15 Mayıs 2010

Küsük tavşan!

Kapı arasından Rijkaard'a 'git' denilmek istendiği çok açık. Yoksa, Frank Rijkaard'ın tam da tartışıldığı sırada Adnan Polat'ın, Fatih Terim'le görüşmesinin bir anlamı olamaz. En azından, benim aklıma bir şey gelmiyor.

Kimse çıkıp "Fatih Terim koordinatörlük için düşünülüyor" demesin, buna kargalar bile güler.

Adnan Polat başkanlığındaki Galatasaray yönetiminin başarılı olduğu konular mutlaka vardır, eleştirilecek yanları ya da olumsuz tarafları da mutlaka vardır. Fakat şu bir gerçek ki, sportif anlamda hem başarısız olmuştur hem de mantıksız hamleler yapmıştır.

Bundan sonra geçecek süreç belli ki, bir ton adam almakla geçecek. 2. Kalli döneminde olduğu gibi 'revizyon' yapılacak ve o meşhur söz de olduğu gibi "Gelecek 10 yıla damgasını vuracak takım" yaratılmaya çalışılacak.

Kendimi bildim bileli, Adnan Polat bu kulübün yönetimindedir. Açıkçası kendisini fazlaca popülist bulurum ama önyargım da yoktur.

Bir şey var ki, bu yönetim sürekli olarak panik ve telaş halinde hareket ediyor. Cevat Hoca döneminde alınan şans şampiyonluğu sonrasında, işler ne zaman tersine dönse fazlaca gereksiz bir biçimde radikal kararlar alınıyor.

Bu kulübün içinde atılması gereken fazlaca safra taşı var. Bunların temizlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Temizlenmediği taktirde bu taşlar karın ağrıtacak.

Şimdiden söyleyeyim, Adnan Polat'ın başkanlık işini kıvıramadığını düşünüyorum ve bundan sonra da yapabileceğini sanmıyorum. İsterse ard arda 5 kez şampiyon olsun. Çünkü sorun şampiyonluk değil, sürekli olarak harcanan insanlar.

Hem de, harcanması gerekenler yanı başında dururken...

Son sözüm şu olacak: Umuyorum ki, Fatih Terim Galatasaray'ın başına yeniden dönmez. Pek çok insanın fazlasıyla mutlu olacağını biliyorum ama beni Galatasaray'dan soğutma noktasına getirecektir. Haa, ben kim miyim? Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış atasözündeki tavşan.