14 Haziran 2011

Doğum günü anısına


Esgeçsek ayıp olurdu. Bugün Che'nin doğum günü.

Dünyaya umutla bakmak için hep bir sebep çıkıyor...

















Gideceksen git be birader!


"Arda Turan gidiyor mu, kalıyor mu?",
"Atletico Madrid mi Chelsea mi?",
"Terim ikna edecek mi etmeyecek mi?" v.s. v.s.

Ciddi anlamda kabak tadı vermeye başladı Arda Turan meselesi. Galatasaray'ın kaptanlık bandını koluna takan bir adamın gitmek ve kalmak arasında bu kadar sürüncemede kalması pek hoş bir tavır değil.

Fatih Terim'in takımın başına gelmesiyle birlikte pek çok kişi, onun takımda kalacağına dair ümitlerini artırsa da, kendisinin gelecek sene Galatasaray'da kalmak istemediği görülüyor. "Büyüklerim bilir", "Galatasaray'ın sözleşmeli futbolcusuyum" türünden yuvarlak açıklamalarla zamanı ötelemekten başka bir şey yapmıyor.

Arda'nın futbolculuğunu, yeteneğini tartışacak değilim. Fakat bir futbolcunun Galatasaray'ı parmağında çeviriyor olmasından da sıkıldım. Eğer gidecekse bunu açık bir biçimde belirtmeli. Çünkü bir bezdirme taktiği uygulanıyor gibi.

5 sene önce, şu anki pozisyonuna gelmek için muhtemelen 100 kilometre takla atardı. Tamam kabul edelim, hak etmediği davranışlarla karşı karşıya kaldı, ismi gereğinden fazla magazin basınına konu oldu ama şu an itibariyle çizdiği profilin de sevimli olmadığını anlaması lazım.

Kulüp yönetimi, saha içi takım yönetimi böylesine değişmişken, insanlar "Arda'yı tutmak istiyoruz" derken, sürekli asık bir surat görmek, yeni kurulacak bir takımın enerjisinden de bazı şeyleri götürecektir.

Galatasaray kimsenin nazını çekecek kulüp değil. Değil Arda isterse Messi olsun çok da önemli değil. Galatasaray için en iyi olanı Arda Turan'la yolları ayırmaktır. Yetenekmiş, beceriymiş bilmem ben. Bu takımdan onlarca yetenekli adamlar geldi geçti.

Avrupa'ya gitmek istiyorsa da, Türkiye'de başka bir kulüpse de yolu açık olsun. Hakan Şükür'den sonra ikinci 'asık surat' vakası çekeceksek, bizim de çekecek çok çilemiz var demektir.

Şu formayı mümkünse istekli biçimde giyecek olanlar giysin. Halen yıllık ücretinin artırılacağı konuşuluyor. Yıllık 2 milyon Euro alıyor şu adam. Hangi şampiyonluk, hangi kupa için aldığı fiyat artırılacak acaba?

Suratı sirke satan, gol attığında yüzünü ekşiten çok çok yetenekli bir adam yerine, yetileri kısıtlı ama yürekten oynayan bir futbolcuyu bin kez tercih ederim.

Hepimiz hayatımızda ne sıkıntılar yaşıyoruz. Her seferinde hayata küsüp, ülke değiştirmeye kalksak, gidecek ülke kalmazdı.

Kaptanlık meselesine gelince. Bir an önce o pazuband kolundan çıkartılmalı. Bugüne kadar onu taşıyamadı çünkü.

Ağzından "Galatasaray'da kalmak istiyorum" cümlesi çıkmıyorsa, kalmasında fayda yoktur.

Oynadığı takım Galatasaray, çok Arda gelip geçer de, acaba kendisi başka bir Galatasaray bulabilir mi? Onu da gittiğinde çabuk kavrar.

Türkiye nasıl yönetiliyor?


Fotoğrafa bakıp "Türkiye'nin yönetim şeklini" bulun.
Daha da konuşmam...