9 Ağustos 2011

10 Arda'yı bir Çaycı Ahmet'e değişmem



Aslında uzun uzadıya yazasım var ama çok yazdık Arda'yı. Hep söyledim genç adamlar hata yapar, yapmamasının imkânı yok. Arda'nın da hataları var ama bu kulüp ve onun taraftar diye geçinenleri daha fazla yaptı.

Kızdığım yegane şey, goygoyculuktur. Adam olan adam goygoycu olmayacak. Gitmek mi istiyorsun, açık açık 'kalmayacağım' dersin.

"Terim benim babam gibidir" dedikten sonra adamı yarı yolda bırakıyorsan, o iş olmaz. Orada hata dışında başka şeyler aramak gerekir.

Şu işin sınırlarını çizmek lazım. Profesyonellik ne menem bir hadiseyle neyse o işin gereklerini yerine getirmek ve bunu kalıcı kılmak gerekir.

"Galatasaraylılığımı kimseyle tartışmam" diyen bir adamın, üstelik de kaptanken, gemiyi yarı yolda bırakması, bu açıdan şık olmadı.

Bu forma altında çok adam gördüm, benim için özel insanlar arasında hiç olmadı Arda Turan.

66 numaralı çocuğu çok sevdim ama 10 numaralı, koluna zoraki kaptanlık iliştirilmiş, gereğinden fazla önem addedilen Arda Turan'ı hiç benimsemedim.

Ne yazık ki, bir Cevat, Çaycı Ahmet, Cüneyt Tanman, Muhammet, Bülent Korkmaz, Suat Kaya ya da bir Ergün Penbe değil.

Olmazdı, olmasını da beklemiyorum.

Yolu açık olsun. Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir.











Sevgi, saygı, hoşgörü, çiçek, böcek


İstanbul'un göbeğinde 19 yaşında bir genç kız dayak yiyor. Dayak yemesinin nedeni ise giydiği şort.

Nurcan İbrahimoğlu'na söylenenler şunlar:

"Sen toplumun ahlakını bozamazsın, yaptığın terbiyesizlik. Toplumun ahlakını, namusunu senin gibi insanlar bozuyor."

"Çıplak bacaklarını uzatmışsın, toplumu cezbediyorsun, sen toplumun namusunu bozuyorsun, çıplak bacaklarınla bize gösteriş yapıyorsun"

Otobüstekilerden biri genç kıza: Tamam uzatma artık. Akşam akşam başımıza bir iş çıkarma.

Genç kız polisi arıyor: Benim vurduğumu gören oldu mu?

Kimse cevap vermiyor: Bakın işte ben ona vurmadım. O kendine vurdu.

Gencecik bir kızın şort giydiği için dayak yemesine mi kızarsın yoksa otobüsteki tek bir kişinin bile şu olaya sesini çıkartmamasına mı? Onu geçtim, polisin kızı sallamasına mı?

Güç insanları etrafında çok çabuk toplar. Işığa üşüşen sinekler gibi, insanlar gücün yanında yer almaya bayılır. Bu gücün şekli, şemali, fikri, düşüncesi hiç önemli değil.

Şu olay İstanbul'da yaşanıyor, kimse sesini çıkartmıyor. Gidiş öyle bir hal aldı ki, bunlar bireysellikten çıkma noktasına geldi. Çünkü o otobüste hiçbir tepki vermeden oturan da, 'Tamam sen de uzatma' diyen de, bu kitabını siktiğim orospu evladı ile aynı suçu işlemektedir.

Ramazanda neden sigara içtin diye kadın tartaklanır, otobüste şort giydiği için kadın tartaklanır.

Yarın neler olur, hep birlikte göreceğiz. Bir şeyden eminim ki, bu olaylar yavaş yavaş artacak. Çünkü bugüne kadar "Biz dinimizi yaşarız, kimseye karışmayız" diyen yavşak bir güruh, bugün var olan ortamdan güç bularak, kendi yaşantısını başkalarına zorla dayatmaya başladılar.

Hoşgörü, saygı, çiçek, böcek. Ne zamandı onlar?
Onlar güçlenmeden önceydi değil mi?

Artık devir değişti. Devir, kendi fikirlerini, başkalarına zorla dayatma devri.

Otobüsteki insanlar, Türkiye'nin aynasıdır. "Aman olay çıkmasın, aman tadımız kaçmasın, aman bana bulaşmasın" diye, öyle oturduğu yerden seyreder.

Yarın öbür gün, "Aman benim de başıma iş gelmesin" diye, bir tane de o patlatır sonra kitleselleşir ve hadise lince evrilir.

Saygınızın da, hoşgörünüzün de, sevginizin de içine sıçayım. Her şey koskoca bir aldatmaca.

Bu ülkenin halkı zaten boktandı, gün geçtikçe iğrençleşmeye başladı. "Türk halkı mazlumun yanında yer alır" denir ya! Türk halkı güçlünün yanında yer almaya, azınlığı ezmeye, onu kendine zorla benzetmeye bayılıyor, bayılıyor.

İlginçtir, bu göt laleleri, seri halde tahrik oluyorlar. Kadının boynundan, kolundan, bacağından, diz kapağından, tırnaklarından, saçından v.s. v.s.

Arkadaş, ben neden tahrik olmuyorum anlamıyorum ki. Niye bu puştun çocukları sürekli tahrik durumundadır. "Dine küfretti yakalım", "Şort giydi yumruklayalım", "Ramazanda sigara içti linç edelim."

Çocuğu yaşındaki kızları koyunlarına almaktan, orospunun evlatlarında seri tahrik mekanizması genişlemiş. 12 lan 12! 12 yaşındaki kızla evleniyorlar, bildiğin çocuk. Bir de güzel savunma oluşturulmuş, "Regl oldu mu kadın sayılır" diye. Her bokun kendince bir bahanesi var.

Kimse sesini çıkartmadığı sürece, bu işlerin sonu gelmez. Birileri gücün çevresinde öbeklenirken, başka birileri de o güç karşısında köşesine çekiliyor, yılan dokunmasın bin yaşasınlar diye. Unuttukları şey, yılan boy atıyor, bin yaşamalarının imkânı yok.

Bunca şeye karşın birileri halen sorgu odaları, tübanlı yazar diye ağlayıp sızlıyor. Hayır, daha ne yapmak gerekiyor acaba? Bu sonsuz mağduriyetin bitmesi için ayaklarına mı kapanmamız gerekiyor bunların?

Yaşam biçimine müdahale, her yönüyle reddedilmesi gerekir. 'Şimdi intikam zamanı' diye düşünüyorlarsa, bugünlerin de sonu olacağını herkesin iyi hesap etmesi lazım.

İsteyen otobüste şort giysin, isteyen okula türbanla gitsin. Yeter, şu aptal tartışmadan fenalık geldi.

Ama mümkünse, kimse kimseye ahlak öğretmeye kalkmasın. Hele hele, İyon Sütunu görse siki kalkaacak orospu çocukları hiç öğretmesin.

Şunlardan bir tanesi denk gelsem, düğün bayram edeceğim.

Fantasy Premier 'luca-breitner'


Premier Lig başlıyor. Ucundan kıyısından bu heyecana ortak olmak isteyen varsa, böyle de bir hadise açtım; "luca-breitner".

Kodu 1302208-293157. Bekleriz...