Galatasaray Kulübü'ne yeni üye olan 583 kişiye berat ve üyelik kartları verildi.
Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu’nda düzenlenen törende kulübe üye olanlar arasında Hakan Şükür, Bülent Korkmaz, Ümit Davala, Arif Erdem, Ergün Penbe, Hakan Ünsal, Hasan Şaş, Tugay Kerimoğlu ve Vedat İnceefe de vardı.
Sanırım kimsenin şikayeti olmaz (gerçi benim bazı isimlere itirazım var) bu isimlere üyelik verilmesine. Ancak neredeyse her gün televizyona çıkıp, gazetelerindeki köşelerinden "Galatasaray'da vefa yok" diye salya sümük ağlayan bu arkadaşların hiçbiri törene teşrif etmemiş.
Tabii neden gelecekler ki, eğer gelirlerse ağlamak için nedenleri kalmayacak. Terbiyesizlik başka bir meziyet. Siz iyisi mi, tam da mevsimi birer bardak boza için. O kulübün üyeliği size fazla...
26 Aralık 2009
Trabzon ve İnönü'süz 2016 Avrupa Şampiyonası
Öncelikle dünü pas geçtim okuyan, takip edenler kusura bakmasın. Fena bir baş ağrısı ve evde geçen istirahattan ötürü olduğunu belirtmek boynumun borcudur. Şimdi yazıya geçelim...
Euro 2016 için adaylık süreci resmen başlatıldı. İşin ekonomik boyutu aslında ayrı bir yazı konusu. Ancak resmi tanıtım kampanyasının yapıldığı gün, statlar konusu kafamı kurcaladı. Açıklamaya göre İstanbul'daki maçlar sadece Olimpiyat Stadı ve Türk Telekom Arena olacak. Ciddi bir itirazım var sadece bu iki stat olmasına.
Dünyanın mekân açısından en güzel, en büyüleyici statlarından biri olan İnönü Stadyumu'nun olmaması büyük bir saçmalık. Dünyanın neresinde, böylesine bir konuma sahip olan stat vardır ki? Siz burayı ıskalayıp, Olimpiyat Stadı gibi ucubik -kimse kusura bakmasın- bir yerde, onlarca handikaba sahip bir stadyumu seçersiniz?
Bu işin ekonomik boyutu var değil mi? Amaç sadece "Hadi bizim ülkemizde yapalım da, dosta-düşmana kim olduğumuz gösterelim" gibi bir düşünce değil.
İnönü ve Olampiyat statlarını karşılaştıralım. Örneğin; İngiltere ve Fransa maç yapıyor. Karşılaşma Olimpiyat Stadı'nda. Maç bitiyor ve insanlar dağılıyor. 80 bin seyirci maçtan sonra bir şeyler yemek, bir şeyler içmek isteyecek. Bu kadar insan nerede, ne yiyip içecek? En yakın mesafede ne gibi eğlence yerleri var? O stada gittiğim için gayet iyi biliyorum, bildiğin Bulgaristan sınırında. Etrafta stadı kıskandıracak biçimde in-cin çift kale maç yapıyor. Yani işin ekonomisi açısından berbat bir seçim.
Peki aynı maç İnönü Stadı'nda olsa. Maç bitmiş, insanlar yürüme mesafesinde yüzlerce yere gidip; üzülen kafayı dağıtmak, yenilen zaferi kutlamaya gidebilir. Herhangi bir yere gitmeyi bırakın, stattan birkaç adım atıp, deniz kenarında bile bu işi yapabilir. Üstelik bu seyircilerin birçoğu da, o civardaki otellerde kalacak.
Yahu bırakalım işin ekonomisini. Sadece konumundan ötürü İnönü Stadı kesinlikle 2016 listesinde olmalı.
Şimdi İstanbul dışındaki diğer statların hangi şehirlerde olacağına bakalım. İzmir, Konya, Antalya, Bursa, Eskişehir ve Ankara. Bu şehirlere yeni statlar yapılacakmış. Eyvallah, tamam.
İyi de, gözünüzü seveyim Türkiye'nin en futbol kokan şehri Trabzon neden bu listede yok? Nasıl olur da bir Avrupa şampiyonasında Trabzon'da maç oynanmaz. 7'sinden 70'ine herkesin futbolla yatıp kalktığı bir şehirin Avrupa Şampiyonası göremeyecek olması nasıl bir anlayıştır?
Tıpkı İnönü Stadı'nda verdiğim örnekte olduğu gibi işin ekonomik boyutundan ötürü de Trabzon'un olması gerekir. Konya'ya giden insanlara Konya Ovası'nı ve buğday ambarlarını mı gezdireceksiniz? (Konya'da sadece bu mu var demeyin, çünkü Konya'yı gayet iyi biliyorum)Buraya gelecek insanların sadece stada gidip geleceğini mi düşünüyorlar acaba.
Bu insanlar gezecek, bu insanlar eğlenecek, bu insanlar para harcayacak gittikleri yerde. Trabzon gibi turizm cenneti bir yeri es geçmek, kelimenin tam anlamıyla aptallık.
Şahsen, futbol dendiği zaman benim aklıma ilk gelen şehirlerden biridir Trabzon. İstanbul hegemanyosını yıkıp, bu ülkeden bir başka şampiyon çıkardığı için bile hak ediyor Trabzon ve halkı. Sadece bu bile, benim açımdan yeterli.
