16 Mayıs 2010

O an


Gülsem mi, gülmesem mi, bilemedim ben onu şimdi. Ama bu an maçın tam bitimi.

Kadıköy'de petrol çalışması yapan Bilica, yanındaki insan kopyasına sarılmış.

Offf, diyorum. İçimde yağlar vardı, hafiften eriyor.

Not: Adsız yorum yazan sevgili embesil arkadaşım, ben Fenerbahçe şampiyon olamadı diye mutlu filan değilim. Beni zerre ilgilendirmiyor kimin şampiyon olduğu. Benim mutluluğum Bilica, Volkan gibi haysiyetsizlerin, rakibiyle alay eden şerefsizlerin, emek hırsızlığı yapan onursuzların düştüğü durumdur.

İstersen şu gerzekçe yorumlarından vazgeç olur mu? Bu arada bana yolladığın blogda yazanlara yorum bile yapmam, kendisi sene boyunca bol bol nefret kusmuş, önüne gelenle alay etmiş bir tiptir. Layığını bulmuştur.



Bunlar da benden bonus olsun, madem öyle...

Keser döner sap döner gün gelir hesap döner


Galatasaray'ın Fenerbahçe'ye 1-0 yenildiği gün demiştim ki, "Sana söylenecek çok laf var ama anlama yetinin olabileceğini sanmıyorum. İnsan olsan anlardın ama böyle kötü bir insan kopyası şeklinde ortalarda dolanınca anlatılmıyor ağız tadıyla. Sen, daha bol bol forma giyeceksin bu ülkede. Bu hareketin altı keçeli kalemle çizili bir biçimde duruyor orta yerde. Bugün olmadı yarın, olmadı başka gün tozlu raftan çıkartılır bu hareket, emin ol"

Hah işte! Bak o götün açıldığı gün geldi çattı. Şimdi o topu durduğun ana geri dön, kaçırdığın kupayı hayal et.

Artık gerisini de ben söylemeyeyim. Sen, kendi işini kendin hallet.

Helal olsun hepinize


Yazılıp, çizilecek o kadar çok şey var ki. Hele de son 5 dakikada yaşananlar. Şimdilik sadece Bursaspor'u tebrik edelim. Gecenin ilerleyen saatlerinde kalem tutarız.

Bu arada Kadıköy'de hâlâ şampiyonluk kutlanıyor mu?