23 Ocak 2010
Val Gaal ve Robben'in, Yılmaz Vuralvari sevinci
Bayern Münih'in, Werder Bremen'i deplasmanda 3-2 yendiği maçta Robben'in 78. dakikada attığı golden sonra iki Hollandalı'nın sevinci.
Van Gaal'i ilk kez böyle gördüm doğrusu, biraz şaşırdım. Çok zor bir süreçten geçti ve şu an için emin adımlarla yoluna ilerliyor.
Direkten dönen bir adamın böyle sevinmesine neden "şaşırıyorsun" derseniz verebileceğim bir yanıt yok.
Ancak çok soğukkanlı bir adam olarak tanıyordum, demek ki insanın zembereği bir kez boşaldı mı böyle oluyormuş.
Etiketler:
arjen robben,
bayern münih,
luis van gaal,
werder bremen
İstanbul'da kar ve valinin ukalalığı
Salı gününden bu yana İstanbul'da kar yağışının şiddetli ve hiddetli olacağı konusunda herkes çeşitli açıklamalar yaptı. Bu açıklamalardan en ilginciyse İstanbul Valisi 'gazcı' Muammer Güler'den geldi.
Muammer Güler, yaptığı açıklamada "Kar gelsin, biz bütün önlemlerimizi aldık. Kar kalınlığı 15-20 santim olsun ki, çocuklarımız neşe içinde kar topu oynayabilsin" demişti.
Şark kurnazlığı tabirini severim o yüzden, bu arkadaşımıza da bu yakıştırmayı uygun buluyorum. Açıklamadaki rahat tavrın sebebi, okulların tatil olacağını, servis araçlarının trafiğe çıkmayacağını ve söz edilen şiddetli kar yağışının hafta sonuna geliyor olmasını bilmekten kaynaklanıyordu.
Güya bütün önlemler alındı ve herkes huzur ve rahat içinde karın tadını çıkartacak değil mi? Yok işte değil. Tüm bu ukala tavır sonrası bugün İstanbul'da birçok yerde elektrikler kesik, insanlar soğukta oturuyor, hem de bu havada. Kınalı'da bir otobüs rüzgârdan ötürü devrildi ve bir bebek hayatını kaybetti.
Şimdi burası Türkiye olmasa, gelişmişlik düzeyi sözde olmasa bu Vali hakkında nasıl bir uygulama başlatılırdı?
Görevden alınmayı ve gelişmişlik düzeyini filan bir kenara bırakalım. Acaba Vali, o çocuğun yaşamını yitirdiği haberini aldığında, yaptığı o açıklama aklının bir kenarına düştü mü?
"Biz her türlü önlemi aldık. İstanbullular rahat olsun, çocuklarımız neşe içinde kar opu oynasın" diyen bu adam, o çocuğun avuçları arasında biraz kar sıkıştırıp, arkadaşlarıyla ya da annesiyle hiç kar topu oynayamayacağı gerçeğini anlayabilir mi?
Perşembe günü bu açıklamaları yapan vali; şu an evinde hasta, yaşlı insanların soğukta tir tir titrerken, aynaya rahat bakıp, vicdanını rahat tutabilecek mi?
Türkiye değil mi burası? Hesap soran yok, sorgulayan yok, konuşan yok, hakkını arayan yok. Peki sende hiç utanma yok mu?
Muammer Güler, yaptığı açıklamada "Kar gelsin, biz bütün önlemlerimizi aldık. Kar kalınlığı 15-20 santim olsun ki, çocuklarımız neşe içinde kar topu oynayabilsin" demişti.
Şark kurnazlığı tabirini severim o yüzden, bu arkadaşımıza da bu yakıştırmayı uygun buluyorum. Açıklamadaki rahat tavrın sebebi, okulların tatil olacağını, servis araçlarının trafiğe çıkmayacağını ve söz edilen şiddetli kar yağışının hafta sonuna geliyor olmasını bilmekten kaynaklanıyordu.
Güya bütün önlemler alındı ve herkes huzur ve rahat içinde karın tadını çıkartacak değil mi? Yok işte değil. Tüm bu ukala tavır sonrası bugün İstanbul'da birçok yerde elektrikler kesik, insanlar soğukta oturuyor, hem de bu havada. Kınalı'da bir otobüs rüzgârdan ötürü devrildi ve bir bebek hayatını kaybetti.
Şimdi burası Türkiye olmasa, gelişmişlik düzeyi sözde olmasa bu Vali hakkında nasıl bir uygulama başlatılırdı?
Görevden alınmayı ve gelişmişlik düzeyini filan bir kenara bırakalım. Acaba Vali, o çocuğun yaşamını yitirdiği haberini aldığında, yaptığı o açıklama aklının bir kenarına düştü mü?
"Biz her türlü önlemi aldık. İstanbullular rahat olsun, çocuklarımız neşe içinde kar opu oynasın" diyen bu adam, o çocuğun avuçları arasında biraz kar sıkıştırıp, arkadaşlarıyla ya da annesiyle hiç kar topu oynayamayacağı gerçeğini anlayabilir mi?
Perşembe günü bu açıklamaları yapan vali; şu an evinde hasta, yaşlı insanların soğukta tir tir titrerken, aynaya rahat bakıp, vicdanını rahat tutabilecek mi?
Türkiye değil mi burası? Hesap soran yok, sorgulayan yok, konuşan yok, hakkını arayan yok. Peki sende hiç utanma yok mu?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)