20 Ekim 2010

Finlandiya Başbakanı'nın bacakları



Sabah saatlerinde "Finlandiya'dan destek" başlığıyla ve içeriğinden hiçbir şey olmayarak verdiler haberi.

Birkaç saatten bu yana "Hayal kırıklığı ne kelime" başlığıyla veriyorlar.

Türkiye'ye haftada bir mutlaka Başbakan, Cumhurbaşkanı gelir ve AB için destek sözü verir.

Fakat konu Finlandiya Başbakanı Mari Kiviniemi'nin bacakları olunca, manşetlere taşınıveriyor. Bakın görün, yarın bütün gazetelerin ilk sayfasında olacaktır bu haber ve fotoğraf. Ve yine takip edin, Türkiye'ye pek çok Başbakan, Cumhurbaşkanı gelecek ama hiçbiri birinci sayfaya taşınmayacak. Çok çok, siyaset sayfalarında yer bulur, hepsi o.

Eyvallah, dünyanın her yerinde basın en amiyane tabirle "Et satar" ama Türk basını kadar seksist, kadını aşağılayan başka bir basın da yoktur.

Nedir bu açlık, nasıl bir sapkınlık, nasıl bir cinsiyet ayrımcılığıdır bu bilmiyorum. Bir çift bacak, bir haberi sattırmak için, böyle göze sokulur mu? Ya da böylesine aşağılık bir biçimde satılmaya kalkılır mı?

Bu arada fotoğrafın orijinali alttadır. Dediğim gibi yarın bütün gazetelerin birinci sayfalarına bakın. Bu fotoğraf, hemen hepsinde olacak mı olmayacak mı?

Arif Damar da göçüp gitti



POSTACI

Hüzün postacısıyım çoktan
Sürüklesin kasım yeli beni de
Bakır yapraklarla birlikte
Yağmur değil sıkıntıdır abanan
Antenlere bacalara kiremitlere

Bilinir mi kaç ayrılık yaşanacak  yeniden
Kaç yazların güneşi eskiyecek
Güller mi beyaz aça aça tükenen
Adları anılmayan daha kaç çiçek
Sürüklesin kasım yeli beni de

Ölüyor yerde bir yerde
Solgun güneşi
Güzün...

Galatasaray filan derken esgeçmemek lazım. Büyük bir şairi yitirdik bugün. Arif Damar aramızda yok artık.

Şairdi ama aynı zamanda sokaklarda işportacılık yaptı. İki kez ayrı zamanlarda cevaevinde kaldı. Gizli görgüt, gizli yayın bulundurmak gibi suçlardan.

Oysa gizli filan değildi o. Edebiyat dünyasının en önemli şairlerinden biriydi. Öldü ya, artık değerini anlarız.