
Dünyanın en yüksek 2. işsizlik rakamlarına sahibiz ama ülke yönetenlerine göre, ekonomimiz 2009 yılını gayet güzel kapatmış.
Devlet Bakanı Ali Babacan diyor ki, "Aldığımız önlemlerle Türkiye krizi rahat geçirdi."
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün diyor ki, "57 milyar lira bütçe açığı verdik. Maliye güçlüdür, Türkiye 2009’da bütçe açıklarını bilinçli olarak vermiştir."
Hımmm, bu iki açıklamadan ne anlıyoruz? Aslında istesek bütçe açığı vermezdik, ama bilerek verdik. Neden bilerek verdik? Çünkü ekonomimiz güçlü olduğu için.
Eh, o zaman alkış tutmak gerekir, ülke iktidarına. Boşverin siz yüzde 13'ler düzeyinde seyreden işsizlik sorununa, boşverin siz sanayi üretimindeki keskin düşüşlere, boşverin siz cebinize sokulan eli.
Ekonomimiz o kadar iyi ki, TEKEL işçileri ölüm orucu kararı alıyor; ekonomimiz o kadar iyi ki, ajanslardan her gün en az 20 kişi borç yüzünden intihar ettiği haberleri geliyor; ekonomimiz o kadar iyi ki, taşeron işçiler yılbaşı günü işsiz kalıp ağlıyor.
Evet işler tıkırında ama ülke yönetenleri için tıkırında. Çünkü onlar 7 yıldızlı otellerde geçiriyor tatillerini ama yukarıda fotoğrafını gördüğünüz işçi yoksulluk sınırının altında olan 600 liralık işini kaybettiği için ağlıyor.
Bu işçinin gözyaşları boğar adamı, sıkar, uyutmaz, aynaya baktırmaz, vicdan muhasebesine sürükler.