Joseph Goebbels: Bana vicdansız bir medya temin et; sana bilinçsiz bir halk sunayım.
Joseph Goebbels: İnsanlar gerçek olaylar ve durumlar hakkında açık seçik bir malumata sahip olsalardı, bu haberleri okuyarak gitgide gevşeyip çökebilirlerdi. Alman halkının bütün bunları öğrenmemesi ne iyi! Sahip olacağı kanaat hazır halde önüne konuyor.
Joseph Goebbels: Amacımız doğruları söylemek değil, insanları etkilemek
Joseph Goebbels: Öylesine büyük bir yalan söyle ki kimse karşı çıkmasın
Joseph Goebbels: Yalan söyleyin, ısrarla söyleyin. Mutlaka inanan çıkacaktır
Büyük utançtır şu manşetler. İşte tam da bu yüzden sokaklarda insanlar. Salt ağaçlar için değil. Bu ülke, gün geçtikçe daha korkutucu bir hal alıyor. Bugün 7 gazete, yarın tüm gazeteler ve televizyonlar eklenecek bu halkaya. Bize gerçekleri değil, onların duymamızı istediği şeyleri yazacaklar.
İktidar sahipleri sayesinde gazete sahibi olduğunuz zaman ya da iktidarın önünüze kemik atar gibi ihale vermesini beklediğiniz zaman, atacağınız manşetler bunlardan başkası olamaz. Tek elden, tek kafadan, tipik Nazi Almanyası benzeri manşetler atarsınız.
Gazetecilik kadar onurlu bir mesleği bu hale getirenler, emin olun Erdoğan'dan sonra bambaşka şeyler yazacaklar. Şu manşetleri unutmayın, aklınızın bir yerine kazıyın, hafızanızdan asla çıkartmayın. Bu devran dönecek elbette. Devran döndüğünde, bu şerefsizlere söylenecek ve yapılacak çok şey var.
Goebbels bugün yaşasaydı, Türk medyasına bakıp gurur duyardı. Gözyaşlarına hakim olamazdı.
Gazetecilik kadar onurlu bir mesleği bu hale getirenler, emin olun Erdoğan'dan sonra bambaşka şeyler yazacaklar. Şu manşetleri unutmayın, aklınızın bir yerine kazıyın, hafızanızdan asla çıkartmayın. Bu devran dönecek elbette. Devran döndüğünde, bu şerefsizlere söylenecek ve yapılacak çok şey var.
Goebbels bugün yaşasaydı, Türk medyasına bakıp gurur duyardı. Gözyaşlarına hakim olamazdı.
Epikuros'un dediği gibi, "Etrafa korku salanın kendisi de korkuyordur." Korkmayın, çünkü onlar bizden daha fazla korkuyor.