24 Temmuz 2014

Umarım eylemlerim devam eder


'Yarın yazacağım' dedim ama yarın bugüne kaldı. Mevzunun içeriğini bilen biliyor zaten, ensonhaber isimli haber sitesinde, 1 Mayıs'ta yapılmış bir haber vardı. Bunun üstüne 'Serkan Kalemciler kimdir?' başlıklı bir yazı yazdım.

Pazartesi günü aramızda olan telefon görüşmesini yazdım, sonra araya kıramayacağım bir gazeteci abim girdi ve bana 'sana kaldır demiyorum ama bir düşün' dedi. Serkan Kalemciler, kendisi ile konuşmuş (o konuşmanın da içeriğini yazmayacağım).

Ben de kafamda bir şey tasarladım ve yazıyı yok yere kaldırmak istemediğimi, o yapılan haberin terbiyesizliğine karşın özür dilenmesi gerektiğini söyledim. Kendisi 'röportaj da yapabiliriz, öyle de özür dileyebiliriz' dedi ancak fotoğrafta görülen DİSK'li ablamız, onlarla asla biraraya gelmek ve istemediğini böyle bir şeyin içinde olmayacağını söyledi.

Son olarak ben, 'Madem öyle, sitenizden bir özür yazısı yayınlayın' dedim, Serkan Kalemciler de, bugün itibariyle bunu gerçekleştirdi.

Benim açımdan konu kapandı. Haaaa, onlar yine benim pespaye, iğrenç, basit ve gazetecilikle uzaktan yakından ilgisi olmayan haberler yapmaya devam edecekler ama artık kim, kimin ne olduğunu biliyor, bundan sonra başka mecralarda, başka şekillerde eleştiririm.

Sadece şunu söyleyeceğim; kendi aile değerleri için üzülenlerin, başkalarının değerleri için de aynı hassasiyeti göstermeli. Bir önceki yazıda vicdandan söz etmem o yüzdendi. Salt özür meselesi değil, ailesinin de bu duruma üzüldüğünü öğrendiğim için kaldırdım. Yoksa hakikaten ne korkuyorum, ne çekiniyorum, ne de umursuyorum.

Hikayenin özü budur. Şunu söylemem lazım, yaptığım şeyden gayet memnunum. Siz hep beni küfür ediyor sanıyorsunuz ama böyle şeyler de yapıyorum lan. Ayrıca geçen biri 'Abi senin küfürsüz yazıların da hiç çekilmiyormuş' dedi, üzüldüm oğlum; küfürden mi ibaretim!

Yakın bir tarihte, piyasada prim yapan bir solcu gazetecinin ipliğini pazara çıkartacağım, bekleyin.

Herkes kendine iyi baksın, kimse insanlıktan ayrılmasın...