9 Haziran 2010

Yüzlerce insanın 100 günlük maaşsızlık sorununa sahip çıkan yok


Mehmet Emin Karamehmet; Forbes'e göre Türkiye'nin en zengin ikinci adamı. 5 milyar dolar civarında bir serveti olduğu belirtiliyor.

İşte bu adamın, sahibi olduğu medyada çalışan insanlar tam tamına 100 günden bu yana maaş alamıyorlar. Evet, evet yanlış duymadınız 100 gündür. Bir başka deyişle 3.5 aydır maaş almadan çalışıyorlar.

3.5 aydır maaş alamayan bu insanlar; Akşam Gazetesi, Show TV, SkyTürk, Güneş Gazetesi ve Tercüman'da çalışıyorlar. Bu gazeteler, televizyonlar 3.5 aydır yayındalar. Hiç ara vermeden, aksamadan çıkmaya da devam ediyor.

Bu insanlar, ne yer, ne içer, kirası mı var, çocuğunun okul taksidi mi var, evine nasıl ekmek götürüyor, kaç çalışanın evine haciz geldi acaba düşünen var mı?

Türkiye'nin en zengin adamlarından biri olacaksın, Turkcell gibi para basan bir şirketin olacak ama çalışanlarına 100 gün maaş vermeyeceksin ve hiçbir şey yokmuş gibi de hayatına devam edeceksin.

Aslında şu yaşananlar Türkiye'nin yansıması gibi. Yüzlerce insan 3.5 ay maaş alamıyor ve hiçbiri tepki veremiyor. Verdikleri tepkiler bahçede eylem yapmak sadece (buna bile şükür noktasın gelmek ne acı).

Mesela bu insanların tamamı neden iş bıramaz? Ya da gazetenin 10 sayfasını birden boş bırakamaz, televizyonda yayının ortasına kamerayı kapatmaz? Bakalım gazete çıkmayınca, televizyonlar karanlığa gömülünce ne gibi tepkiler verecekler. Çalışanların tamamı niye toplu dava açmazlar? Bakalım o zaman birkaç gün içinde maaşları tıkır tıkır yatırılmıyor mu? (Bunu yaptığım için biliyorum, eşek gibi veriyorlar tazminatla birlikte)

Bu insanlar, güya bilinç sahibi, mürekkep yalamış, kalem tutan insanlar. Siz bir tepki vermeyi beceremiyorsanız, sayfalarınızdan, ekranlardan nasıl halka öğüt verebilirsiniz ki?

Ya diğerleri? Bu kadar insanı görmezden gelen, diğer medya grupları? Onların ne farkı var?

Bu olanlara tepkisiz, seyirci kalarak, kendi meslektaşlarına bile sahip çıkamayanlar. Bilmem ne dergisinin muhabirinin (eleştirmek adına söylemiyorum, hepsine sahip çıkılmalı noktasındayım) içeri atılmasına verdikleri tepkiyi, niye bu yüzlerce insana veremiyorlar?

Ya bu ülkede, basın çalışanları haklarına sahip çıkamayacaksa, haklarını talep etmek ve kazanmak adına eylem yapamayacaksa kim yapacak? O zaman sokaktaki insana niye kızıyoruz?

Ali Kırca her akşam televizyona çıkacak ve 'onurlu, erdemli' haberler sunacak, Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya köşesinden, siyasetçilere akıl verecek v.s. v.s.

Biz de bunları yiyeceğiz değil mi? Afiyet olsun...

Sen her türlü güzelsin


Adamın suratına baktıkça içim açılıyor. Sarı-kırmızı altında görmek istiyorum seni.

Kötü niyet değil aptallık


Geçenlerde artemiofranchi Ntvspor.net'te çıkan bir haber üstüne bir yazı yazmıştı. Haber, Fenerbahçe'nin resmi sitesinden kopyala-yapıştır olduğu için "Fenerbahçemiz" ifadesi yer alıyordu. O posta bir yorum yapmıştım, "Salak olduklarından ötürü böyle bir hata yapılmıştır" diye.

Bu haberin altındaki yorumda da, onaylayanın salaklığı söz konusu. Kötü niyet olduğunu sanmıyorum.

Daha önce 4-5 kez yazdım yeri geldi yine yazayım. İnternet haberciliği, bu işin gideceği noktalardan biri. Doğru yatırımlar yapmak gerekir. Gerçekten gazetecilikten anlayan, mürekkebini yalamış insanların, o masalarda oturması gerekiyor.

Aksi durumda böylesi aptallıklara imza atmış oluyorsunuz ve insanlar sizin niyetinizden şüphe ediyor. O masalarda bir şeyden anlamayan, tek bildiği kopyala-yapıştır olmayan insanların yer alması gerekir.

Üç kuruş para vermemek için otuz takla atıp adam çalıştırırsanız sonuç böyle oluyor.