29 Kasım 2009

22 terbiyesiz adam ve 22 futbol sevdalısı


Haftalardır beklenen Barcelona-Real Madrid maçında "Futbola doydun mu?" deseler, gyaet net bir biçimde 'hayır' yanıtını veririm. "Peki Barcelona beklediğin gibi miydi?" deseler, yine aynı yanıtı veririm.

Hatta Real Madrid beklediğimden çok daha iyi çıktı. Ancak bir gerçek var ki, Barcelona daha takıma benzeyen ekip. Real Madrid kadrosuna baktığımda hep aynı şeyi düşünüyorum; "Yeneteklerle bezenmiş adamlardan 11 kişi oluşturulmuş."

Oysa Barcelona'da "Yeteneklerle bezenmiş 11 adamdan bir takım oluşturulmuş" cümlesini rahatlıkla söyleyebiliyorum.

Oyuncu ve oyun kalitesini bir kenara bırakırsak, sahada kırmızı kartlar olsa da, tartışmalar olsa da, Fenerbahçe-Galatasaray maçı ile şu maçı yan yana koyduğumuzda futbol oynamak isteyen 22 adam ve terbiyesizlik yapmaya çalışan 22 adam görüntüsü gözümün önüne geliyor.

Hani şu meşhur "Türkiye'de futbol filan oynanmıyor" geyiği var ya, futbol değil, iyi niyet ve insani açıdan kesinlikle doğru. Sonra boktan bir derbiyi, dünyanın en büyük derbisi diye yutturmaya çalışıyorlar. Yok ya...

Cidden, Türkiye'deki futboldan kişisel açıdan soğumuş durumdayım. Medyasıyla, futbolcusuyla, teknik direktörüyle, taraftarıyla... Hepimiz birbirimize benzemeye başladık, hepimiz kirleniyoruz bu ortamda.

Son söz Guardiola'ya olsun ama Türkiye'deki futbol diliyle. "Ne diye Zlatan'ı yedek bırakırsın. Sen futboldan filan anlamıyorsun. O takım kimin elinde olsa oynatır."

Geçmiş olsun Coupet ve Kazım


Coupet'ye ve Fenerbahçeli Kazım'a geçmiş olsun dileklerimizi iletelim. Her ikisi de umuyorum ki, bir an önce yeşil sahalara dönüş yapar.

Coupet için zor bir durum yaş kemale erdi çünkü...

2 saat sonra görüşmek üzere