12 Ağustos 2011

İzin vermeyin


Şu çocukların gözyaşlarının durması lazım. Somali'de, Eritre'de, Kenya'da, Türkiye'de v.s. v.s.

Somali'de pek çok anne, birden fazla çocuğundan hangisinin öleceğine karar vermek zorunda kalıyor. Birini yaşatmak için, diğerini ölüme bırakıyor. Bazen bir köşe başı, bazen çölün ortası.

Şu insanlara yardım etmek zor değil. Şu an pek çok kampanya var. Kızılay'ın internet sitesine girin ve her ne olursa olsun yardım edin.

Bir annenin, çocuğunun ölmesi için seçim yapmasını engelleyin.
Bir babanın, evladını elleriyle toprağa gömmesine izin vermeyin.

Bu dünyadaki sistem o kadar aşağılık ki, insanların ölmesi için elinden gelen her şeyi yapıyor, sonra yardım kampanyaları düzenleyerek, sözümona yardım meleği kesiliyorlar.

Çok değil, dünyada 1 yıl silahlanmaya harcanan parayla, açlıktan tek bir ölüm bile olmaz.

Yardım edin, elinizden ne geliyorsa. 5 lira, 10 lira, 50 lira, 100 lira... Kimin gücü neye yetiyorsa. Saçma sapan şeylere harcıyoruz bu paraları. Şu çocuklardan birinin yüzünde gülümsemeye yol açabileceğinizi düşünsenize. Dünyada hangi mutluluğun yerini tutar.

Büyük ustaya kulak verin...

KIZ ÇOCUĞU

Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.

Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.

Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.

Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.

Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.

Nâzım Hikmet Ran









Özlemiştik zaten


Gitmesini istemiştim ama geldiğimiz süreçte gördük ki, bu ülkede sahtekârlar kulüp başkanlarından, basketbol hakemlerine kadar uzanıyormuş.

O yüzden gel Kırbaç, gel aslanım, taklalara hasret kaldık.

Demem o ki, geliyor...