Demek ki neymiş, yavşaklık takım renginden bağımsızmış. 15-16 yaşındaki çocukların burunlarını kıracak, öldüresiye dövecek nefret, tıpkı Sivas'ta insanları yakanların içindeki nefretle aynı şey.
Ezeli rekabet geyiği yapıladursun, hayatımda böyle bir şey duymadım. Bu işin gerekçesi filan olmaz. Bunun adı direkt orospu çocukluğudur.
Koskoca bir kulübü 20 tane piçin bu duruma düşürmeye hakkı yok. Nasıl bir nefret ve nasıl bir kindir bu ki, ufacık çocuklara saldırmaya hatta linç etmeye kadar gider. Kimse ucundan köşesinden bile savunmaya kalkışmasın, şu hadiseyi.
Bizde genelde öyledir çünkü, tahrik deyiverip, işin içinden sıyırmaya kalkarlar.
Her kimin parmağı varsa, her kim bunu yapmışsa topunuzun geçmişini sikeyim.
Galatasaray taraftarının geçirdiği evrim bakımından dikkat çekici bir hadisedir. Tribünleri faşist, köktendinci anlayıştan oluşan bir güruh oluşuyor. Zorla insanları bağırtmaya çalışanlar mı dersin, tribünde körkütük sarhoş olanlar mı, insanların kız arkadaşlarına asılanlar mı, ne ararsan var. Bunları besleyen yöneticilerin ayrıca Allah belasını versin.
Galatasaray'un kurtuluş reçetelerinin başında gelir tribünlerinin düzeltilmesi ve insana benzeyen canlılar yerine gerçekten insan olanların yer alması gerekir.
Şimdi birkaç foruma girdim ve bakındım, tıpkı dediğim gibi tahrikten söz ediliyor. Yok Galatasaray kaptanına omuz atmış Fenerbahçe kalecisi de, millet de tahrik olmuş.
Sokakta tecavüz eden tahrik olur, tribünden sahaya bıçak atan tahrik olur, 16 yaşındaki çocukların maçlarında ibneler tahrik olur. Ne tahrikmiş bu, nasıl bir duyguymuş bu?
Şu olayı aklayan, bir biçimde üste çıkmaya çalışan adamlarla aynı takım taraftarı olduğum için utanıyorum.
26 Aralık 2010
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)