Hiç kusura bakmasınlar ama bu stat seçimi işini kim ya da kimler yapmışsa, hangi kriterlere göre yapmışsa şu an yaptıkları işi bıraksınlar, başka iş arasınlar. Çünkü berbat seçimlerde bulunmuşlar. Bir işe girişip, o işi yarım yamalak yapmak, tam da bize göre bir anlayış.
Son sözümü söyleyeyim. Avrupa Şampiyonası'nda Trabzon listede yoksa, umarım o organizasyonu alamayız.
Not: Ne Trabzonlu'yum ne de Karadenizli.
Euro 2016 için adaylık süreci resmen başlatıldı. İşin ekonomik boyutu aslında ayrı bir yazı konusu. Ancak resmi tanıtım kampanyasının yapıldığı gün, statlar konusu kafamı kurcaladı. Açıklamaya göre İstanbul'daki maçlar sadece Olimpiyat Stadı ve Türk Telekom Arena olacak. Ciddi bir itirazım var sadece bu iki stat olmasına.
Dünyanın mekân açısından en güzel, en büyüleyici statlarından biri olan İnönü Stadyumu'nun olmaması büyük bir saçmalık. Dünyanın neresinde, böylesine bir konuma sahip olan stat vardır ki? Siz burayı ıskalayıp, Olimpiyat Stadı gibi ucubik -kimse kusura bakmasın- bir yerde, onlarca handikaba sahip bir stadyumu seçersiniz?
Bu işin ekonomik boyutu var değil mi? Amaç sadece "Hadi bizim ülkemizde yapalım da, dosta-düşmana kim olduğumuz gösterelim" gibi bir düşünce değil.
İnönü ve Olampiyat statlarını karşılaştıralım. Örneğin; İngiltere ve Fransa maç yapıyor. Karşılaşma Olimpiyat Stadı'nda. Maç bitiyor ve insanlar dağılıyor. 80 bin seyirci maçtan sonra bir şeyler yemek, bir şeyler içmek isteyecek. Bu kadar insan nerede, ne yiyip içecek? En yakın mesafede ne gibi eğlence yerleri var? O stada gittiğim için gayet iyi biliyorum, bildiğin Bulgaristan sınırında. Etrafta stadı kıskandıracak biçimde in-cin çift kale maç yapıyor. Yani işin ekonomisi açısından berbat bir seçim.
Peki aynı maç İnönü Stadı'nda olsa. Maç bitmiş, insanlar yürüme mesafesinde yüzlerce yere gidip; üzülen kafayı dağıtmak, yenilen zaferi kutlamaya gidebilir. Herhangi bir yere gitmeyi bırakın, stattan birkaç adım atıp, deniz kenarında bile bu işi yapabilir. Üstelik bu seyircilerin birçoğu da, o civardaki otellerde kalacak.
Yahu bırakalım işin ekonomisini. Sadece konumundan ötürü İnönü Stadı kesinlikle 2016 listesinde olmalı.
Şimdi İstanbul dışındaki diğer statların hangi şehirlerde olacağına bakalım. İzmir, Konya, Antalya, Bursa, Eskişehir ve Ankara. Bu şehirlere yeni statlar yapılacakmış. Eyvallah, tamam.
İyi de, gözünüzü seveyim Türkiye'nin en futbol kokan şehri Trabzon neden bu listede yok? Nasıl olur da bir Avrupa şampiyonasında Trabzon'da maç oynanmaz. 7'sinden 70'ine herkesin futbolla yatıp kalktığı bir şehirin Avrupa Şampiyonası göremeyecek olması nasıl bir anlayıştır?
Tıpkı İnönü Stadı'nda verdiğim örnekte olduğu gibi işin ekonomik boyutundan ötürü de Trabzon'un olması gerekir. Konya'ya giden insanlara Konya Ovası'nı ve buğday ambarlarını mı gezdireceksiniz? (Konya'da sadece bu mu var demeyin, çünkü Konya'yı gayet iyi biliyorum)Buraya gelecek insanların sadece stada gidip geleceğini mi düşünüyorlar acaba.
Bu insanlar gezecek, bu insanlar eğlenecek, bu insanlar para harcayacak gittikleri yerde. Trabzon gibi turizm cenneti bir yeri es geçmek, kelimenin tam anlamıyla aptallık.
Şahsen, futbol dendiği zaman benim aklıma ilk gelen şehirlerden biridir Trabzon. İstanbul hegemanyosını yıkıp, bu ülkeden bir başka şampiyon çıkardığı için bile hak ediyor Trabzon ve halkı. Sadece bu bile, benim açımdan yeterli.
Hiç kusura bakmasınlar ama bu stat seçimi işini kim ya da kimler yapmışsa, hangi kriterlere göre yapmışsa şu an yaptıkları işi bıraksınlar, başka iş arasınlar. Çünkü berbat seçimlerde bulunmuşlar. Bir işe girişip, o işi yarım yamalak yapmak, tam da bize göre bir anlayış.
Son sözümü söyleyeyim. Avrupa Şampiyonası'nda Trabzon listede yoksa, umarım o organizasyonu alamayız.
Not: Ne Trabzonlu'yum ne de Karadenizli.
Etiketler:
2016 avrupa şampiyonası,
inönü stadı,
stadyum,
trabzon
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)