulaşmanız mümkündür.
- Marketten aldığınız Fransız ekmeği her zaman ambalajsız satılır ve her seferinde marketten verilen kese kağıdından taşar.
- Bir radyo yayını bile alamayacağıız kadar uzak ve vahşi bir ortamda bulunsanız bile cep telefonunuz kapsama alanı içinde kalacaktır.
- Üniversitedeki oda arkadaşı her zaman arızalı biri olur. Ya taşkafalıdır, ya uyuşturucu bağımlısıdır veya punk-rock tiplidir. Ve neredeyse her zaman önceden belli olur ki bu arızalı adam filmin en önemli kadın karakteriyle seks yapacaktır.
Adanademirspor ve Livorno'ya teşekkürler
Günlerdir beklenen Adanademirspor-Livorno maçının 0-0 berabere bittiği haberini aldım. Gece Adana kebaplarını mideye indiren Livornolular gündüz de Adana sıcağından nasiplerini almışlar.
Maç beklenildiği üzere 0-0 berabere sonuçlanmış. Tribünlerde kanser hastası hükümlü Güler Zere lehine 'pankart açan ve slogan atan' bazı kişiler, polisin dayağı ve müdahalesiyle karşılaşmış.
Şimdi size gündüz antrenman ve akşam maç fotoğraflarını sunuyorum. Futbolun futbol kalması ve endüstriyel futbol denen olguya yenik düşmemesi için çabalayan her kim varsa teşekkür etmek gerekir.
En büyük teşekkür de, bu davete taa İtalya'yan kulak veren Livorno başkanı ve futbolcularına göndermek gerekir..
Not: Adanademirspor'dan bir de St. Pauli hamlesi bekliyoruz
Etiketler:
adanademirspor,
endüstriyel futbol,
Livorno,
st. pauli
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)